WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir....

    İstinaf incelemesine konu dava, Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 26. maddesi uyarınca yapılan trampa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesinin dosyası davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak incelendiğinde, aşağıda belirtilen ve esasa etki eden hususlarda delillerin eksik toplandığı ve ayrıca ilk derece mahkemesi kararında bu sayılan sebeplere ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı, bir başka anlatımla sayılan sebeplere ilişkin hiçbir gerekçe bulunmadığı görülmüştür. Şöyle ki; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine göre; Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ... ...'nin kayden maliki olduğu çekişme konusu 1531 ada 5 sayılı parsel ile 1532 ada 104 ve 105 parsel sayılı taşınmazların 20.02.2002 tarihli belediye encümen kararına istinaden 26.02.2002 tarihinde yapılan trampa ile davalı ......

      Davacılar, karşı davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, asıl davanın trampa sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, alacak; karşı davanın ise trampa sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğu, davacıların 04.02.2012 tarihli sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla edimlerini yerine getirdikleri, sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğine dayanılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu; bu durumda sözleşmenin geçerli hale geldiği kabul edilerek, taşınmazın 3. kişi adına kayıtlı olduğu da gözetilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra inceleme araştırma yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hüküm bozulmuştur....

        Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.01.2010 gün ve 510-28 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık trampa akdine dayalı alacak ve tazminat istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bir kısım davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların iddia ettiği gibi bir trampa sözleşmesinin yapılmadığını, sözleşmeden müvekkilerinin bilgisinin olmadığını, trampa sözleşmesinden doğan borcun üzerinden 60- 70 yıl geçtiği için zamanaşımına uğradığını, dava konusu arazinin ortak miras bırakandan kaldığını, müvekkilerinin de mirasen hak sahibi olduğunu, dava konusu parsel üzerinde zilyetliğe dayalı bir kazanım sağlanmasının mümkün olmadığını, davacıların dilekçelerinde bir kısım hissedarların tapudan devir yaptığından bahsederek müvekkillerinden o nedenle devir yapmaları gerektiğinden bahsetmiş ise de diğer hissedarların devrinin müvekkilerini bağlamayacağını belirterek yasal dayanaklardan yoksun davanın reddini, harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur. Dolayısıyla, dava konusu taşınmazların karşılıklı trampası resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış resmi bir sözleşme mevcut olmadığından, trampa aktine dayanarak davalının maliki olduğu 18 bağımsız bölüm numaralı dükkanın davacı adına tescili talep edilemez....

            ten miras yolu ile intikal eden 372 parsel sayılı taşınmazdaki payını, 14 sayılı parselde bulunan davalılara ait paylarla trampa ettiğini, işlemin bağış iradesi gizlenerek mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu payın davacının da taraf olduğu 1989 tarihli satış sözleşmesi ile kendilerine satıldığını, satıştan sonra ayrıca trampa işlemi ile 14 sayılı parselde bulunan paylarını miras bırakana devrettiklerini, işlemlerde muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

              Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının tapudaki işlemin gerçekte trampa olmadığını tanık dahil her türlü delille ispatlaması mümkündür. Bu konuda dinlenen davacı tanığı işlemin niteliği konusunda görgüye dayalı bir açıklamada bulunmamıştır. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasında değer farkı olması tek başına işlemin trampa olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi resmi senette aradaki bedel farkının alındığı da yazılıdır. Trampa yolu ile edinilen paya ilişkin olarak önalım hakkı kullanılamayacağından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir../.. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                3- Daha sonra 20.12.2016 tarihinde trampa yoluyla dava konusu parseli trampa yoluyla temlik alan şirket trampa yoluyla 20.12.2016 tarihinde Gökhan Demirel'den trampa ile aldığı dava konusu parseli 13 Haziran 2017 tarihinde Uğur Cömert'e 300.000 TL bedel ile satmak zorunda kalmıştır. (MİLAT) Uğur Cömert'e 13.06.2017 tarihinde 300.000 TL bedel ile satmak zorunda kalmıştır. (MİLAT) Uğur Cömert'e 13.06.2017 tarihinde 300.000 TL bedel tapu da yapılan resmi temliki bir işlemdir. Davacıların bu temlikten de haberleri vardır. Bunu Nereden Çıkarıyoruz !...

                UYAP Entegrasyonu