WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davalı arsa sahipleriyle dava dışı yükleniciler ..., ... ve ... arasında 14.01.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye göre üzerine inşaat yapılacak binalardaki bağımsız bölümlerin eşit ve orantılı şekilde taksiminin kararlaştırıldığı, dava dışı yüklenicilerin 06.02.1997 tarihinde haklarını davalı ... Kent Yapı Kooperatifine temlik ettiği, kooperatifin bu şekilde yüklenici sıfatını kazandığı, ancak kooperatifle dava dışı yükleniciler arasındaki temlik sözleşmesinin 03.02.2005 tarihinde feshedildiği, feshin tasfiyesinde davalı kooperatife bağımsız bölüm verilmediği, çekişmeli 21 numaralı bağımsız bölümün davalı arsa sahiplerine bırakıldığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, davacıların üyesi olduğu kooperatifin sözleşmenin feshi sonucu inşaattan kazandığı bir bağımsız bölüm yoktur....

    DELİLLER : Davacı vekilinin UYAP'dan gönderilen 28/03/2022 tarihli mazeret dilekçesi ve ekli duruşma listesi ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidattan ari tescil, ipotek ve hacizlerin fekki, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece HMK'nun 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 320/4.maddesinde "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır." hükmü yer almaktadır....

    DELİLLER : Davacı vekilinin UYAP'dan gönderilen 28/03/2022 tarihli mazeret dilekçesi ve ekli duruşma listesi ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidattan ari tescil, ipotek ve hacizlerin fekki, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat, olmadığı taktirde sözleşmenin feshi ile ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece HMK'nun 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 320/4.maddesinde "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır." hükmü yer almaktadır....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 12.06.2014 gün ve 2009/707-2014/207 sayılı hükmü bozan 23. Hukuk Dairesi'nin 09.05.2016 gün ve 2015/872-2016/2986 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, imara aykırı ve kaçak inşaat yapılması nedeniyle sözleşmenin feshi, davalıların müdahelelerinin önlenmesi, binanın kal ve ecrimisil alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmaza davalı ve dahili davalıların el atmasının önlenmesine, davanın kal ve ecrimisil açısından reddine dair verilen kararın davalı ve birleşen dosya davalılarından bir kısmının temyizi üzerine Yargıtay 23....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Davacı yüklenici vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshinin kesinleşmesi nedeniyle hak edilen imalat bedeli ile inşaatın başlangıç aşamasında ödenen ruhsat, proje gibi harcamaların davalı arsa sahibinden tahsilini talep etmiş, davalı arsa sahibi ise, zamanaşımı ile davacı yükleniciden alacaklı bulunduğu icra dosyaları ile sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle zararlarından doğan alacaklarının takas def'inde bulunmuştur. Konya 1....

        Kararın gerekçe kısmında kira mahrumiyeti nedeniyle tazminat isteminin reddedildiği belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında bu konuda kabul yönünden karar oluşturulmuştur. Taraflar arasındaki 9.10.1996 tarihli bağımsız bölüm karşılığı inşaat sözleşmesinin 9.maddesinde kararlaştırılan daire başına aylık 100 DM teslimde gecikme halinde kira tazminatına ilişkindir. Kira mahrumiyeti tazminatı müsbet zarar kapsamındadır. Taraflar arasındaki bağımsız bölüm karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahipleri tarafından feshi istenmiş, mahkememce de feshine karar verilmiş olmasına göre, kira mahrumiyeti nedeniyle tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kararın hüküm kısmında 16.5.2005 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan kira mahrumiyeti tazminatının davacı zararı olarak karar altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yer almamasına rağmen, ihtarnamelerinin içeriğinden, şifai olarak görüşülen davalı arsa sahibine yapılacak 8 dairelik inşaattan 3 dairenin verilmesi yanında, yüklenicinin ayrıca 45.000,00 TL nakdi bedel ödemeyi kabul ettiği ve inşaat yapım süresince arsa sahibinin kira bedellerinin yüklenici tarafından ödenmesinin üstlenildiğinin kabullenildiği, arsa sahibine ödenen 45.000,00 TL'nin karşılığında senet alındığı, senet arkasına arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ödenen paranın teminatı olduğuna ilişkin şerh verilmemesi suretiyle davacının yazılı sözleşme düzenlemesi sırasında özen borcuna aykırı davranarak davalıda güven duygusunu sarstığı, bu nedenle akdin haklı olarak davalı yanca feshedilmesi nedeniyle davacının menfi zarar talebinin kabul edilmemesinin mümkün olmadığı, bir an için şifai sözleşmede kararlaştırılan akdin esaslı unsurlarının yazılı sözleşmeye...

            Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 29.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden sonra sözleşmeye konu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye satılarak tapu kaydının devredildiğini ileri sürerek, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL kar kaybının ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşme ile belirlenmiş inşaat süresinin üzerinden hayli vakit geçmesine rağmen inşaata başlanmadığını, davacının yaptığı icra takibi neticesinde menfi zararını tahsil ettiğini, artık müspet zararın tazminini isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Sonuç ve talep: Yukarıda arz edilen ve re” sen nazara alınacak sebeplerle, 1- ) İlk derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacının istinaf taleplerinin esastan reddine, 2- ) Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline'' karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu