Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; asıl davada TMK'nun 738/1 maddesi delaletiyle TMK'nun 730. maddesi uyarınca taşınmaz malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat, birleşen davada ise TMK'nun 738/2 maddesi delaletiyle TMK'nun 730. maddesi uyarınca taşınmaz malikinin sorumluluğuna dayalı taşkın yapının yıkılması ve ecrimisil istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen hüküm, taraf vekillerince (asıl ve birleşen davaya yönelik olarak) temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine gönderilmesine 28.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

    yüksek ücretten dolayı şirketin zarara uğratıldığından bahisle tazminat ve şirket müdürünün azli ile şirkete kayyım atanmasına yönelik davanın ispata elverişli delillerle ispatlanamaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      İlk Derece Mahkemesince; davalı şirkette organ boşluğu söz konusu olmadığı, halihazırda yönetimde bulunan davalı şirket müdürünün azlini gerektiren yaklaşık ispat koşullarının mevcut olmadığı ve şirketin temsile yetkili müdür azledilmeden şirkete, davalı şirket müdürünün şirket adına gerçekleştireceği tüm iş ve işlemlerin esas dava açılıp sonuçlanıncaya kadar kayyım onayına tabi tutulmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      İlk Derece Mahkemesince; davalı şirkette organ boşluğu söz konusu olmadığı, halihazırda yönetimde bulunan davalı şirket müdürünün azlini gerektiren yaklaşık ispat koşullarının mevcut olmadığı ve şirketin temsile yetkili müdür azledilmeden şirkete, davalı şirket müdürünün şirket adına gerçekleştireceği tüm iş ve işlemlerin esas dava açılıp sonuçlanıncaya kadar kayyım onayına tabi tutulmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Dava; yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat talebine ilişkindir. TTK 644/1-a maddesi atfı nedeniyle limited şirketler yönünden de uygulanması gereken anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin TTK 553. maddesinde kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları düzenlenmiştir. Ortaklar ve alacaklıların doğrudan doğruya zararları yönetim kurulu üyelerinin fiilleri sonucunda şirketin zararından bağımsız olarak uğradıkları zararı ifade eder. Bu nedenle dava hakkı her bir ortağı ve alacaklıya kişisel olarak tanınmıştır. Dolayısı ile zarar ile kastedilen ise yönetim kurulu üyelerinin ortaklık mal varlığını kötüleştiren davranışlardan şirketin zarara uğraması neticesinde şirket ortağı ve alacaklılar yönünden uğranılan yansıma zarardır....

          Dava dilekçesinde haklı sebep olarak belirtilen nedenler şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı sebeplere ilişkin olup buna bağlı ortağın şirketten çıkmasına karar verilemeyecektir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            İlçesinde bulunan taşınmazın şirket kayıtlarına göre 4.500.000 TL'ye satın alındığını, taşınmazın satın alma tarihindeki rayiç bedelinin 2.912.000 TL olduğu, özel denetçi atanması ve şirket müdürünün azlinin gerekip gerekmediği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. 3.2.......

              Somut olayda, şikayetçi Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili tarafından, limited şirket müdürü olan borçlunun şirketin vergi borcundan dolayı sıra cetveline şirket borçlarından şirket müdürünün şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulmayacağı gerekçesiyle alınmayan tutarın sıra cetvelindeki alacağına ilavesi ile sıra cetveline alınması istenmiştir. Vergi Dairesi'nin alacağının esası ve miktarı uyuşmazlık konusu olmayıp 6183 sayılı Yasa'nın ..., 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu'nun .... maddesinin nazara alınmaması şikayete konu yapıldığından ve bu iddia takip hukuki kurallarına ve sıra cetvelindeki hesaplamaya ilişkin olduğundan İİK'nın 142/son maddesi uyarınca ... mahkemesi görevlidir. Limited şirket ortak ve yöneticilerinin kamu borçlarından sorumluluğu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile VUK'nın .... maddelerinde düzenlenmiştir....

                Şahısların yetkili şirket müdürünün yaptığı işlemlerin geçersiz olabileceğini düşünmesinin mümkün olmadığını, teknik olarak şirket müdürünün yaptığı işlemler geçerli olduğunu, eğer şirket müdürünün bir yanlışı var ise, tazminat talep edilebileceğini, bu nedenle fesih sözleşmesinin yokluk nedeni ile geçersizliğinin tespitine ilişkin bir talep istenemeyeceğini, davacının hukuki menfaati olmadığını, davalı ..... bu davada taraf olmadığını, yetkili müdür olması sebebi ile yaptığı işlemler şirket namına olduğunu, davacı taraf şirket müdürü .....’nun sözleşmesini feshettiğini öne sürmüş olmasına rağmen, sözleşme sürenin bitmesi nedeni ile feshedildiğini, açıklanan nedenler derdestlik ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini ve Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ..... E sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, İstanbul 8.İcra Müdürlüğünün 2010/9009 sayılı takip dosyasından, borçlu şirkete ait işyerinde 19.08.2010 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek İİK'nin 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile açılan davanın kabulüne karar verilmesini icra müdürünün İİK.97.maddesi yerine İİK'nin 99.maddesini şikayet etmiş, davalar arasında irtibat bulunduğu gerkeçesi ile davalar birleştirilmişir. Davalı 3.kişi ve borçlu vekilleri, haksız açılan davannın reddi gerektiğini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu