Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın şirkete ait işyerinin anahtarını değiştirerek müvekkilinin giriş çıkışını engellediğini, şirket mali kayıtları zarar göstermediği halde şirket aleyhine üçüncü kişilerce icra takipleri başlatıldığını, banka kredi, kredi kartı ve 2 adet teminat mektubundan doğan borçların bulunduğunu, davalının şirketin içini boşaltmak niyetiyle hareket ettiğini, müvekkilinin şahsi kredi kartları ile şirket adına ödemeler yaptığını, ancak yaptığı bu ödemeleri geri alamadığını, şirket personelinin maaşları ve hakları ödenmediğinden iş akitlerine son verildiğini ve alacaklarının ödenmediğini, şirketin kuruluşundan bu yana kâr dağıtımının hiç yapılmadığını, şirket işlerinde kullanılmak üzere müvekkiline verilen vekâletten azledildiğini, davalının oğlu adına taşınmaz ve zirai faaliyet için araç ve teçhizat satın aldığını, bu harcamaları şirket parası ile yaptığı yönünde şüphelerinin bulunduğunu, taraflar arasındaki anlaşmazlık ve güven kaybının ciddi boyutlara ulaştığını, bu haliyle şirketin mevcut ortaklık...

    Şti. ortaklar kurulunun aldığı fesih ve tasfiye kararı ile tasfiye memuru olan sanığın katılan şirketin toplam 14.300 TL alacaklı olduğunu bildiği, katılan şirketi davet edip borcun ödenmesi için girişimde bulunması, şirket borçlarının aktifinden fazla olması halinde durumu derhal mahkemeye bildirmesi gerektiği halde müşteki şirketin alacağının tahsilini engellediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmişse de; şirket yetkilisi ya da tasfiye memurunun kamuya veya şirket genel kuruluna gerçeğe aykırı beyanda bulunmalarının suçun unsuru olduğu, şirket borcunun mahkemeye bildirilmemesinin veya şirket borcunun ödenmemesinin anılan kanun maddesinde suç olarak düzenlenen eylemlerden olmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, aynı gerekçeye dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      in şirket ortaklığından ayrılmak istediğini, bunun için şirket yetkilisi olarak tüm şirket ortaklarına toplantı yapmak üzere haber gönderdiğini, ancak davacılar ... ve ...'in ilk iki toplantıya katıldıklarını, ancak il dışında olduklarından bahisle ve şirket ortağı ...'in ortaklıktan ayrılmasını kabul ettiklerini beyanla son iki toplantıya katılmadıklarını, bunun üzerine diğer şirket ortağı ..., davalı kendisi ve ...'in katılımı ile anlaşma yapılarak ...'in şirket ortaklığından ayrılmasına dair karar alındığını, yalnız ... adına kredi ile alınan ve şirkette kullanıları ... marka aracın tüm kredi taksitlerini aşağı yukarı 30.000,00 TL olarak topluca ödemek zorunda kaldıklarını, bu olayların hepsinden davacıların da haberi ve onayı olduğunu,yukarıda açıkladığı tüm bu nedenlerle şirketin asıl amacı olan ...'...

        Ayrıca davacılar tarafından şirket müdürlerinin şirketi kötü yönettiğine dair somut deliller sunulmamış olup, ticari hayatta şirketler bazı dönemler kâr elde edebileceği gibi zarar da edebilmektedir. Şirket 2008- 2009 yıllarında zarar etmiş ise de 2010 yılında kâr elde etmiştir. Şirket faaliyetlerine devam etmekte olup, özvarlığı da mevcudiyetini korumaktadır....

          rağmen şirkete bağlı turizm işletmelerinin müşteri kaybetmeksizin ticari faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, şirket kurulduğundan bu yana emek yoğunluğu ile ve kredi destekleri ile şirket mevcut maddi varlığını bu şekilde sağlamış olduğunu, davacı taraf yıllarca birlikte şirket müdürü olarak görev yaptıkları göz önüne alındığında davalı şirket müdürünün dava dilekçesinde belirtilen şekilde kötü yönetimi söz konusu olmadığından davacı şirket müdürünün gerçek dışı iddialarda bulunması dürüstlük kurallarına aykırı bir davranış olduğunu, davacının TTK 630/3 maddesindeki hakkını açıkça kötüye kullanmış olması hukuk düzeni tarafından korunamayacağını, dava konusu olayda tüm ortakların katılımı ile ----------- tarihinde yapılan genel kurul toplantısında TTK 630/1....

