Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan, inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "...davacıya ait taşınmazın 31.03.1987 tarihli kadastro tespitiyle çap ve tapu kayıtlarının oluştuğu Erzincan Kadastro İl Müdürlüğünün cevabi yazısı ile anlaşılmaktadır. Davalının ise taşkın yapıyı 2016 yılında yaptığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yargıtay 14. HD 2016/16383 E. 2020/4924 K., Yargıtay 14. HD 2016/14362 E. 2020/8936K., Yargıtay 8. HD 2018/4912 E. 2020/2923K. K. Sayılı kararlarında ve diğer bir çok içtihadında belirtildiği üzere çap kaydı oluşan taşınmazlar üzerine taşkın inşaat yapılması halinde iyiniyetin varlığı kabul edilemeyeceğinden, davacının temliken tescil isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Mahkemece, davalıların temliken tecsil talebine, davacı tarafça karşı çıkılmadığı gözetilerek kalıcı yapı olarak değerlendirilen bilirkişi raporunda kırmızı renkle ve A harfiyle gösterilen 17.29 m2 lik kısmın tapu iptal ve tesciline karar verilmiş ise de, taşkın yapının zemindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının mümkün olması gerekir. Hal böyle olunca, taşkın bölüm bakımından ifrazın mümkün olup olmadığının Belediye Encümeni tarafından verilecek kararla belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

      KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerine ait 96 ada 39 parselin, davalıya ait 23 parselde bulunan taşkın bina ile işgal edildiğini belirterek, tecavüz edilen yerin değeri ile arta kalan yerin değer kaybının tazminini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, taşkın yapı nedeniyle açılan tazminat talebine ilişkindir. Somut olayda, 09.10.2013 tarihli fen bilirkişi raporuna göre, davalıya ait 23 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın 1.23 m2’si dava konusu 96 ada 39 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu tespit edilmiş, 28.10.2013 havale tarihli inşaat bilirkişi raporunda 1.23 m2’lik yerin değerinin 3.690 TL, zemin+4 tam katlı binanın taşkın olan kısmının değerinin ise 2.921,25 TL olduğu tespit edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2009 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil karşı dava ile müdahalenin men-i ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, müdahalenin men-i isteminin kabulüne dair verilen 03.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince tapu iptali tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal tescil isteminin reddine, karşı davada ise elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, kal talebinin reddine karar verilmiştir....

          Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2015/536 2020/124 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı ve karşı davacı tarafından istenilmekle dosya incelendi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2012/661 ESAS - 2019/314 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Tekirdağ Merkez Yavuz Mahallesi 528 ada, 167 parsel numarasında tapuya kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, davalıların da, davacının arsasına bitişik ve komşu 166 parsel nolu taşınmazın sahibi olduğunu, davacının 1987 yılında kendi arazisi üzerinde evini ve ahırını inşa etmekteyken, kasıtlı olmamak üzere zeminde mevcut sınırı ve fiilen kullanılmakta olan yolları esas aldığını, fakat binasının inşaatını farkında ve kasıtlı olmaksızın davalılara ait 166 parsel nolu taşınmaza bir miktar taşkın olarak inşa ettiğini, davacının kendisine ait 167 parsel üzerine yaklaşık 21 yıl öncesi ikinci evini yaparken de yine aynı sınırı esas aldığını, kendi parseli içinde yapmak niyet...

          Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu