WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/243 esas sayılı dosyası ile işbu sebepsiz zenginleşmeye konu alacak için menfi tespit davası açıldığını, bu davada icra dosyasındaki satışın durdurulması için tedbir talebinde bulunduğunu, talebinin reddedildiğini, davaya konu alacakların davalı bankaya davacı tarafından 20/11/2011 tarihinde hakları saklı tutulmadan kendi rızası ile ödendiği, icra müdürlüğünce satışın düşürüldüğünü, kendi rızası ile ödeme yapan davacının menfi tespit davasından feragat ettiğini, davadan feragat etmese dahi davanın kaybedilmeye mahkum olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşme davasını açma koşulları bulunmadığından ve menfi tespit davasının feragat nedeniyle reddine ilişkin kesin hüküm bulunduğundan davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Bucak 2....

    İcra Hukuk Mahkemesince faize yapılan itirazın kısmen kabul edildiğini, davacıya bu senetler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasının görevsizlikle sonuçlandığını, icra dosyasına senet karşılığı borç bedelini ödemek zorunda kaldığını, ihtiyati tedbir kararına rağmen davacının ödenen parayı icradan tahsil etmesi nedeniyle geri almak için ilamsız takip yoluna başvurduğunu, takibin kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının icraya ödediği parayı geri alabilmek için icra takibi yapamayacağı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüyle, takibe konu alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücretine ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiştir....

      Menfi tespit davası borcun ödenmesinden önce açılır. Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdat davası olup bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....

        Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 14/07/2022 KARAR TARİHİ : 18/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3....

          istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 1-Borçlunun takip kosunu 30.09.2005 keşide tarihli çek yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda borçlunun, alacaklıya karşı, takip konusu çekler ile ilgili açtığı menfi tespit davasında, .......

            Yapılan bilirkişi incelemesinde takip dayanağı bonodaki lehdar imzasının davacıya ait olduğu tespit edilmiştir. Davacı, ---- tarafından hazırlanan rapora itiraz etmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı ---- açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı ---- Yönünden Değerlendirildiğinde; Davacı çekin keşidecisi olup, kendi imzasına herhangi bir itirazı yoktur.Davaya konu çekte lehdar ile davalı hamil arasında 3 adet ciro mevcut olup, bu durumda iyi niyeli olan davalı-hamilin lehtarın ilk cirosunun sahte olduğunu bilmesinin beklenemeyeceğinden, lehdarın cirosu sahte olsa bile, bu durum keşideci olan davacıyı sorumluluktan kurtarmaz. -----Kaldı ki ---- raporu ile lehdarın imzasının kendisine ait olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı ---- açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Menfi tespit davasının reddi halinde alacaklı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/3.maddesine göre "Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...Dava menfi tespit davası olup, davacının öncelikle çekleri zayi ettiğine dair dava açtığı, ancak ilgili çeklerin takibe konulduğu ve zayi olmadığı anlaşıldığından davasının reddolduğu, sonrasında takibe konulan çeklere ilişkin olarak takibin iptali için dava açtığı ancak bu sefer de takibin tarafı olmadığından davasının reddolduğu, son olarak da çeklerdeki imzanın kendi eli ürünü olmadığından bahisle iş bu menfi tespit davasını açtığı, davacının çeklerin düzenlenme tarihinden evvelki muhtelif yerlerdeki imza örnekleri getirtilerek imza incelemesi yaptırıldığı ve alınan bilirkişi raporunda çeklerdeki imzanın davacı T1 ait olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, menfi tespit davasında miktar itibariyle borçlu olmadığını senetle ispat zorunluluğu bulunan davacının imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiası yerinde görülmeyerek sübut bulmayan davanın reddi ile, davalı alacaklı aleyhine uygulanmış bir tedbir kararı bulunmadığından...

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/53 Esas sayılı birleşen dosyası yönünden; Dava menfi tespit talebine ilişkindir. Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/53 Esas sayılı birleşen dosyasının incelenmesinde; Davacı T4, davalı T1 menfi tespit davası açtığı, davacının, davalı tarafından Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2017/7 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine konu alacak nedeniyle davalıya borcu olmadığından itiraz ile takibin durduğu, davalıya borcunun olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği, Mahkemesince birleştirme kararı verildiği ve dosyanın birleştirilerek Mahkememiz dosyası içerisine alındığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası ve menfi tespit davasının temelini oluşturan vakıa aynı hukuki ilişkidir. Menfi tespit davasında borçlu hukuki ilişkinin olmadığını ileri sürmekte, itirazın iptali davasında da alacaklı hukuki ilişkinin varlığını iddia etmektedir....

                vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; Davanın 09.04.2018 tarihinde menfi tespit davası şeklinde açıldığı, ancak çekin keşidecisi tarafından 03.04.2018 tarihinde 53.041,71 TL ödendiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Menfi Tespit Davasının İstirdat davası olarak görülmeye devam edilemeyeceğini, çünkü çek bedelinin davacı tarafından değil çekin keşidecisi tarafından ödendiğini, davacının eksik harç ödemesi yaptığını ve tamamlatılması gerektiğini belirtmiştir....

                  Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir." düzenlemesi bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu