Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 8146 ada 28 parsel sayılı taşınmazı (eski 1117 ada 25 parsel) satın aldığını, davalı ile yaptıkları 27.09.1989 tarihli inanç sözleşmesi uyarınca davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile 1/2 payının adına tescilini istemiştir. Davalı, 27.09.1989 tarihli belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, imza kendisine ait olsa bile açığa imza olduğunu ve davacı tarafından sonradan doldurulduğunu, belge içeriğinin de inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve bu ortaklığın bozulduğu, Borçlar Kanununun 583 maddesi uyarınca taşınmazın 1/2 payının davacı adına tescilinin gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2019/357 ESAS - 2020/664 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Takasa Dayalı) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında taşınmaz alım satımında "alım satıma konu taşınmazın yerinde değil" : alım satıma konu taşınmazın tapu bilgilerinde hata yapıldığını, 10 parselde kain taşınmaz kaydının iptali ile müvekkili T1 adına tescili, 3 parselde kain taşınmaz kaydının iptali ile davalı T3 adına tescilini talep etmiştir. Dava, hata, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 12.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, edimlerin yerine getirilmediğini, kaldı ki adi yazılı sözleşmenin davacıya mülkiyet hakkı tanımayacağını, davanın reddini savunmuştur....

      Taraflar arasında dava konusu taşınmazın birlikte satın alındığına dair 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında benimsenen yazılı bir inanç sözleşmesi mevcut olmadığı gibi delil başlangıcı niteliğinde bir delil de bulunmamaktadır. Taraflar kardeş olsalar da davacının iddialarının tanıkla ispatlanması mümkün değildir. Bu itibarla inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davacının ikinci kademede tazminat istemi bulunduğundan davalının 15.12.2011 tarihli celsedeki ve davalı vekilinin 18.06.2013 tarihli celsedeki konuya ilişkin beyanları da değerlendirilerek davacının ikinci kademedeki tazminat isteği ile ilgili bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, davacının tazminat talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Dava, yolsuz tescil nedeniyle iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, davalı Belediyeye ait 2 parsel sayılı taşınmaz ile paydaşı olduğu 879 parsel sayılı taşınmazı takas ettiklerini, ancak daha sonra açılan tapu iptal tescil davası sonucu verilen karar ile 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek kendisine ait iken takasa konu edilen 879 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan takas işlemi iptal edildiğinden subut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          İnanç sözleşmesi inanan ile inanılan arasında yapılan onların hak ve borçlarını belirleyen inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın inanılan tarafından kullanılma, yöneltilme ve inanana iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir. Yasalarımızda inanç sözleşmesine ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, 5.2.1947 tarih 20/6 ve 7.10.1953 tarih 7/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları ile uygulama ve doktrinde yerini bulmuş giderek gelişmiş bir hukuki kurumdur. Gerçekten, mahkemece doğru olarak saptandığı üzere inanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Bu yüzden Borçlar Kanunun 125.maddesi hükmünce inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalara da 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Burada önemli olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihten başlayacağını saptanmasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 254 ada 40 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 5 nolu bağımsız bölümün maliki iken, ... 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu ... ada ... parselde yer alan 34 nolu bağımsız bölüme kiracı ararken ... Emlak sahibi ... ile tanıştığını, ...'un dava konusu ev ile ... adına olan dükkanı takas etmesini önerdiğini, ödeme yapmayan kiracısından kurtulmak istediğinden bu teklifin cazip geldiğini, ...’in isteği üzerine 13.12.2013 tarihinde ...’yi evin satışı hususunda vekil tayin ettiğini, ...’in de takasa konu dükkanın satışı hususunda kendisini vekil tayin ettiğini, emlakçı ...’un takasa konu olan dükkanın üzerinde haciz olduğunu bildirip kendisini oyaladığını, bu durumdan şüphelenerek 16.12.2013 tarihinde ...’yi azlettiğini, ancak taşınmazının 16.12.2013 günü davalı ...’a satıldığını öğrendiğini, adı geçen şahısların bu şekilde kendisini kandırdıklarını, .., ... ve ...'ın ... olduklarını, bir dolandırıcılık çetesinin eline düştüğünü, ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.09.2013 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde ıslahen tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil talebinin reddine, davalı ...'a karşı açılan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 642,940 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.06.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. Göktuğ Kurnazoğlu ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu