Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanında bulunan 103 parsel sayılı 17500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen Hazine adına tescil edilmiş, taşınmaz imar uygulamasına tabii tutulmuş, 103 parsel kapatılmış bu parselden 180 ada 1 parsel sayılı 7415 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ile 185 ada 1 parsel sayılı 6291 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar oluşmuş, taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesinde taşınmazların bir kısmının ... zilyetliğinde olduğu şerhi verilerek Hazine adına tescil edilmiş, 22.01.2008 tarihinde ise trampa yolu ile ... Vakfı adına tescil edilmiştir. Davacılar ... mirasçıları ... ve müşterekleri irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde Hazine ile Vakıf arasındaki trampa işleminin iptali ve taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

    Dava; Hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. İncelemesi yapılan dosya kapsamına, iddia ve savunma ile dava dilekçesindeki nitelendirmeye göre dava; hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunu'nun 36. Maddesine göre hazırlanan, Hakimler Savcılar Kurulu’nun 02/09/2019 tarih 2019/678 karar sayılı işbölümü kararı gereğince, (5.Hukuk Dairesinin 17.maddesi) istinaf inceleme görevinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı H.M.K'nun 352. maddesi gereğince dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. H.D.‘ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/05/2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış (trampa) sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/10/2010 günlü 2009/68 Esas, 2010/575 Karar sayılı kararı Yargıtay 13. Hukuk Dairesince temyizen incelenerek, dairenin 16/01/2012 günlü 2011/5952 Esas 2012/277 karar sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir. Şimdi ise karar düzeltme istenilmektedir. 12/05/2011 günlü YBGK kararı uyarınca iş bu dosyanın karar düzeltme isteminin incelenmesini aynı daireye ait olduğu anlaşılmış ise de Yargıtay 13. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanılığına GÖNDERİLMESİNE, 21/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Öte yandan; davacılar, trampanın önalım haklarının engellenmesi için muvazaalı yapıldığını ve gerçekte bir satış işlemi olduğunu, trampa işleminin diğer tarafı olan dava dışı belediyenin kötüniyetli olduğunu istinaf itirazı olarak belirtmişlerdir. Ancak istinaf incelemesine konu eldeki dava, 29.01.2020 ve 11.05.2020 tarihli hisse satışları bakımından açılmış bir dava olup bu davada 09.07.2020 tarih ve 21096 yevmiye numaralı trampa işlemi dava konusu edilmediğinden trampa işleminin muvazaalı olup olmadığı bakımından eldeki davada bir değerlendirme yapılması mümkün olmadığından davacıların bu kapsamdaki istinaf itirazları da yerinde bulunmamıştır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2019 NUMARASI : 2017/391 ESAS - 2019/134 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl ve birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Pamuktarla Mevkii, 1290 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idarelerden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı T10 vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın mahkeme kararı ile müvekkili idare adına tescil edildiğini, davanın usulden reddi gerektiğini beyan etmiştir....

        Davalı T3'in hisseli olarak malik olduğu Konya İli Karatay İlçesi Sarıyakup Mahallesi 22585 ada 8 parsel sayılı taşınmazın rızaen kamulaştırılmasına ilişkin 14.08.2017 tarihli anlaşma tutanağının tanzim edildiği ve 15.08.2017 gün ve 436 sayılı T1 Encümen Kararı ile belirlenen 900.000,00 TL kamulaştırma bedelinin, 605.000,00 TL'lik bölümünün, davacı idareye ait Selçuklu İlçesi Sille Mahallesi 32143 ada 4 parsel sayılı taşınmazın trampa yapılarak karşılanmasına, kalan 295.000,00 TL'lik kısmın ise tescile müteakip malike ödenmesine karar verildiği, davacı idarece, ilgili tapu müdürlüğüne trampa yapılması ve 295.000,00 TL'lik farkın tescil işlemleri akabinde ödeneceği belirtilmek suretiyle 17.08.2017 tarih ve 21981 sayılı yazının yazıldığı ve 24.08.2017 tarih ve 40511 yevmiye numarası ile trampa işleminin gerçekleştirildiği, ancak 12.09.2017 gün ve 474 sayılı T1 Encümen Kararı ile Kamulaştırma Kanunu'nun 21. maddesi gereğince kamulaştırma işleminden vazgeçildiği anlaşılmıştır....

        Davacı, davalı ile aralarında otomobil takası konusunda hukuki ilişki bulunduğunu iddia etmiş, davalı ise davacı ile aralarında satış ya da trampa konusunda herhangi bir ilişki bulunmadığını dava dışı ... ile trampa ilişkisine girdiklerini bildirerek iddianın yerinde olmadığını savunmuştur. Bu durumda davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Davalı tarafça açıkça muvafakat edilmediğinden olayda tanık dinlenmesi usule aykırıdır. Davacıya aracın satışı konusunda vekaletname verilmiş olması, bu aracın vekalet veren adına vekil tarafından 3.bir kişiye devrinin amaçlandığını gösterir. Başka bir ifade ile bu vekaletname taraflar arasında satış ya da trampa ilişkisi bulunduğu yolundaki iddianın kanıtı olamaz. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davaya konu sözleşmenin yazılı senet ve bağış hükmünde olduğu, mehir senedinde yazılı müvekkiline ait altınların teslim edilmediğini, bu nedenle söz konusu 500 gram 22 ayar altının aynen iadesi, iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki parasal değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu