DAVA Davacı vekili, esası kadastronun 2705 parseli olan daha sonra ifrazla 16883 parsel numarasını alan taşınmazı, Ekim 1964 tarihinde düzenlenen muvafakatname ile Mustafa Aygün isimli şahıstan satın aldığını, daha sonra bu şahsın görülmediğini, üzerine bina yaptığını açıklayarak anılan parselin 110 m2 yüzölçümlü arsası bakımından tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, bu isteği kabul edilmediği takdirde vekil edeninin iyi niyetli olması nedeniyle, binanın değerinin arsanın değerinden fazla olduğu da gözetilerek bedeli karşılığından TMK’nın 724 ve devamı maddeleri gereğince tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, bozma sonrası asıl talebini TMK'nın 713/2 nci maddesine göre maliki tapu kütüğünden anlaşılamama sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine hasretmiştir. II. CEVAP A. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. B. Dahili davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. III....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, durum ve koşullar haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Diğer taraftan, TMK'nın 725.maddesine dayalı temliken tescil talebi ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalının temliken tescil savunması bakımından TMK'nın 725. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
Ancak; 1- Dairemizde aynı gün incelenen kuru tarım arazisi olarak değerlendirme yapılan bir kısım dosyada münavebeye buğday ile kavun alınıp 5,96 TL/m² fiyatı üzerinden irtifak bedeli tespit edildiği halde aynı nitelikte kuru tarla olan dava konusu taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tespitinde gerekçesi de açıklanmaksızın bu kez münavebeye kavun yerine karpuz ürününün alınarak 6,94 TL/m² üzerinden hesaplama yapılan rapora itibarla hüküm kurulması, 2- Davaya konu taşınmazın 628,50 m² üzerinde irtifak hakkı tesis edildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında maddi hata yapılarak irtifak kurulan alanın 625,80 m² olarak yazılması, 3- Dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi, 4- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin bedele yansıtılmamış olması, Doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki asıl dava, Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil istemine, karşı dava, TMK.nun 725. maddesi uyarınca taşkın yapı nedeniyle tescil istemine ilişkindir....
Hukuk Mahkemesi'nin 2015/45 esas ve 2018/533 sayılı 6/12/2018 tarihli kararının ortadan kaldırılmasını, istinaf talebimiz hakkında karar verilinceye kadar icranın tehirine karar verilmesini ve talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı ve satış akit tabloları, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı irtifak hakkı tesisi istemine ilişkindir. İrtifak hakkı, bir taşınmaz malikine mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmak veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli bir şekilde kullanmasına katlanma borcu yükler. TMK m.780 göre de irtifak hakkı kurulması için bu hakkın tapu kütüğüne tescili zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞKIN BİNA YAPIMI NEDENİYLE Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava temliken tescil veya irtifak hakkı tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2005 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin ......
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, taşkın inşaat nedeniyle tecavüz edilen yerin tapusunun iptali ile davalı adına tescili ve irtifak hakkının tesisi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 1 .Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 15.07.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1958 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle bu bölümün tapu kaydının iptaline ve davacı yönetim adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının silinmesi istemiyle ilgili olarak da irtifak hakkının ... lehine kurulmuş olması nedeniyle pasif husumet yönünden istemin reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; 12.08.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ...'nun tüzelkişiliği sona erdirilerek .... ve ... ünvanlı iki ayrı iktisadi devlet teşekkülünün kurulduğu ve ...'...