            Noterliğimin ... yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, özen ve bağlılık yükümlülüğü ile kanunlar ve şirket sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerine uygun davranmayan şirket yönetiminin, müvekkillerine gerçeğe uygun bilgi vermekten kaçındığını, kötü yönetimi nedeniyle şirketin her geçen gün daha da zarar etmesine sebep olduğunu, bu nedenle öncelikle davalı şirket müdürü ...'...

              siparişlerin teslimat için ----gönderildiğinin belirtildiği, Buna karşın uzun süre siparişlerin gönderilmemesi üzerine davalı şirket ile müteaddit defa iletişime geçilmiş, buna karşın davalı şirket tarafından her defasında dava dışı ----- isimli kişiye bu şekilde net olmayan cevaplar verildiğini, tüm ısrarlara karşın davalı şirket tarafından konşimento numarası verilmediğini, Bunun üzerine dava dışı ---- isimli kişinin davalı şirket ile kendisi arasında yapılan ticari ilişkiye aracılık etmiş olan müvekkile ulaşarak siparişlerin durumunu sorduğunu, Müvekkil tarafından siparişlerin durumu hakkında bilgi alınması amacıyla davalı şirket temsilcisi gibi hareket eden dava dışı---- iletişime geçilmeye çalışıldığı, Ancak müvekkilinin ısrarlı taleplerine rağmen davalı şirket temsilcisi tarafından tatmin edici cevap verilmediğini, Müvekkilinin sürekli olarak geçiştirilerek uzun süre yanıtsız bırakıldığını, davalı şirket tarafından müvekkile siparişlerin gönderildiği hatta siparişlerin davalı şirkete...

                Türk hukuk sistemine göre şahıs şirketi olan Kollektif Şirketlerde, şirket ortakları şirketin borçlarından dolayı tüm mal varlıklarıyla ve sınırsız olarak sorumludur. Kollektif şirket ortağı şirket borçlarından dolayı tüm mal varlığıyla ve sınırsız sorumlu ise de; bu sorumluluk Türk Ticaret Kanununun 179. maddesine göre ikinci derecede bir sorumluluktur. Ortağın ikinci derecede sorumlu olması, şirket alacaklısının önce şirkete müracaat etmesi ve alacağın şirket mal varlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmasından sonra ortağa başvurulabileceği anlamına gelmektedir....

                  Davalı şirket vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Mahkemenin 23/12/2014 tarihli 2014/798 Esas 2014/612 Karar sayılı ilamı davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edildiği halde Dairemizin 14/12/2015 tarihli 2015/5963 Esas 2015/13436 Karar sayılı ilamıyla sadece davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelendiği, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu suretle, davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi'nin davalı şirket ile dava dışı banka arasında imzalanan ticari nitelikteki bir kredi olduğu, her ne kadar davalı tarafça söz konusu kredinin, şirket ortağı olan davacının müteveffa eşi için çekildiği, davalı şirketin şirket ortaklarına yardımcı olmak amacıyla daha önce de bu şekilde kredi çektiği, ancak gerçekte bu kredinin şirket için değil, şirket ortağı için ve kendisi adına çekildiğini iddia etmiş ise de davalı şirketin bir ticari şirket olup, şirket yöneticilerinin basiretli bir tacir gibi davranmaları gerektiği, şirket ortağı yararına da olsa şirketi borçlandırıcı işlemlere girişilmemesi gerektiği, ticari şirketlerin amacının kar sağlamaya yönelik olduğu, kredi çekmede güçlük yaşayan veya maddi durumu elverişli olmayan şirket ortakları lehine bu şekilde şirketi borçlandırıcı işlemler yapılmasının ticari şirketlerin kuruluş amacına ve esas sözleşmeye aykırı olduğu, kredi çekilmesi hususunda şirket...

                      UYAP Entegrasyonu