Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kısım davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların iddia ettiği gibi bir trampa sözleşmesinin yapılmadığını, sözleşmeden müvekkilerinin bilgisinin olmadığını, trampa sözleşmesinden doğan borcun üzerinden 60- 70 yıl geçtiği için zamanaşımına uğradığını, dava konusu arazinin ortak miras bırakandan kaldığını, müvekkilerinin de mirasen hak sahibi olduğunu, dava konusu parsel üzerinde zilyetliğe dayalı bir kazanım sağlanmasının mümkün olmadığını, davacıların dilekçelerinde bir kısım hissedarların tapudan devir yaptığından bahsederek müvekkillerinden o nedenle devir yapmaları gerektiğinden bahsetmiş ise de diğer hissedarların devrinin müvekkilerini bağlamayacağını belirterek yasal dayanaklardan yoksun davanın reddini, harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının tapudaki işlemin gerçekte trampa olmadığını tanık dahil her türlü delille ispatlaması mümkündür. Bu konuda dinlenen davacı tanığı işlemin niteliği konusunda görgüye dayalı bir açıklamada bulunmamıştır. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasında değer farkı olması tek başına işlemin trampa olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi resmi senette aradaki bedel farkının alındığı da yazılıdır. Trampa yolu ile edinilen paya ilişkin olarak önalım hakkı kullanılamayacağından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir../.. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacılar, karşı davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, asıl davanın trampa sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, alacak; karşı davanın ise trampa sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğu, davacıların 04.02.2012 tarihli sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla edimlerini yerine getirdikleri, sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğine dayanılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu; bu durumda sözleşmenin geçerli hale geldiği kabul edilerek, taşınmazın 3. kişi adına kayıtlı olduğu da gözetilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra inceleme araştırma yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hüküm bozulmuştur....

      3- Daha sonra 20.12.2016 tarihinde trampa yoluyla dava konusu parseli trampa yoluyla temlik alan şirket trampa yoluyla 20.12.2016 tarihinde Gökhan Demirel'den trampa ile aldığı dava konusu parseli 13 Haziran 2017 tarihinde Uğur Cömert'e 300.000 TL bedel ile satmak zorunda kalmıştır. (MİLAT) Uğur Cömert'e 13.06.2017 tarihinde 300.000 TL bedel ile satmak zorunda kalmıştır. (MİLAT) Uğur Cömert'e 13.06.2017 tarihinde 300.000 TL bedel tapu da yapılan resmi temliki bir işlemdir. Davacıların bu temlikten de haberleri vardır. Bunu Nereden Çıkarıyoruz !...

      Gerçekten de, çekişmeli taşınmazın öncesinde davacıya ait iken davalıların murisi ile yapılan trampa sonucu davalıların miras bırakanına intikal ettirildiği, karşılığında da çekişmeli taşınmazın mülkiyetini davacının elde ettiği oysa trampa sözleşmesinin tarafı olan davalılar miras bırakanı adına vasisi tarafından açılan ve derecattan geçerek kesinleşen dava sonunda trampa sözleşmesi ve sözleşme gereğince davacıya mal edilen taşınmazın tapusunun iptali ile davalıların murisi adına tesciline karar verildiği sabittir Borçlar Kanununun 232. maddesinde satım hükümlerinin trampada da tatbik edileceğine değinildikten sonra 233. maddesinde de aynen "Trampa suretiyle aldığı şeyi yedinden zaptolunan yahut onu ayıbından dolayı reddeden taraf muhayyerdir; dilerse zarar ve ziyanı diğer tarafa tazmin ettirir dilerse vermiş olduğu şeyi istirdat eder." düzenlemesine yer verilmiştir....

        Davacı vekili, müvekkili ...' ın dava konusu 33022 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 585/862 pay sahibi olduğunu, 277/862 pay sahibi ... ' ın payını davalının maliki olduğu 46473 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 21 ve 22 nolu bağımsız bölümler karşılığı trampa ettiğini, devir işleminin gerçekte satış olmasına rağmen önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacı ile muvazaalı olarak trampa gibi gösterildiğini ileri sürerek davalı payının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkili şirkete ait iki adet bapımsız bölüm ile dava konusu payın trampa edildiğini, bu durumda önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve özellikle taşınmazların değerleri arasındaki fahiş fiyat farkı birlikte değerlendirildiğinde tapuda trampa olarak gösterilen işlemin gerçekte satış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Mahkemece tarafların isimlerini bildirdikleri tanıklar dinlenildiği halde bu tanıklardan taraflar arasında trampanın yapılıp yapılmadığı, öncesi ...’ye ait olan 6 numaralı parsele karşılık davacı tarafın hangi tarlayı veya tarlaları hangi tarihte verdiği sorulmamış, diğer bir ifade ile trampa tarihi kesin olarak belirlenmemiştir. Ayrıca bozma ilamında işaret olunmasına rağmen taraflar arasında yapılan trampa sırasında davacı tarafça davalıların murisi ...’ye verildiği ifade edilen ......

            e ait 201, 204, 209, 212, 239, 240 ve 268 sayılı taşınmazlardaki hisselerinin trampa edildiğini, kendi edimlerini yerine getirdiklerini fakat davalıların dava konusu taşınmazlardaki hisselerinin ferağını vermediklerini belirterek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalılar, davacının taşınmazlardaki hisselerini bedelini ödeyerek satın aldıklarını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur....

              Davalı, çekişme konusu taşınmazın Hazine ile yapılan trampa sonucu kendilerine bırakıldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                Şti'ne trampa yolu ile devrettiğini, Hümeyra ltd. Ştinin 13.06.2017 tarihindeki hisse satış işlemi 300.000,00 TL bedel göstermek suretiyle gerçekleştiğini, taşınmaz hissesi daha değerli olmakla beraber davalı Uğur'un taşınmazı değerinden daha düşük bedelle satın almak suretiyle bu bu işlemde bedelde muvazaa yapıp yapmadığının toplanacak delillerle anlaşılacağını, trampa işleminin önalım hakkına engel olmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek, Uğur Cömert'in dava konusu 3213 ada 1 parsel nolu taşınmazındaki hissesini 15.02.2018 günü Mehmet Ediz'e trampa şeklinde yapılan işlemin muvazalı olması nedeniyle iptaline, Hümeyra Mühendislik Ltd....

                UYAP Entegrasyonu