Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.04.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal savunma yolu ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi kal talebinin reddine, tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 21.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 6241 parsel sayılı taşınmazına, davalının 6242 parsel sayılı taşınmazında yaptığı binanın taşkın olması nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Davalı, savunma yoluyla iyiniyetli olduğunu ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı temliken tescil talebinde bulunmuştur....

    Sayılı kararı ile taşkın yapıyı, taşkın yapı yönünden düzenlenen yasal mevzuatı ve söz konusu taşkın yapı neticesinde doğan hak ve sorumlulukları ayrıntılı bir biçimde açıklamış; söz konusu taşkın yapı neticesinde kat maliki olarak yer alan davalılara başvurulabilmesi hususunda, davalıların iyiniyetli olup olmadıklarının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu kapsamda dosya içerisinde yapılan tespitler neticesinde davalıların söz konusu taşkın yapıyı yapanlar olmadıkları, satış sureti ile devralarak kat maliki oldukları ve uzun yıllardır söz konusu taşınmazı kullandıkları görülmüştür....

    Hal böyle olunca dava dosyasının Harçlar Kanunu'nun 30, HMK'nun 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına imkan bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni de uygun görülmemiştir. 3- ) Davalı vekilinin davanın zamanaşımına uğradığına yönelik istinaf nedeninin incelenemesinde; Davalı vekili davanın TMK 725/2. maddesi uyarınca süresinde açılmadığını ileri sürmüşse de TMK 725/2. maddesinde öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü veya zamanaşımı süresi niteliğinde değildir. Taşınmaz malikinin süresinde itiraz etmemesi taşkın yapıya rıza gösterdiği anlamına da gelmez. Süresinde itirazın yapılmaması hali ancak taşkın yapı sahibine TMK 725/2. maddesi uyarınca temliken tescil talebinde bulunma imkanı sağlar....

    Dairemizin bozma ilamında krokide (B) ve (C) ile gösterilen kısımlarla ilgili olarak davacının elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, sadece 2 sayılı parsele taşkın olarak inşa edilen temliken tescil davacısının binasının (A) ile gösterilen kısmının ifrazının mümkün olması halinde bu kısmın temliken tesciline karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde bozma ilamımıza aykırı şekilde Dairemizin bozmasından önceki ifraza ilişkin belediye encümen kararına itibar edilerek 2 sayılı parsele taşkın olarak inşa edilen duvarları da içine alacak şekilde tescile karar verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda; dosya içerisindeki 04.06.2007 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide (A) ile gösterilen 9.81. m2 taşkın inşaat kısmının 2 sayılı parselden ifrazının mümkün olup olmadığı belediyeden sorularak ifrazı mümkün olduğu takdirde bu kısmın temliken tesciline karar verilmelidir....

      yapı yapılmak suretiyle davacının mülkiyet hakkına yapılmış müdahalenin men'ine, taşkın yapının kal'ine, 3- Davalının temliken tescil talebinin reddine," şeklinde karar verilmiştir....

      Bir başka ifadeyle; başkasının taşınmazına yapı yapan, ağaç diken malzeme sahibinin iyiniyetini ispat etmesi gerekir. Burada genel kuralın aksine, 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile yerleşik Yargıtay kararları uyarınca, malzeme sahibine iyi niyetli olduğunu ispat yükü getirilmiştir. İyiniyet kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece de re'sen gözönünde tutulmalıdır. Diğer taraftan; Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinden kaynaklanan taşkın yapı müstakilen temliken tescil davasına konu edilebileceği gibi taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla da talepte bulunulması olanaklıdır. Temliken tescil talebinde bulunmak için her şeyden önce iyiniyetin varlığının ortaya konması gerekir....

        bir kısmının taşkın hale geldiğini, kötü niyetli taşkın yapı inşa etme halinin söz konusu olmadığını, arsa değerinin muhtesat değerinden yüksek belirlendiğini, bilirkişilerden ek görüş alınmadığını, ön yargılı raporla yetinilerek karar verildiğini, beyanla mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Taşınmazın belirli bir bölümünün TMK'nın 725.maddesi uyarınca temliken tesciline karar verilebilmesi için öncelikle, savunma yolu ile dahi olsa talepte bulunulmuş olması, taşkın yapı yapan kişinin iyiniyetli olması, taşkın kısmın yıkımının aşırı zarar doğurması ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması ve ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre ifraz edilebilir nitelik taşıması ve arsa malikine muhik bir tazminat ödenmesi koşullarına bağlıdır. Başkasının taşınmazına aşırı zarar doğuran yapı yapan kişinin temliken tescil isteğinde bulunabilmesi onun iyi niyetli olmasına bağlıdır. Buradaki iyiniyet subjektif iyiniyettir. Yapı malikinin kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen, sınırı aştığını bilmesi veya bilecek durumda olmaması, sınırı aşmasında, yasaca korunan haklı bir nedeninin bulunması iyiniyetli olduğunu gösterir....

        Mahkemece;davacıların el atmanın önlenmesi ve yıkım davaların reddine;davalının temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;davacıların kayden maliki oldukları 319 ada 408 parsel sayılı taşınmazlarına,komşu parsel maliki davalının kendi parseline yapmış olduğu evin kendi taşınmazlarına tecavüzlü olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı;davalının ise davanın reddini savunmuş,savunma yolu ile;iyiniyetli olduğunu belirterek TMK.725.maddesindeki şartların oluştuğundan bahisle temliken tescil talebinde bulunmuştur. Gerçekten de;davacılar adına kayıtlı 408 parselin öncesinin 173 sayılı kadastral parsel olduğu ve ifrazlar sonucu 4 adet parsele ayrıldığı ve bunlardan 408 parselin davacılar adına kayıtlandığı,davacılardan...'...

          Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacıya ait çaplı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın taşkın yapılanmak suretiyle elattığı ve savunma yoluyla temliken tescil isteği bakımından ... Medeni Kanununun 725.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.486.92.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu