Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.10.2005 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise katkı payı nedeniyle tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan MAHKEMESİ : Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Mahkemece yapılan nitelendirmeye göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı karar ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Talebi Nedeni ile İtirazın İptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça inanç sözleşmesinden kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğu düşüncesi ile davalı aleyhine icra takibinde bulunulduğu, davalının icra takibine itiraz etmesi sonucunda takibin durduğu, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak bu davanın açıldığı görülmektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği dairemiz sadece inanç sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil davaları ile sınırlı olarak görevli kılınmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dava, davacının ve davalıların miras bırakanınında ortağı bulunduğu Enerji Elektrik Kollektif Şirketi-Şerif Fındıkkaya ve Ortakları Şirketi adına 02.06.1975 tarihinde satın alınan taşınmazın, taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak tapulama çalışmaları sırasında davalıların miras bırakanı adına tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle inanç sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup (aynı sözleşme ile satın alınan dava dışı 440 parsel sayılı taşınmaza yönelik aynı hukuki sebebe dayalı olarak açılan davaya ilişkin Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/227 Esas ve 1992/350 Karar sayılı hükmüne yöneltilen temyiz itirazları Yüksek Yargıtay 14....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davacı ile arsa sahibi arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemlerine ilişkin olup,kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığından hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE,19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2011 gününde verilen dilekçe ile inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı adına kayıtlı 121 ada 30 parsel sayılı taşınmazın esasen müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin dava dışı ...'ya güvenerek dava konusu taşınmazı emanet sözleşmesi çerçevesinde devir ettiğini, müvekkili ile ... arasındaki sözleşmeye göre, dava konusu taşınmazın kısa bir süre ... adına tapuya kayıtlı olduktan sonra ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 176 ada 15 parsel sayılı taşınmazın parasını kendisinin ödediğini ve taşınmaz alımı için davalıya 17.08.2010 tarihli vekaletname verdiğini, davalının taşınmazı satın aldıktan sonra kendisine devretmesi gerektiği halde devretmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı kendi adına ve kendi parası ile satın aldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.01.2004 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 10.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ......geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                KARŞI OY Dava, davacıların murisi ... ile kardeşi davalı ... arasında yapıldığı iddia olunan inanç sözleşmesi çerçevesinde, parası davacıların murisi tarafından karşılanan ve davalı ile davalının oğlu ... adına tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline yöneliktir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Yerel mahkeme gerekçesinde; davanın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olduğunu, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inanç sözleşmesinin ancak yazılı delille kanıtlanabileceğini, bu nedenle davacı tanıklarının dinlenmediğini ve davacının yazılı bir belge ile davasını ispatlayamadığını, bu nedenle davanın reddine karar verildiğini belirtmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davanın konusunun, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi dolayısıyla ve sözleşmeden kaynaklı yüklenicinin sözleşme gereği alması gerekli taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili talebini içerir tapu iptal ve tescil davası, birleşen davanın konusunun da eser sözleşmesinden kaynaklı inşaat ipoteği tesisi, birleşen diğer davanın konusunun da eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali, sözleşmenin iptali dolayısıyla tapu iptal ve tescil, bu talep kabul görmediği takdirde tazminat istemine ilişkin alacak davası olup, her ne kadar mahkemece alacağa hükmedilmiş ise de temelde davanın tapu iptal ve tescile ilişkin olduğu, taşınmazın aynına ilişkin olması nedeni ile kesinleşmeden takibe konulmasının da mümkün olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince takibin iptaline yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, Dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu