Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM/Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Maddi tazminat istemine ilişkin davanın KABULÜYLE; 10.161,42 TL geçici göremezlik, 58.370,64 TL kalıcı göremezlik olmak üzere toplam 68.532,06 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09.08.2018 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi açısından 02.11.2018 tarihinden itibaren) işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminat istemi açısından davanın KISMEN KABULÜYLE; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.08.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2016/752 E., 2020/141 K. DAVA KONUSU : Tazminat (İş Kazasından Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; '' 1- ) Davanın kısmen kabulü ile 73.860,16- TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/08/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- ) 35.000,00- TL manevi tazminatın 28/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, '' karar verilmiştir....

    kalan sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

      İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacının sürücüsü ve maliki olduğu ...... plakalı araç ile davalıların sürücüsü, maliki ve sigortacısı oldukları ...... plakalı aracın 03/09/2019 tarihinde karışmış oldukları maddi hasarlı kazada aldırılan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere hasar miktarının 19.734,32 TL olduğu, değer kaybının 4.600,00 TL olduğu, meydana gelen kazada ...... plakalı araç sürücüsü ...'ın %100 kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerler kapsamında kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının, manevi tazminat talebinin ise, ön inceleme duruşmasında davacı vekili, manevi tazminat talebinin maddi zararına istinaden olduğu belirtilmiş olup, mal varlığına dayalı zarardan dolayı manevi tazminat istenemeyeceğinden bu olay yönünden yasal şartları oluşmadığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        A.Ş, dava konusunun 20/04/2022 tarihli ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, her iki davanın 20/04/2022 tarihli ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, dava konusunun ve sebebinin aynı olduğu davanın dilekçeler aşamasında ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince her ne kadar işbu dosyanın kapatılması talep edilmiş ise de ... dosyasında dosyamız davacısı ...'ın taraf olarak yer almaması ve talep edilen alacak miktarlarının farklı olması nedeniyle bu talep yerinde görülmemiştir. Mahkememizin işbu ... Esas sayılı dosyası ile ... Mahkemesinin ...esas sayılı dosyasının birlikte incelenmesi sonucunda her iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, toplanacak delillerin aynı nitelikte olduğu anlaşılmıştır....

          ve süre olarak da fazla çalıştırıldığını, yerinin olayda kusurlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminatın şirketten tahsil edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini vekâleten talep etmiştir....

          Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4. maddesinde ise ‘‘Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.’’ hükmü uyarınca maddi ve manevi tazminat talepleri açısından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7 nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....

            E-)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin nedenler re'sen nazara alınarak yapılmıştır. HMK.nun 341/2. maddesi gereğince karar tarihi olan 2020 yılı itibarıyla miktar veya değeri 5.390,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu, davanın kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminata ilişkin olup davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, mahkemece kabul edilen maddi tazminat miktarı 945,71 TL olmakla kararın maddi tazminat yönünden kesin olduğu ve istinafa konu edilemeyeceği anlaşılmış, davalının maddi tazminat yönünden istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kusur bilirkişi raporunu hazırlayan heyette sağlığı ve güvenliği alanında uzman hukukçunun bulunmadığı ve bu yönden yeniden kusur raporu alınması gerektiği, davacının %9,2 maluliyet oranını kabul etmediği ve Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği, bilinen dönem hesabında dönem ücretlerine asgari geçim indirim tutarının dahil edilmesi gerektiğini, aktif ve pasif dönem hesaplamalarında davacının dönem ücretlerinin her yıl %5 olarak artışının kabul edilmesi gerektiğini, mahkemenin yalnızca davalı kusuru oranında tazminata hükmetmesi gerektiğini, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğu yönünde istinaf isteminde bulunmuştur. Dava; kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemli davadır....

            UYAP Entegrasyonu