Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No:... ...../... adresindeki dairenin klima ve havalandırma tesisatının satın alma, yapım ve montajına ilişkin sözleşmenin davacı şirket ile dava dışı ..... arasında yapıldığını, davalı şirketin sözleşmede taraf olmadığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir akdî ilişki bulunmadığını savunarak davanın husumet yönünden reddini istemiştir. Davalı şirket vekili ........2010 tarihli dilekçesi ekinde sözleşme aslını mahkemeye ibraz etmiştir. Gerçekten de dosyaya ibraz edilen ....07.2009 tarihli sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin alıcı/iş sahibi ........... ile satıcı/yüklenici .....ve ...... Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalandığı, davalı ...Ş.’nin sözleşmede taraf olmadığı anlaşılmaktadır. ..... .... Noterliği’nden gönderilen ........2009 tarih 29643 sayılı ayıp ihtarı da sözleşmenin tarafı olan dava dışı iş sahibi ........... tarafından gönderilmiştir. Nispilik ilkesi gereği sözleşmeler ancak akitleri arasında hak ve borç doğurur....

    TL para aktarımı yaptığını, bu aktarımı yapmasının sebebinin şirketin çalışmasının önünü açmak ve de şirket ana sermayesinin günden güne erimesi karşısında önlem almak olduğunu, şirket ana sermayesinin ... TL’den ... TL ye çıkarılmasına karar alındığı şirket adına yetkili ... tarafından Antalya 17....

      in kirazı şirket adına satın aldığını bildikleri, davacının ve kiraz satan kişilerin, davalı ...'in diğer davalı şirket adına temsilen ... yaptığını, kirazları şirket adına aldığını ve ödemeleri şirket adına yaptığını bildikleri gerekçesiyle BK 32. md uyarınca borçtan davalı ...'in sorumlu olamayacağı gerekçesiyle ... hakkında açılan davanın reddine; davalı şirket davayı kabul ettiğinden davalı şirket yönünden açılan davanın kabulüne, hükmedilen alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, ürün alım fişlerinde davalı ...'in isim ve imzasının bulunmadığı, kiraz satan kişilerin ...'in kirazı şirket adına sattıklarını bildikleri, dolayısıyla davalı ...'in diğer davalı şirket adına temsilen ... yaptığını bildikleri anlaşıldığından davalı ...'in Borçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle sadece davalı şirketin sorumlu olduğu yönünde karar verilmişse de, tanık beyanlarına göre davalı ...'...

        in kirazı şirket adına satın aldığını bildikleri, davacının ve kiraz satan kişilerin, davalı ...'in diğer davalı şirket adına temsilen ... yaptığını, kirazları şirket adına aldığını ve ödemeleri şirket adına yaptığını bildikleri gerekçesiyle BK 32. md uyarınca borçtan davalı ...'in sorumlu olamayacağı anlaşılmakla ... hakkında açılan davanın reddine; davalı şirket davayı kabul ettiğinden davalı şirket yönünden açılan davanın kabulüne, hükmedilen alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, ürün alım fişlerinde davalı ...'in isim ve imzasının bulunmadığı, kiraz satan kişilerin ...'in kirazı şirket adına sattıklarını bildikleri, dolayısıyla davalı ...'in diğer davalı şirket adına temsilen ... yaptığını bildikleri anlaşıldığından davalı ...'in Borçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle sadece davalı şirketin sorumlu olduğu yönünde karar verilmişse de, tanık beyanlarına göre davalı ...'...

          HD ..... esas sayılı ilamda açıkça belirtildiği üzere davacı şirket ortaklarının sermaye arttırımına ilişkin kararlarının muvazaalı olduğundan bahisle iptalinin talep edildiği, söz konusu talebin ancak işlemin tarafları olan şirket ortaklarına yöneltilebileceği, davalı şirketin söz konusu karar ve talep ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, davalı şirketin davacı şirket ile dava dışı şirket ortakları aleyhine tasarrufun iptali ve tazminat davası açtığı, bu davadaki konumu itibariyle davalı şirketin karşı davada davalı olarak gösterildiği, talep ve dava konusu itibariyle alacaklı konumunda bulunan davalı şirkete karşı sermaye arttırım kararının iptaliyle ilgili dava açılamayacağı, bu nedenlerle davalı şirket aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Yurt dışına gönderilen çeşitli bayan eşyalarının bir kısmının iade edileceğinin bildirilmesi üzerine, davalı şirket tarafından davacı şirkete 05.01.2007 tarihinde durum bildirilmiş, bir kısım giyim eşyalarının iade edilmesi üzerine de 09.03.2007 tarihli iade faturası düzenlenmiştir. Bu faturanın davacı şirkete gönderilmesinden sonra, tarafların yetkili temsilcileri arasında 12.03.2007 tarihli yazışma yapılmış, davalı şirket temsilcisinin teslim alınan ayıplı mal sayısını sorması üzerine, davacı şirket temsilcisi bunların 596 adet olduğunu davalı şirket temsilcisine bildirmiştir. Davacı şirket temsilcisi tarafından bildirilen teslim alınan ayıplı mal sayısı 09.03.2007 tarihli iade faturasında gösterilen sayıyı doğrulamaktadır....

