Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşme sonrasında davalının 29.08.2019 tarihinde 1.500TL tutarında avans ödemesi yaptığını, davacının yaptığı imalatın ayıplı olduğunu, işin ayıplı yapıldığını davacının da kabul ederek iki defa kaplama yaptığını, buna rağmen halen işin ayıbının giderilmediğini belirterek davalı firmanın ayıplı ifa nedeniyle "satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme" hakkını kullandığı ,davacının herhangi bir indirim yapmadığını, açılan davanın reddine, alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır....

    imalat ile yine projeye aykırı işlerinin bedellerinin toplamının 49.900,00 TL olduğunun belirlendiği, yüklenci vekilinin eksik ve ayıplı imalat bedellerini depo etmeyeceklerini beyan etmesi karşısında inşaatın geldiği seviye ve eksik imalat bedelleri dikkate alındığında davalı karşı davacı yüklenicinin 4 nolu bağımsız bölüm yönünden açmış olduğu tapu iptal tescil davasının kabulüne, eksik ve ayıplı imalat bedelleri nedeniyle 1 nolu bağımsız bölüm yönünden davalı yüklenicinin açmış olduğu tapu iptal tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından 17.11.2011 tarihinde satın alınan Copra ... 272 LF alçak taban şehir içi toplu taşıma otobüsünün ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, mahkememizce otomotiv konusunda uzman makine bilirkişiden aldırılan rapora göre aracın ayıplı bulunmadığının bildirildiği görülmüş olup, davacı tarafın itirazları doğrultusunda İstanbul Teknik Üniversitesi Makine bölümünde görevli öğretim görevlilerinden oluşan 3'lü heyetten aldırılmış olup alınan raporda da davaya konu taşıtın motor ve çevre üniteleri hasarına ait bilgi veya belgenin mevcut olmadığı, motorun hasarlı haldeki fotoğrafların, motor ve taşıt kontrol ünitesi dökümleri gibi belgelerin yokluğunda arızanın ve tahribata neden olan gerekçenin belirlenmesinin imkanının olmadığı, davacı taraf iddiası olan taşıtın imalat kaynaklı ayıplı olduğu veya davalı taraf iddiası olan uygun olmayan yakıt kullanımının ispata muhtaç bulunduğu dolayısıyla eldeki...

        Noterliğinin 28/02/2018 tarih ve 05469 yevmiye numaralı ihtarname ile zararının giderilmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin 01/03/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kendilerine geri dönüş olmadığını belirtip, kira kaybının ve eksik imalat bedellerinin taraflarına verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 1.000,00 TL olarak açmış olduğu davayı kira kaybı ve eksik imalat bedeli olarak 5.617,00 TL ye ıslah ettiği görülmüştür. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin tacir olarak sorumluluklarını yerine getirdiğini, yapı kullanım izinlerini aldıklarını, davacının belirlenen tarihlerde 5.000,00 TL ve 95.000,00 TL olarak ödeme yapması gerektiği halde belirlenen tarihlerde ödeme yapmayarak müvekkilini zor durumda bıraktığını, davacının müvekkili ile imzaladığı sözleşmeden kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmediğini bu nedenle müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/399 Esas KARAR NO: 2021/1102 DAVA: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 10/06/2021 KARAR TARİHİ: 21/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, iştigal konularına ilişkin ticari faaliyetlerini sürdürmek amacı ile ----başlattığını, bu kapsamda da davalı şirket ile fabrika binasının sözleşme ve sözleşme ekinde olan ----- imalat ve montajı konusunda anlaştıklarını, sözleşme konusu iş bedelinin şirket ve banka kayıtlarından da tespit edileceği üzere davalı tarafa ödendiğini, ---- tarihinde davalı şirket tarafından imalat ve montajı yapılan, müvekkili şirketin ------ verdiğinin tespit edildiğini, davalı tarafın imalat ve montajını yaptığı tüm işlerin sözleşme ve teknik projeye uygunluğunun kontrol edildiğini, kontroller sonucu davalı tarafından gerçekleştirilen çelik konstrüksiyon yerleşimi işinin...

