Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşkın inşaat nedeniyle K A R A R Dava, Kadastro Mahkemesine açılıp, uyuşmazlık mahkemece bu sıfatla incelendiğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesine ait bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiç bir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2- Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

      un 03.02.2016 havale tarihli raporunda belirtilen ve 'B' harfi ile gösterilen 4.02 m2'lik kısım ve 'C' harfi ile gösterilen 10,69 m2'lik kısımlar ile dava konusu 254 nolu parsel için taşkın inşaat nedeniyle kullanılamaz hale gelen ve 'A' harfi ile gösterilen 14.87 m2'lik kısımların davacı adına olan tapusunun iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısım için takdir edilen 12.840,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava; taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkin olup, davalılar temliken tescil talebinde bulunmuştur. 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı 653 parsel sayılı taşınmazın çap kaydına dayanarak davalının 654 parsel sayılı taşınmazına karşı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna, kendisine ait binanın bir kısmını taşkın inşaat niteliğinde davalının parseline tecavüzlü kısmın esasen Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.10.2006 tarihinde kesinleşen 2005/167 Esas ve 2006/121 Karar sayılı ilamıyla kendisine ait olduğunu ve adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini belirterek kesinleşen hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu kapsamında kalan yer olduğu gerekçesiyle iptal ve tescil iddiasını ileri sürdüğüne, her iki parsele ait kadastro tutanaklarının 1985 yılında kesinleştiğine, bu nedenle davada kadastro öncesi zilyetlik ve hukuki neden söz konusu olmadığına göre hükme yönetilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (1.)...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/308 ESAS - 2020/55 KARAR DAVA KONUSU : ELATMANIN ÖNLENMESİ (Taşkın İnşaat Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Trabzon İli Ortahisar İlçesi Pelitli Mahallesi 116 ada 25 parsel sayılı taşınmızın maliki, davalıların ise müvekkillinin parseline komşu 5 nolu parseldeki taşınmazın malikleri olduklarını, davalılar müvekkiline ait 25 no’lu parselin bir bölümüne de taşkın inşaat yapmak suretiyle haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın müdahale ettiğini, Medeni Kanunun 725. maddesine göre; bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olduğunu, böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar...

          Dosyada mevcut dava konusu taşınmaza komşu dava dışı 109 ada 3 sayılı parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı ve tapu kaydının incelenmesinde; 109 ada 3 sayılı parselin 1.167,13 m² yüzölçümündeki taşınmaz 2 adet natamam inşaat ve arsası niteliğinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ve dava dışı 109 ada 3 sayılı parsele ait kadastro tespit tutanakları ve tapu kayıtlarının suretleri, kadastro haritası getirtilerek, taşınmaz başında yerel bilirkişi ve davacı tanıkları, 2 fen bilirkişi ve inşaat bilirkişi katılımı ile keşif yapılmıştır. Keşfe katılan teknik bilirkişi raporları dosyaya ibraz edilmiştir....

          Yapılan yargılama sonunda 937 ada 13 parselin 18.02.1986 yılında kadastro gördüğü, dolayısıyla davacının çaplı taşınmaza taşkın inşaat yapmak suretiyle elattığı dosya içerisindeki delillerden anlaşılmaktadır. Çaplı taşınmazlara taşkın inşaat yapılması halinde kural olarak iyiniyet iddiası dinlenmez, binanın taşan kısmının bulunduğu arazinin davacı adına tescili mümkün değildir. Öte yandan davacı, davalıların murisi ... ile anlaştıklarını belirtmiş olsa da; bu hususta yazılı bir belge sunulmadığı gibi, davalılar böyle bir anlaşma olmadığını beyan etmişlerdir. Bu durumda iyiniyet koşulu gerçekleşmemiş olup diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2012 gününde verilen dilekçe ile birinci kademede elatmanın önlenmesi, ikinci kademede taşkın yapı nedeniyle tazminat ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın taşkın yapı nedeniyle tazminat ve ecrimisil yönünden kabulüne dair verilen 20.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, birinci kademede elatmanın önlenmesi ve kal ikinci kademede taşkın yapı nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir....

              Davacı-birleşen dosya davalısı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili tarafından Kocaeli 4.Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/90 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve bu iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini, iki parselin de karşılıklı olarak taşkın inşaatın söz konusu olduğunu, öncelikle bu iki parselin üzerinde bulunan binaların komşu parsele taşmış olduğu bölümlerin tespit edilmek sureti ile iki parsel arasındaki sınırın fiili duruma uygun olarak yeniden belirlenip, belirlenecek bu sınıra göre taşkın inşaat nedeniyle takas yapmak suretiyle taşkın inşaat alanlarının her iki parsel lehine devir ve tesciline karar verilmesini ve davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu