Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir. Her ne kadar mahkemece, dava adi ortaklıktan kaynaklanan tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiş ise de, uyuşmazlık inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.Davacı taraf, inançlı işlemi yukarıdaki ilkelere göre yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı ile birlikte diğer delillerle ispatlayabilir ise de dosyaya ibraz edilen ve davanın kabulüne dayanak yapılan 23.03.2011 tarihli protokolün fotokopi olduğu ve aslının dosyaya ibraz edilmediği, belge içeriğinin ve imzanın davalı yanca kabul edilmediği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.09.2006 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse alacağın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 8.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 15/06/2015 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.08.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kadastro öncesi zilyetliklerinde bulunan ve kadastro nedeni ile Hazine adına tescil edilen 1 parsel sayılı taşınmazın ihaleye çıkartıldığını, dava dışı ...’nın da katılımı ile taraflar arasında 26.10.1998 tarihinde düzenlenen anlaşma uyarınca davalının ihaleye katılıp, ihalenin kazanılması ile taşınmazın 1/3 payın adına tescili gerektiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2009 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ikinci kademedeki tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 29.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız temyizi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.05.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ...geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                    Bu sebeple bu davanın terditli taleplerden tapu iptal ve tescil yönünden dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ancak mahkemece davacının davasını HMK 125 gereği davalı Cuma Ali'ye yönlendirmesi üzerine artık yemin hakkının kullanılamayacağı yönünde değerlendirme yapılmış ise de, dava terditli açıldığından ve davacı tapu iptal ve tescil talebi yönünden davasını Cuma Ali'ye yönelttiğinden, davacının terditli tazminat talebi ilk davalı Selahattin'e yönelik devam edecektir. Bir diğer anlatımla dava terditli açıldığından HMK 125 gereği seçimlik hakkın tapu iptal ve tescil olarak kullanılmış olması terditli talep olan tazminat isteğini ortadan kaldırmayacaktır. Tazminat isteği ilk davalı ve sözleşmenin tarafı olan davalı Selahattin'e ilişkin devam edecektir....

                    UYAP Entegrasyonu