arasındaki borcun sona erdiğini, protokole göre taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ancak karşı tarafın takibe devam ettiğini, takip sırasında taşınmazın satışının talep edildiğini ve kıymet takdiri yapıldığını belirterek icra takibinin durdurulmasına, takibin iptaline ve müvekkilinin taşınmazı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve fek işleminin tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Nitekim, 7181 sayılı Kanun ile getirilen TMK’nın 883/2. maddesindeki düzenlemeden de, taşınmazlar üzerine ipoteğin sürekli olarak konulabileceği ve süre içerisinde veya sürenin bitiminden itibaren 30 gün süre içinde İİK'nın 150/c maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığının bunun da tapuya bildirilmemesi ve bu hususun tapuya şerh olunmaması halinde kabul edilmiştir. Dosyada mevcut ipoteklerin sözleşmelerinin 18.10.2012 tarihinde ve 23.10.2012 tarihinde tesis edilmiş olup, gerek ipotek sözleşmesinde gerekse ipotek akit tablosunda “ipotek süresi” başlıklı bölümde 15.10.2014 tarihi girilmekle, ipoteğin bu tarihe kadar süreli olarak tanzim edildiği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava azledilen vekil tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, azilnamenin müvekkili bankaya bildirmediğini, ipoteğin tesisinde iyi niyetli olan müvekkilinin kazanımının korunması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davalı kooperatif vekili, dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotekle davacıya devir etmeye hazır olduklarını, müvekkili ile Albaraka Tük A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca ipoteğin tesis edildiğini, ipoteği kaldırmaya müvekkilinin yetkisi olmadığını savunmuştur. .....A.Ş. vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmede yer almadığını, sözleşmenin tapuya şerh edilmediğini müvekkilinin tapuya güvenerek ipotek tesis ettiğini, müvekkiline husumet yönetilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....
fen raporuna ekli krokide yeşil kalemle taralı A rumuzu ile gösterilen toplam 3098,98 m²'lik taşınmazdaki irtifak ve (d2) rumuzu ile gösterilen 2.25 m²'lik, (d3) rumuzu ile gösterilen 2.25 m²'lik, (d4) rumuzu ile gösterilen 4,41 m²'lik, (d5) rumuzu ile gösterilen 4,41 m²'lik, (d6) rumuzu ile gösterilen 2.25 m²'lik, pilon alanı bedeli olarak tespit edilen toplam 70.401,55- TL'den; Davacı T2 hissesine düşen 35.200,78- TL'nin dava tarihi olan 20/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine, ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmasına, Davacı T1 hissesine düşen 35.200,78- TL'nin dava tarihi olan 20/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine, ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmasına..." karar verilmiştir....
üzerindeki ipoteğin banka tarafından kaldırıldığı düşüncesi ile iyi niyetle satın alındığını, banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile icra takibi başlatıldığını belirterek ipoteğin fekkine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca takibin müvekkiline ait taşınmaz yönünden dava sonuna kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Somut olaya gelince davacı dava konusu taşınmaz üzerinde imar uygulaması sırasında tesis edilen ipoteğin bedeli ödenmekle kaldırılmasını talep etmiştir. mahkemece toplanan deliller yapılan yargılama davalı belediyeden sadır olan tapuya hitaben yazılmış söz konusu ipoteğin bedelinin ödendiğine ilişkin fek talep eden yazılar dikkate alındığın da davacının davasında haklı olduğu talebin kabulüne ilişkin hükümde bir yanılgı bulunmadığı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUNUN HAKSIZ ELE GEÇİRİLMESİ NEDENLİ YARGITAYA G.TARİHİ:09.02.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,12.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPUNUN HAKSIZ ELE GEÇİRİLMESİ NEDENLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 5.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Trafik Kazası (Ölüm) Nedenli Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 9.5.2007 gün, 5629-6015 sayılı, 11.Hukuk Dairesinin 19.6.2008 gün 6546-8247 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 17.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....