Somut uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmaza davalı idarece toprak alınmak ve çöp dökülmek sureti ile fiilen el atıldığı, davacının talebinin müdahalenin önlenmesi, ka'l ve ecrimisile ilişkin olduğu, mahkemece bilirkişi kurulu refakatinde taşınmaz başında keşif yapılarak taşınmazın arz bedelinin ve ayrıca eski hale getirme masraflarının ayrı ayrı hesaplandığı, bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere taşınmazın eski hale getirilmesi için gereken masrafların (18.360,00 TL+12.240,00 TL) toplam 30.600,00 TL'ye tekabül ettiği, el atılan taşınmaz zemin bedelinin ise bu bedelin üstünde (94.719,78 TL) kaldığı, bu duruma göre yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Ancak; -Davalı idarece el atılan taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir. Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması (Y. 5....
Bu durumda; 11.999,85 m²'lik hafriyat dökülü alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, hafriyat dökülerek el atılan bölümün bedelinin fazla olması durumunda ise taşınmaz bedeli ile hafriyat dökülü bu bölüm için ecrimisil bedeline de hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2)Davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, 3) Dava konusu taşınmaza 2011 yılı Haziran ayında el atıldığı belirtildiği halde, 2011 yılı Ocak – Haziran ayları arası ecrimisil bedeline de hükmedilmesi, 4)Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde el atılan taşınmazın eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması, 5) 6001 sayılı Karayolları Genel...
Dava konusu taşınmazın el konulan bölümlerin bedeli ile eski hale getirme masrafları ayrı ayrı hesaplanmış olup eski hale getirme masraflarının zemin bedelinden düşük olduğu anlaşıldığından eski hale getirme bedeline hükmedilmesinde ve bedelin hesaplanmasında yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak ; Hükme esas alınan raporda, dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesi için dolgu bedeli 96.968,21TL, hafriyatın nakliye bedeli 78.230,76TL ve serme, sulama ve sıkıştırma bedeli 404.558,16TL olmak üzere toplamda 579.757,13TL olarak hesaplanmıştır. Dava konusu taşınmazın eski hale getirme masrafının serme, sulama ve sıkıştırma bedeli hesabında, çakıl rayiç bedelinin düşülmemiş olması sebebi ile hükme esas alınan rapor ile fazla bedel tespiti doğru görülmemiştir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmaz üzerinden alınan hafriyat ve eski haline getirme bedelinin hesaplanması yapılırken kazı için 15.120.1002 pozundan faydalanılmıştır....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde özetle; -Dava dilekçesinde eski hale getirme bedelinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talebi olduğu halde hüküm fıkrasında eski hale getirme bedeline hükmetmek yerine mahkemece talep dışına çıkarak karar vermesinin yasaya aykırı olduğu, -Hüküm talep dışına çıkarak karar verildiği gibi eski hale getirme şeklindeki hükmün uygulanabilirliğinin bulunmadığı, -Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda eski hale getirme bedeli bilimsel araştırmaya dayanmadan , soyut yaklaşımlarla hesaplandığı, -Bilimsel inceleme ve araştırmaya dayanmayan bilirkişi raporuna göre eski hale iade bedeline fahiş hesaplandığı, gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: 6100 sayılı HMK.'nun 352. maddesi gereğince; istinaf kanun yoluna başvurulması halinde işin incelenebilmesi için öncelikle ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK.’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 03.11.2009, 11.11.2009 18.11.2009 günlü ek kararlarının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yoklukta verilen 21.07.2009 tarihli hükmün, 24.09.2009 günü Tebligat Yasasının 21.maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmesi karşısında, sanık vekilinin eski hale getirme istemi ile 21/07/2009 tarihli hükme yönelik süresinde olmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 01.04.2014 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 26.11.2013 tarihli hükmün sanığa, 09.12.2013 günü Tebligat Yasasının 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmesi karşısında, sanığın eski hale getirme istemi ile 26.11.2013 tarihli hükme yönelik süresinde olmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE...
Hukuk Dairesinin 18/11/2019 tarihli 2019/100 Esas 2019/5371 Karar sayılı benzer nitelikteki kararında da belirtildiği üzere, tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairenin yerleşik uygulamalarına göre eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar eski hale getirme bedeli 300.000TL olarak hesaplanmış ise de tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise Yargıtay 4....
Şöyle ki; Dosya içeriğinden, dava konusu, 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 136.50 metrekarelik kısmına helikopter pisti yapıldığı,1614.82 metrekarelik kısmından hafriyat alındığı, 103 parselin ise bilirkişi rapor ve krokisinde B ile gösterilen 3714.90 metrekarelik kısmına nöbetçi kulübeleri yapılarak, mevziler kazılarak duvar çekildiği, A ile gösterilen 3292,15 metrekarelik kısmına ise dikenli tel çekildiği anlaşılmaktadır. Geri çevirme kararı üzerine getirtilen yazı cevabında da Kavalcık karakol binasının Temmuz 2011 tarihinde boşaltılarak arazinin malikine teslim edildiği bildirilmiştir. Bilindiği üzere, el atılan taşınmazların bedelleri ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı hesaplanarak eski hale getirme bedelinin, yer bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, aksi halde taşınmazların bedellerine hükmedilmesi ve tapularının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekir....
Harca tabi davalarda; dava açılırken başvurma harcı ile karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır ve dava dilekçesi ancak harç alındıktan sonra esas defterine kaydedilir. Dosya içeriğinden; davacının 04/04/2014 tarihli dava dilekçesi ile taşınmaza verilen zarar nedeni ile maddi tazminat istemi yanında eski hale getirme isteminde bulunduğu ve eski hale getirme istemine ilişkin dava değerini belirtmediği gibi bu istem yönünden başvurma harcının da yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının eski hale getirme istemi yönünden dava değeri açıklattırılmadan ve bu istem yönünde ilgili harçlar da tamamlattırılmadan yargılamaya devam olunarak karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının ve davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı ile davalı ......
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, eski hale getirme talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, karar düzeltme talebinin ise süresinde olmadığından REDDİNE, 30.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....