Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacılar murisinin davalı bankadan kullanmış olduğu 20/09/2010 tarihli konut ve 21/10/2016, 07/02/2017 tarihli bireysel kredilere ilişkin hayat sigortası yapılmaması sebebiyle menfi tespit istemine ilişkindir....

Davalı vekili, kazanın araçtaki teknik arıza nedeniyle meydana geldiğini hasarın kasko sigortası teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; hasarın araçtaki teknik arıza nedeniyle meydana geldiği, hasarın kasko sigortası teminatı kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, araçta meydana gelen hasarın teknik arıza sonucu meydana geldiğini belirterek kasko sigortası kapsamında olmadığını savunmuştur....

    Davalı vekili, kaza tespit tutanağına göre aracın olay yerine hasarlı şekilde getirildiğini ve uçuruma yuvarlandığını, kazanın kurgu olduğunun tespit edildiğini, aracın poliçe tanziminden kısa bir süre önce kazaya karıştığının belirlendiğini, davacının doğru ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı tarafından bildirilen kazanın gerçek olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir....

      CEVAP :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacıların "Murisleri hayat sigortası yapılması talebinde bulunmasına rağmen hayat sigortası yapılmadığını" iddia etmiş iseler de bu iddianın kesinlikle doğru olmadığını, konut kredilerinde hayat sigortası yapılması zorunluluğu olmadığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Sigorta Yaptırılmasına ilişkin 29....

      Davalı vekili, davacıların murisinin davalı bankadan 12.10.2016 tarihinde 75.000,00 TL bedelli ve 36 ay vadeli kredi kullandığını, kredi için hayat sigortası yapıldığını, yine murisin 29.01.2013 tarihinde 98.500,00 TL bedelli 36 ay vadeli kredi kullandığını, kredi için hayat sigortası yapıldığını, kredilerin aksaması üzerine davacılar murisinin her iki krediyi yapılandırdığını, yapılandırılmanın kabul edildiğini, davacılar murisine hayat sigortası isteğinin sorulmasına rağmen murisin kabul etmediğini, murisin kullandığı her iki kredinin yapılandırma sonucu kapatılarak yeni oranlı kredi kullandırıldığını, bu nedenle hayat sigortası bittikten sonra yenilenmediği iddiasının dinlenemeyeceğini, hayat sigortasının ihtiyarî sigorta olduğunu, davacıların kredi borçlarının devam ettiğini ve ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Prim oranları ve Devlet katkısı" başlıklı 81 inci maddesine istinaden prim ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun "İşsizlik sigortası primleri ile sosyal güvenlik primlerine ilişkin hükümler" başlıklı 49 uncu maddesine istinaden de işsizlik sigortası primi tahakkuk ettirebilmesi için, kişinin 5510 sayılı Kanunu'nun 4 üncü veya 5 inci maddesine tabi sigortalı olarak çalışmış/çalıştırılmış olması gerektiği, kişinin sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışması halinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Prim oranları ve Devlet katkısı" başlıklı 81 inci maddesine istinaden prim ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun "İşsizlik sigortası primleri ile sosyal güvenlik primlerine ilişkin hükümler" başlıklı 49 uncu maddesine istinaden de işsizlik sigortası primi tahakkuk ettirilemeyeceğini...

          Kurumunun, ‘ davacıya yaş haddi nedeniyle öğrencilik durumundan yararlanma süresinin sona erdiği 06.07.2014 tarihi ile 4/b zorunlu sigortalılar kapsamında bağ kur tescilinib başlatıldığı 19.01.2016 arasında herhangi bir sağlık güvencesi bulunmadığı için gelir tespiti yaptırması gerektiği halde tespit yaptırmadığı buna göre 60/g gereği genel sağlık sigortası tescilinin yapıldığı belirtilerek ............ süresince de genel sağlık sigortası prim borcu tahakkuk ettirildiği, ...’nin ............ süresi içinde genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişinin ,08.10.2012 tarihli 2012/59 sayılı duyuru ve imzalanan taahhütnamede sigortalılık durumunun değişmesi halinde bu durumu Barolar Birliğine 10 gün içinde bildirilmesi gerektiği,davacı Tarafından durumu ile ilgili değişiklik bildirimi süresinde yapılmadığından Kurum tarafından davacıya ilgili dönemde çıkarılan genel sağlık sigortası prim borcunun ............ tarafından ödenemeyeceğinin belirtildiği, 29.03.2016 tarihli Kurum...

            Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalıların sürücüsü ve maliki oldukları aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası olmadığı gerekçesiyle dava açıldığı, ancak kaza tespit tutanağında davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin olduğunun yazılı olduğu ve bu sigortanın iflas etmesinde davalıların bur kusurunun bulunmaması nedeniyle davalılara rücu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; müflis Kapital Sigorta’nın İflas Masası’ndan gönderilen 06.11.2009 tarihli yazıda davalı tarafa ait poliçeye rastlamadığı belirtilmiştir. Bu hususa ilişkin bilgi ve belgelerin tutulduğu davalı nezdinde de poliçenin varlığına dair bir bilgi olmadığı anlaşılmaktadır....

              den talep ettikleri toplam 41.000,00 TL'nin ne kadarının zorunlu mali sorumluluk sigortası ne kadarının ferdi kaza koltuk sigortası poliçesi kapsamında talep ettiklerini açıklamamıştır. Bu nedenle davacı vekiline talep konusunu açıklaması için ikinci kez süre verilmiştir. Davacı vekili mahkememize verdiği 17.02.2021 tarihli dilekçesiyle ferdi koltuk sigortası olarak 20.500,00 TL talep ettiklerini belirtmiştir. Hazırlanan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 14.04.2011 tarihli raporunda ... plakalı aracı kullanan dava dışı ...'ın asli ve tam kusurlu olduğu, ... plakalı aracı kullanan dava dışı ...'ın ise kusursuz olduğu tespit edilmekle 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre davalı ... Hesabı hesaplanmış olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatını ödemekle yükümlüdür. Bu gerekçelerle davalı ......

                DEĞERLENDİRME: Dava, Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası poliçelerinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında ..../2021 başlangıç, .... bitiş tarihli .... İli .... İlçesi ... Köyü ... ada/parsel numaralı taşınmazlara ilişkin Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası Poliçeleri düzenlendiği, sigorta poliçelerinde köyün ortalama veriminin 150 (kg/da), eşim verim değerinin ise 105 (kg/da) yazılı olduğu, TARSİM tarafından görevlendirilen eksper tarafından .... gözlem tespit tarihli düzenlenen raporda, tespit edilen ortalama verimin 105 (kg/da) olması nedeniyle tazminata esas verim kaybının bulunmadığının yazılı olduğu, .... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 2021 yılı mercimek ürününe ilişkin yapılan hasar tespit çalışmaları neticesinde; .. Köyü kırmızı mercimek üretiminde %53 verim kaybı yaşandığı ve dekara verim ortalamasının 85 kg/da olarak tespit edildiği dosya kapsamında anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu