Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin 2021 yılı Ocak ayından bu güne kadar hak edişlerini kasten ödemediğini, ihracat anlaşmalarının riske girdiğini, şirketin boşuna icra tehdidi altında kaldığını, şirket çalışanlarına aynı faaliyet alanında başka bir şirket kurmayı teklif ettiğini, şiretin faaliyetlerini durdurmak için elinden geleni yapacağını herkese bildirdiğini, davalıya gerek noter kanalı ile gerekse mail olarak defalarca ihtarname gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını ileri sürerek, davalı şirket müdürünün şirketi yönetim hakkının haklı sebeplerle kaldırılmasına, davalının müdürlük görevinden azline dair açtığı davada, dava dilekçesiyle davalı şirket müdürünün, şirket adına hammadde alımları, şirket adına borç ödemeleri, şirket adına maaş, SGK ve vergi ödemeleri ve şirket alacaklarının tahsili işlemleri ile sınırlı olarak imza yetkisinin kaldırılmasına, bu işlerin dava sonuçlanıncaya ya da ikinci bir karara kadar davacı şirket müdürünün tek imzası ile yapılmasına ve dava sonuçlanıncaya kadar, davacı şirket müdürünün...

    Dava, limited şirket müdürlerinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. Uygulamada "sorumluluk davası" olarak nitelendirilen işbu dava bakımından, ...'nın 644. maddesi delaletiyle 549 ila 561. maddelerinin nazara alınması gerekir. Somut olayda, davadışı ...ve Dış Tic. Ltd. Şti.'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık bina malikinin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 61.053,65 Tl maddi ve 15.000 Tl manevi tazminatın 22.11.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; sözkonusu karar davalılar ... Ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Temyize esas dosya üzerinde yapılan incelemede; Davalı ... mirasçısı .......

        nin anılan kredi tutarından dava tarihine kadar işleyen faiziyle birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle, asıl davada davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.706,42 TL'nin dava tarihi olan 13.02.2002'den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ....'den alınarak davacı tarafa verilmesine; birleşen dava da ise, davacının iddia etmiş olduğu usulsüzlüklere ilişkin kooperatif yöneticilerine sorumluluk davası açılmaması yönünde genel kurul kararının bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı vekili ile asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm, asıl davada davalı vekili ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Dava, kooperatif müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır....

          Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/03/2014 tarih ve 2007/299-2014/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilinin davalı şirketin % 50 hisse ile ortağı olduğunu, diğer ortak ... ile şirket müdürü ...'nun kardeş olduklarını, şirket müdürünün hukuka aykırı işlemler yaptığını, görev ve yetkilerini aştığını, ortak olan müvekkili hakkında takip başlatması nedeniyle şirket müdürü ile şirket ortağı arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini ileri sürerek, dava sonuçlanıncaya kadar şirkete kayyım atanmasını ve şirket müdürünün görevden alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

            Oysa ki mülga 6762 sayılı TTK'nin 161. maddesi uyarınca muhik sebepler mevcutsa, ortaklardan birinin talebi üzerine mahkeme kararı ile şirket müdürünün idare hak ve vazifesi tahdit veya nez'olunabilir. Vazifenin yerine getirilmesinde basiretsizlik, ağır ihmal veya idarede iktidarsızlık gibi haller, muhik sebep sayılır. Bu durumda, mahkemece, ceza dosyaları getirtilip incelenerek, ceza dosyasındaki varsa tanık beyanları, bilirkişi raporları gibi deliller gözetilerek şirket müdürünün azlini haklı kılacak nedenler bulunup bulunmadığı değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davacı ortak hakkında dava açılmasının davalı şirket müdürünün azlini istemeye engel olmayacağı da gözetilmeksizin yetersiz gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

              Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve esas alınan Ankara 13.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010-685 Esas sayılı dosyasına göre, davalının şirket hesabından 30.000 TL'yi sebepsiz olarak şahsi hesabına geçirdiği anlaşıldığından, her ne kadar ceza davasında verilen karar esastan onanmamakla birlikte mevcut delillere ve mahkemenin kanaatine göre de maddi olay sabit olduğundan ve bu konuda mahkemede de aynı kanaat hasıl olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne; 30.000 TL alacağın 21/01/2005 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkindir. Mülga 6762 Sayılı TTK'nın 556. maddesi hükmünde şirket yöneticilerinin sorumlulukları hakkında anonim şirketin bu hususlara ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup, bu yollama ile uyuşmazlığa aynı Yasa'nın341. maddesi hükmünün uygulanması gerekir....

                Davalı şirket müdürünün vekili duruşmaları takip ettiği halde şirket defterlerinin muhasebeci de bulunduğu muhasebecinin isim ve adresini bilmedikleri yolunda beyanda bulunmuş, defterlerin temini için Emniyet makamlarına yazı yazılmasından da bir sonuç alınamamıştır.Huzurda ki dava şirket hakkında açılan özel hukuk hükümlerine göre açılmış mali sonuçları olan bir dava olmayıp bizzat şirket müdürünün şahsı hakkında açılmış dava olduğu gözetildiğinde ve davacı iddiaları nazara alındığında davacı şirket ortağının davalı şirket müdürünün azlini istemekte haklı olduğu sonucuna varılmıştır.Mahkemenin ve bilirkişinin bu yönde ki çabaları sonuçsuz kaldığından azil koşulları hakkında bir değerlendirme yapılamamıştır....

                  a yönelik temyiz itirazlarına gelince: Dava, haksız eyleme dayalı manevi tazminat; karşı dava ise, hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine ve karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından davalılar ... ve ...'in ...... Savcısı, davalı ...'ın ise hakim olduğu ve davalıların hukuki sorumluluğuna dayalı manevi tazminat istendiği anlaşılmaktadır. "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair" 6110 sayılı Yasa 14/02/2011 tarihli ...... Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. 6110 sayılı Yasa'nın 12. maddesi ile 2802 sayılı ...... Kanunu'na 93/A maddesi eklenmiş ve ...... Savcılarının da, hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin kurallara tabi olduğu; Yasa'nın Geçici 2. maddesinde ise, tazminat davasının ilgili hukuk dairesinde açılacağı düzenlenmiştir....

                    ın şirket hesaplarını düzgün tutmaması, şirket borçlarını ödememesi, genel kurulu toplamaması ve bundan kaçınması, neticeten şirket kasasında 800.000 TL açık bulunmasının tespiti üzerine Bakırköy 15.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sonunda genel kurulun toplanıp gündem maddelerinin karara bağlanmak üzere kayyım tayinine karar verildiğini, bu karar üzerine davalı ...'ın şirket müdürlüğünden azline ve şirket hissedarı ...'ın şirket müdürlüğüne atanmasına karar verildiğini, daha sonra ... Tekirdağ Şubesi'nden gönderilen ihbarname ile borçlusu müvekkili şirket olan ve diğer davalı ...'ın da lehtarı olduğu, 21.000 TL ve 25.000 TL bedelli iki adet bonodan haberdar olunduğunu, davacı şirket yetkilisinin yaptığı incelemede davalı ...'dan herhangi bir mal yada hizmet alınmadığını, şirket kayıtlarında bonolara rastlanmadığını, davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu