"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmesine göre sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakka dayalı trampa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nun 1/8 payını daha önce trampa yolu ile alması nedeniyle taşınmazda paydaş olduğunu ve bu nedenle kendisine karşı şufa hakkının kullanılamayacağını" bildirdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, tapu sicil müdürlüğünce mahkemeye gönderilen 13.1.1999 tarihli tapu kaydında Arap Yaşar Yakut'un üzerinde 3 pay olduğu, dolayısıyla şufa hakkına konu satışlar dışında bir payın daha bulunulduğu görülmektedir. Mustafa Ç........'nin diğer mirasçıları 25.6.1999 tarihli dilekçe ile davaya dahil olma talebinde bulunmuşlar, bu şekilde tüm mirasçıların vekili olan avukat 1.7.1999 tarihli celseye katılmıştır. Açıklanan şekilde trampa aktinden haberdar olmalarına rağmen davacılar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 658.maddesinde açıklanan 1 aylık süre geçtikten sonra 24.2.2000 tarihinde Satıa T....... tarafından Arap Yaşar Yakut'a yapılan trampa nedeni ile şufa hakkı davası açmışlardır....
nun 1/8 payını daha önce trampa yolu ile alması nedeniyle taşınmazda paydaş olduğunu ve bu nedenle kendisine karşı şufa hakkının kullanılamayacağını" bildirdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, tapu sicil müdürlüğünce mahkemeye gönderilen 13.1.1999 tarihli tapu kaydında Arap Yaşar Yakut'un üzerinde 3 pay olduğu, dolayısıyla şufa hakkına konu satışlar dışında bir payın daha bulunulduğu görülmektedir. Mustafa Ç........'nin diğer mirasçıları 25.6.1999 tarihli dilekçe ile davaya dahil olma talebinde bulunmuşlar, bu şekilde tüm mirasçıların vekili olan avukat 1.7.1999 tarihli celseye katılmıştır. Açıklanan şekilde trampa aktinden haberdar olmalarına rağmen davacılar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 658.maddesinde açıklanan 1 aylık süre geçtikten sonra 24.2.2000 tarihinde Satıa T....... tarafından Arap Yaşar Yakut'a yapılan trampa nedeni ile şufa hakkı davası açmışlardır....
Davalılar, davacının trampa yapılmadan önce tapu kaydındaki yolsuz tescil şerhini bildiğini, trampa edilen taşınmazlar dışında herhangi bir ödeme yapmadığını, Hazine tarafından davacı aleyhine açılan iptal tescil davasının kendilerine ihbar edilmediğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece ‘…Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlenemeler ve saptanan olgular karşısında sicilin dayanağını (illetini-hukuki sebebini) teşkil eden trampa (mal değişim) sözleşmesinin önceki kesinleşen kararla iptal edildiği gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne verilmiştir....
Olayımıza gelince; müdahil ...’in önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu ... parselde 1/12 payını, davalının ... parseldeki 1/4 payı ile 10/02/2010 tarihinde trampa etmesi üzerine davacı önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek gerçekte satış yapıldığı iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Bu konuda dinlenen davacı tanığı tapuda yapılan işlemin niteliği konusunda bir açıklamada bulunmamış olup görgüye dayalı bilgisi bulunmamaktadır. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkı tek başına tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğunu göstermeye yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.03.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının ..., ... Mahallesinde bulunan 1127 ada 1, 2, 3 ve 1139 ada 3, 4, 5 nolu parsellerde hissedar olduğunu, davalı ...'nun farklı tarihlerde hisse devraldığını, ilk olarak ... hissesine trampa yoluyla sahip olduğunu, bu trampa işleminin muvazaalı olup gerçek amacın önalım hakkını engellemek olduğunu, davalı ...'...
Olayımıza gelince; önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu arsa vasıflı parselin paydaşlarından Z… … Ö… …'in taşınmazdaki 16.000 TL değerindeki payını davalıya ait Çankaya Mühye Köyü 896 No'lu parselde bulunan 16.000 TL değerindeki 211 / 869250 payı ile 26.11.2009 tarihinde trampa etmesi üzerine davacı iki yıllık hak düşürücü süre içinde önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Bu konuda tanık deliline de dayanmış ise de 28.9.2010 tarihli oturumda göstermiş olduğu tek tanığı H… … S… …'un dinlenmesinden vazgeçmiştir....
Mahkemece, davacının taşınmaz kaydındaki yolsuz tescil şerhini bilerek trampa sözleşmesini gerçekleştirdiği, aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasını trampa sözleşmesinin tarafı olan davalılara ihbar etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4366 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 1, 2, 3, B blok 1, 2, 3, 4, 5, 6, ve 7 nolu bağımsız bölümlerin davacı, 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 1/2’şer pay ile davalılar adına kayıtlı iken 27.09.2005 tarihinde trampa edildiği, trampa tarihi itibariyle davacının temellük ettiği 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmaz beyanlar hanesinde yolsuz tescil şerhinin bulunduğu, dava dışı Hazinenin 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davacı ... aleyhine tapu iptali ve tescil isteği ile açtığı davanın ... 1....
Dairesi'nin 2005/2439 E., 2007/468 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi;”.... inşaat yapılması koşuluyla müteahhide bırakılan arsanın her türlü tasarruf hakkının ve mülkiyetinin devredilmeyip, inşaat yapılmak üzere müteahhide terk edildiği, bu durumda müteahhidin arsa sahiplerine verdiği bağımsız bölümler karşılığı, inşaat yapılmak üzere müteahhide bırakılan arsanın, trampa niteliğinde bir ticari faaliye olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla arsanın müteahhidin kullanımına terkedilmesi işleminin, arsanın değerlendirilmesine yönelik bir tasarruf olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu işlemin trampa niteliğinde bir işlem gibi değerlendirilerek, tarh edilen cezalı katma değer vergisinde isabet görülmediği gerekçesiyle, iptâline ilişkin davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının aynı gerekçeyle yerinde görülmüş olup onanmasına....”karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nundan kaynaklanan kamulaştırmasız el atma tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kamulaştırma yasasının 8. Maddesi gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmişse de; ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı taraf öncesinde kendisine ait olan Hatay ili Reyhanlı ilçesi Osmaniye Köyü 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zirai ve inşai muhdesatların bedelinin tazmini için dava açmıştır. Açılan dava niteliği itibariyle kamulaştırmasız el atma davasıdır. Dava konusu taşınmaz 12.12.2011 tarihinde trampa yolu ile kamulaştırılarak T5 adına tescil edilmiştir....