              Buna karşılık, davalı şirket ortakları yönünden açılan dava husumet yokluğundan reddedilmiş olduğundan, aynı Tarife'nin 7/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekâlet ücretinin Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçmemek şartıyla nispi olarak hesaplanması gerekir. Davada talep edilen bedel 385.350,21 TL olup, bu bedel üzerinden hesaplanan nispi vekâlet ücreti tutarı 28.321,00 TL'dir. Bu durumda, mahkemece davalı yüklenici şirket ile davalı ... ve davalı şirket ortakları lehine bu miktarda vekâlet ücretine hükmedilerek, şirket ortaklarının vekâlet ücreti alacağının 1.500,00 TL ile sınırlandırılması gerekirken, aksi yönde karar verilmesi doğru değildir....

                Şirket alacaklarının yöneticilerin şirketi zarara uğratmaları nedeniyle yöneticilerin sorumluluğu yönünde dava açabilmeleri için şirketin iflas etmi olması gerekmektedir. Aksi takdirde alacaklıların şirket yöneticilerine yönelik dava açmaları mümkün değildir. Kanun koyucu, iflas etmemiş olması durumunda şirket dışında bulunan alacaklıların daa açmasında bir menfaat görmemiştir. Alacaklının alacağını şirketi takip etmek suretiyle tahsil etme imkanı var iken şirket yöneticisine sorumluluk davası açması yeni düzenleme ile yerinde bulunmamaktadır. Ancak şirketin iflası halinde bu hak şirket alacaklılarına tanınmaktadır. Bu sebeple alacaklıların şirket yöneticilerine sorumluluk davası açabilmesi şirketin iflas etmiş olması haline bağlanmıştır. Dolayısıyla alacaklının, şirket yöneticilerine karşı aktif husumet yöneltebilmesi için, şirketin iflas etmiş olması bir dava şartıdır. Yargıtay ....Hukuk Dairesi'nin .../... esas, .../... karar sayılı ilamında da aynı görüş benimsenmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/836 KARAR NO : 2021/981 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 19/09/2017 KARAR TARİHİ : 27/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkilinin murisleri ...'in 27/01/2008 tarihinde vefat etmesinden sonra davalı şirketin % 33 ortağı olduklarını, bu tarihten bugüne kadar şirketin işleyişi, mali tabloları, finansal bilgileri, bilançoları hakkında müvekkillerine bilgi verilmediğini, şirket ortağı olarak sahip oldukları hiçbir ortaklık ve azınlık hakların kullandırılmadığını, müvekkillerini hem maddi hem de manevi zarara uğrattıklarını, kendilerine şirket ortağı oldukları günden bugüne kadar hiçbir kar payı ödemesi yapılmadığını, diğer ortak ve ayna zamanda şirket müdürü ....'...

                    beri şirketin kanunen gerekli organlarının mevcut olmadığını, müvekkilinin söz konusu şirketle fiili bağı bulunmaması ve şirket karar defterlerine erişememesi nedeniyle şirket genel kurulunun toplanamadığını, limited şirketin ortaklık mevcudu kalmadığını, şirket ortaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin şirket karar defterlerine erişemediği için genel kurul kararı ile şirketin tasfiyesi yoluna gidilemediğini, öncelikle TTK hükümleri uyarınca müvekkilinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı şirkete ilişkin ilan olunan tüm ------ nüshaları çıkartılmış, davacının şirketin tüm hisselerine sahip olduğu ve şirketi temsile yetkili tek müdür olduğu görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu