Taşkın inşaatın yıkılması gerekmiyorsa, mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda belirlenecek bedel arsa sahibine ödenmek üzere depo ettirilmelidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Bilindiği üzere; iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2007 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat sebebi ile tapu iptali tescil olmaz ise üst hakkı ve geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görevsizlik sebebi ile reddine dair verilen 29.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ,taşkın inşaat sebebi ile tapu iptali ve tescil, kademedeki istek ise üst hakkı veya geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Mahkemece davaya konu tapu iptali ve tescili istenen arz ve muhdesat değerinin mahkemenin görev sınırı üzerinde olması nedeni ile görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir.Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar. Somut olaya gelince; davalının taşkın yapılaşmasında iyi niyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Öte yandan taşkın yapının saptanan değerinin önemsenebilir bir ekonomik değer ifade ettiği de söylenemez.Belirlenen bu olgular, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde davalı yararına tescil koşullarının oluşmadığı, davalı fiilinin haklı ve geçerli bir neden olmadığı sonucuna varılmaktadır....
Hukuk Dairesinin 2016/21042 esas, 2018/12203 karar sayılı ve 07/05/2018 tarihli ilamı) Somut olayda; davacının dava dilekçesinde temliken tescil talebine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açtığı, dava dilekçesi ile birlikte tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olarak 1.000,00.-TL üzerinden dava değerini gösterdiği ve harcını da bu bedel üzerinden yatırdığı, tapu iptal tescil davası yönünden dava değerinin yargılama aşamasında 7.854,00.-TL dava değeri olduğu anlaşılması karşısında; davacı tarafça harç ikmali yapılmadan davaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....
CEVAP Davalı-birleştirilen davacılar vekili; davaya konu taşınmazı yaparken iyiniyetli olduğunu, taşmayı sonradan öğrendiğini, yapının değerinin arsanın değerinden yüksek olduğunun el atmanın önlenmesine ilişkin davada yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda tespit edildiğini belirterek davacının taşınmazından taşkın kısım kadar miktarın davalının parseline eklenmesi ve bu suretle tesciline karşılık, davalının arazisine taşkın olan kısmın tapu kaydının da iptaliyle davacıların hisseleri oranında adlarına tescilini ya da bu amaçla her iki parselin önce tevhidi ile sonra da her iki tarafa ve önceki tapu kayıtlarındaki yüzölçümü miktarları kadar taşınmaz isabet edecek ve inşaatın yer aldığı kısım da davacılara isabet edecek şekilde yeniden taksim ve tefrikini, olmazsa taşkın inşaatın bulunduğu davalıya ait taşınmaz kısmının mülkiyetinin uygun bedel karşılığı davacılar adına tescilini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı tarafça fen ve imar tekniğine aykırı olarak yapılan ruhsatsız binanın müvekkilinin arazisine taştığı, davalının yapıyı inşa ederken iyiniyetli davranmadığını açıklayarak, müdahalenin meni ve taşkın yapı bakımından yıkım kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyi niyetli olup taşkın kısım yönünden temliken tescil istemi olduğunu, yıkımın fahiş zarara yol açacağını savunmuştur....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Yapı malikinin kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşın, sınırı aştığını bilmesi veya bilecek durumda olmaması yahut sınırı aşmasında yasaca korunabilecek bir nedenin bulunması onun iyiniyetini gösterir. Yapı yapan kişinin iyi niyetli olmaması aşırı zarar bulunup bulunmadığına bakılmaksızın taşan kısmın yıkılması sonucunu doğuracağından, kural olarak iyiniyetin isbatı 14.2.1951 tarih 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca taşkın yapı malikine ait ise de iyiniyet sav ve savunması def'i olmayıp itiraz niteliği taşıdığından ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önünde tutulmalıdır. ./.. Somut olayda, davaya konu çaplı taşınmaza taşkın yapılanmak suretiyle müdahale eden davalının, taşkın inşaat nedeniyle iyiniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gözetildiğinde, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinde belirtilen koşulların lehine oluştuğu kabul edilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.10.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, karşı davada müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 01.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı(davacı) ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise çaplı taşınmaza haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesini ve ecrimisil ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ve karşı davacı temyiz etmiştir....
Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: 1-Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. 2-Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....