Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile hidrofor, wc, yeşil alana parke döşenmesi suretiyle gerçekleştirilen mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesini, eski hale getirme bedeli, gayrimenkulde oluşan değer kaybı, pencere demirlerinin takılması ücreti ile taşınma ve tadilat bedeli ve tazminat istemiştir. Mahkemece eski hale getirme bedeli olarak 6.200,00 TL ile 2.980,00 TL nakliye, tamirat ve pencere demiri takma bedelinin davalılardan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 18....
Dava konusu 107 ada 18 parsel sayılı taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-El atmanın önlenmesi ve eski hale getirme birlikte talep edildiği gözetilerek; arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmek suretiyle yer bedeli belirlendikten sonra, taşınmazın eski hale getirme bedeli, yer bedelinden fazla ise yer bedeline hükmedilmesi ve taşınmazın el atılan bölümünün davalı idare adına tesciline karar verilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre de; taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir....
Hukuk Dairesi tarafından, davacı şirketin 1/3 hisseyi satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde hafriyat artığının bulunduğu, davacının bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığı, önceki malikin tazminat hakkını davacıya devrettiğine ilişkin bir delil sunulmadığı, bu durumda davacının bilirkişilerce tespit edilen eski hale getirme bedelinin ancak 2/3’si olan 552.640,00 TL’yi isteyebileceği gerekçesi ile bu miktar üzerinden eski hale getirme bedeline hükmedilmiş ise de, davacı tarafın dava tarihi itibariyle tam malik bulunduğu ve bu aşamadan sonra taşınmazın eski hale getirilmesinin tümüyle davacı şirket ile ilgili olduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle, davacı lehine eski hale getirme bedelinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 31.12.2012 ve 13.06.2013 günlü ek kararların hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilip, 09.05.2012 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 28.12.2012 tarihinde temyiz eden sanığın, yerinde görülmeyen eski hale getirme istemi ile temyiz başvurusunun aynı Kanunun 317. maddesi gereğince...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlü 07/03/2016 tarihli dilekçeleri ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunmuş mahkemece eski hale getirme talebinin reddine dair 09/03/2016 tarihli ek karar verilmiş ise de; 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesine göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulması halinde, inceleme yetkisinin Yargıtay Özel Dairesine ait bulunduğundan, eski hale getirme talebinin reddine ilişkin ek kararların yok hükmünde sayılarak yapılan incelemesinde; Sanığın yüzüne karşı verilen 07.07.2011 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 07.03.2016 tarihli temyiz inceleme ve eski hale getirme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.11.2016 tarihinde...
taşınmaz bedeli ile eski hale getirme masraflarının tahsili istemine ilişkindir....
ın 23.03.2016 tarihli isteminin eski hale getirme ve temyiz mahiyetinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, hükümlünün eski hale getirme ve temyiz istemi hakkında istemin yanılgılı değerlendirme ile yargılamanın yenilenmesi talebi olarak kabulü ile yerel mahkeme tarafından verilen ve hukuken geçersiz olan 31.03.2016 tarihli ek kararın ve İzmir 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2009 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemleriyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, dava konusu 52 ada 43 ve 53 ada 256 parsel sayılı taşınmazlara davalının müdahalenin menine, taşınmazların üzerindeki muhtesatların kaline ve 5.846,17 TL eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil ve eski hale getirme bedeli toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı ve eski hale getirme bedeli üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır....
geçerli bir mazeret olmadığı ve eski hale getirme isteminin yerinde olmadığı belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen ve 24.02.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 Sayılı CMUK'un 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 14.04.2014 tarihinde temyiz eden sanığın eski hale getirme istemi ile temyiz isteminin aynı kanunun 317.maddesi gereğince REDDİNE, 16/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....