Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, TMK.725.maddesinden kaynaklanan temliken tescil birleşen dava elatmanın önlenmesi davası olup, temyize temliken tescil davasının davacısı gelmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TEMLİKEN TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK.' nun 725.maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.4.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayalı taşkın inşaat nedeniyle tapuya tescil istemine ilişkindir. Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 59 parsel ile 86 parselin tevhidine ve davacının tapudaki payı olan 10/22 hissenin davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....

        Bina daha yapım aşamasında ... olarak yapılmış, Hazineye ait taşınmaz üzerine bina inşa eden kişinin Hazineye karşı temliken tescil isteğinde bulunması mümkün olmadığı gibi sonradan bu taşınmazı satın ... kişi yasal prosedüre uygun olarak malik olsa bile bina nedeniyle temliken tescil isteğinde bulunamaz. Mahkemenin ifraz sırasında yapılan hata nedeniyle binanın ... hale geldiği, sınırdaki hatanın düzeltilmesi ile sorunun giderileceği tapunun iptalinin gerekmeyeceği şeklindeki gerekçelerle değil de açıklanan nedenlerle temliken tescil isteğinin reddi gerekirdi. Bu red gerekçesine bağlı olarak da davacının tapu iptali ve tescil isteği dinlenemeyeceği, ifraz ile oluşan çap ayakta kaldığı veya binanın taşkınlığı devam ettiği sürece beyanlar hanesindeki kaydın terkini mümkün değildir. Mahkemenin, bu nedenle belirtme kaydını terkin etmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, mahkeme belirtme kaydını terkin ederken ifraz ile oluşan sınırı da düzeltmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK.nın 725. Maddesine Dayalı Temliken Tescil, Olmazsa Tazminat istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....

          Davacı, maliki olduğu taşınmaza davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Gerçektende; davalının maliki olduğu 45 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı binanın 65.48 m² lik bölümü ile tandır olarak nitelendirilen yapının 12.15 m²lik kısmının davacıya ait parsele tecavüzlü olduğu keşif sonucu bilimsel verilere ve teknik usullere göre düzenlenen ve hükme yeterli olduğu anlaşılan bilirkişi raporu ile sabittir. Ancak, davalı savunma yoluyla taşkın bölümün arsa bedeli karşılığı temliken tescilini istemiş, davacı da bu isteğe karşı çıkmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 725.maddesinde yer alan taşkın yapılarla ilgili düzenlemede koşullarının varlığı ve gerçekleşmesi halinde temliken tescil isteğinin karşılanacağı kabul edilmiştir. Ne varki, mahkemece savunma yoluyla getirilen bu istek üzerinde durulmamış, olumlu veya olumsuz bir karar oluşturulmamıştır. Davalının temyiz itirazları yerindedir....

            Taşkın yapıya ilişkin kuralların uygulanabilmesi için yapılan yapının sürekli kalıcı biçimde yapılmış olması ve ana yapıyla arasında sıkı bir bağlantının bulunması gerekir. Medeni hukuka hakim olan bütünleyici parça esasları uygulandığında taşan yapının “üst alta tabiidir” ilkesi gereğince taşırılan arazi malikinin mülkiyetine geçmesi gerekirken TMK 725 bu konuda taşkın yapı sahibine bazı haklar tanımıştır. Kanun koyucu taşkın yapı sahibinin iyiniyetli olması halinde komşu araziye taşan kısım için arazinin mülkiyetini kazanmasına veyahut lehine irtifak hakkı kurulmasını istemesine müsaade etmiştir. Müvekkillerine ait binanın davalıya ait komşu parsele taşkın olmasında müvekkillerinin tamamen iyiniyetli olduklarını, Hukukumuzda taşkın inşaat ile ilgili hükümler MK. nun 725....

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı ...; 1973 yılında yapılan özel parselasyon sonucu 1631 ada 1 parselde, 1/2 oranında malik olduğu 352 numaralı özel parseline davalı ...’a ait 351 özel parsel üzerindeki binanın taşkın kısmının kal suretiyle müdahalesinin men’i isteminde bulunmuştur. Birleşen davada davacı ... ise binanın taşkın olduğu iddia edilen kısmı nedeniyle TMK’nun 725. maddesince temliken tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece; asıl davanın kabulü ile 352 özel parselde A harfi ile gösterilen 37,35 m2 kısma davalının müdahalesinin men’ine, taşkın kısımdaki muhdesatın kal’ine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir....

              Davalı vekili, çaplı taşınmazlarda temliken tescil isteminin mümkün olmadığını, taşkın yapının yıkımına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, ayrıca davaya konu yapı ahır niteliğinde olduğundan, temliken tescil istemine konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların dava konusu taşınmazın paydaşları olup aralarındaki fiili taksime göre taşınmazı kullandıkları, tapu iptali ve tescil talep edilen kısımla ilgili elatmanın önlenmesi ve taşkın kısmın yıkımına dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu ve taşkın yapının ahır niteliğinde olup temliken tescil istemine konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.09.2017 tarihli ve 2015/4440 Esas, 2017/6499 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir....

                , hal böyle iken TMK 1024. maddesi uyarınca tapu siciline güven ilkesinden yararlanamayacak davalının sözde iyi niyet iddiasına dayanarak kadastro öncesi sebebe dayalı açtığımız davanın reddinin doğru olmadığını, taşınmazdaki merdivenin çok eskiden beri var olduğunu ve eski malikin hiç bir itirazının olmamasına rağmen TMK 725/2 uyarınca açtıkları terditli tapu iptali (taşkın yapı sebebi ile) taleplerinin reddine dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, TMK'nun 725/2 maddesinde, başkasının arazisine taşan arazi parçaları ile ilgili olup, yapı yapanın iyi niyetli olması halinde tapu veya intifa hakkı isteyebileceğini düzenlendiğini, müvekkillerini iyi niyetli olarak bu merdiveni yaptığını, mahkemece verilen karara göre eve giriş imkanının kalmadığını, önemli olanın merdivenin yapıldığı sıradaki iyi niyet olduğunu, oysa mahkemece kadastro geçerken var olması gereken bir iyi niyetin arandığını ve bu yöndeki taleplerinin diğer şartlarını araştırmadığını, ayıca açılan karşı davanın usulüne...

                UYAP Entegrasyonu