          Mahkemece; davanın, eser sözleşmesine dayalı düzenlenen faturaya yönelik yapılan takibe itirazın iptali istemi olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında imzalanan ve tarafların kabulünde olan 11/05/2016 tarihli B-C1-C2-C3-E-F blok cephe camları imalat ve tedarik sözleşmesi ve ekleri çerçevesinde davacı tedarikçinin cam imalatından kaynaklanan ayıplı bir işi olup olmadığı, bu ayıp nedeniyle davalının bir zararı olup olmadığı, camlarda oluştuğu bildirilen kırılma-çatlamaların imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp olup olmadığı, ayıplı imalat varsa davalının sözleşme hükümlerine istinaden nakdi teminatları uhdesinde tutma hakkı olup olmadığı, takibe konu fatura bedellerinin davalı tarafça tutulan nakdi teminat karşılığı ve bakiye alacak karşılığı olup olmadığı noktasında toplandığı, tüm dosya kapsamı ve deliller, yaptırılan bilirkişi incelemeleri kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ......

            Davalılardan Başbakanlık T3 istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, 30 günlük ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve ayıpların giderilmesi teklifinin davacı tarafça kabul edilmediğinden kendilerine sorumluluk yüklenilemeyeceğini savunarak kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; taraflar arasında imzalanan 31/06/2013 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında 4077 sayılı yasanın 4.maddesi uyarınca ayıplı maldan kaynaklı tazminat istemine yöneliktir. Davalılar ihbar yükümlülüğünü yerine getirilmediği, zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunmuşlardır....

            Asıl dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereğince eksik ve ayıplı imalatlar bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine, birleşen dava ise, eser sözleşmesi gereğince iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde; Birleşen dosyada davacı, taraflar arasında A blokla ilgili imalatlara ilişkin olarak eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olduğunu ileri sürerken, davalı A blokla ilgili akdi ilişkiyi inkar etmektedir. Taraflar arasında düzenlenen 15/03/2013 tarihli sözleşmede açıkça sözleşmenin B ve C bloklardaki imalat ve montaj işlerini kapsadığı yazılı bulunmaktadır. Fakat, A blokta imalat yapılacağına dair taraflar arasında yazılı sözleşme mevcut bulunmamaktadır. Sözlü eser sözleşmesi kurulduğu hususu miktar itibarıyla kural olarak tanıkla kanıtlanamaz. Sözleşme ilişkisini ispatlayan yazılı belge bulunmamaktadır. İşin yapılmış olması da tek başına akdi ilişkinin varlığını göstermez....

              Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....

              Bu kapsamda davaya konu taşınmaz adına tescil edilmeyen davacının -kabul etmemekle birlikte- ayıptan kaynaklı haklarını kullanma hakkı doğmamıştır. Kaldı ki davacı henüz kendi edimini ifa etmemişken karşı taraftan tazminat talep etmesi hukuka aykırıdır. Somut olayda davacı taşınmazın hak sahibi değildir. Taşınmaz davacı adına tescil edilmemiştir. Bu nedenle teslim olgusu da gerçekleşmemiştir. Ayıptan kaynaklı seçimlik haklar ve zamanaşımı süreleri teslimin gerçekleşmesiyle başlamaktadır. Davacı adına tescil edilen bir taşınmaz da bulunmadığına göre henüz doğmamış bir hakkın kullanılması mümkün değildir. Kaldı ki davacı henüz taşınmaz satış bedelinin taksitlerini dahi ödemiş değildir. Bu kapsamda davacı henüz kendi edimini dahi ifa etmemişken davalıdan ayıp sebebiyle tazminat talep etmektedir. Davacının taşınmazın taksitlerini ödemeden adına tapu tescili ve taşınmazın teslimini isteyemeyeceği izahtan varestedir....

              UYAP Entegrasyonu