Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdaresince açma suçunu işlediği gerekçesiyle el konulduğunu, oysa çalışma alanının özel mülkiyete tabi olduğunu iş makinasına haksız yere el konulmasından kaynaklanan maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalı idare, araca el koyma işleminin yasalar çerçevesinde yapıldığını idarenin bir kusuru olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece kişilik haklarına saldırı nedeni ile davacı taraf yararına manevi tazminat takdir edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ...... manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

    Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK’nın 58. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

      186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemler kendiliğinden (resen) alınacağından kadın lehine tedbir nafakasına ve kadının çalışmadığı, ev hanımı olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, TMK'nin 175. maddesi koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakaların miktarlarının da uygun olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine TMK 174/1- 2 maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4.,TBK'nin 50. ve 52. maddeleri) de dikkate alınarak kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının da isabetli...

      BOŞANMA, MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT VE YOKSULLUK NAFAKASI DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 185 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 215 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 223 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 242 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 244 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 262 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 263 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 264 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 267 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 42 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] 4721 S....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

        Bu haliyle davacı-davalı erkeğin kadın lehine maddi-manevi tazminat verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, davacı-davalı erkeğin tazminat miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının tazminatlara ilişkin 7. paragrafının kaldırılmasına, davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile takdiren 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-davacı kadının tazminat miktarlarına yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK 174/1- 2.madde kapsamında ağır kusurlu eş lehine maddi-manevi tazminatın yasal şartları oluşmayacağından davacı-davalı erkeğin maddi-manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        ise kabulü ile tarafların boşanmalarına, TMK m. 174/1-2 kapsamında erkek yararına 7.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminata, kadın yararına TMK m. 169 kapsamında dava tarihinden itibaren kararın kesinleşmesine kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, tam kusurlu kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir....

          Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

          Her ne kadar ilk derece mahkemesince arzın maliki olan davalının bu hakkına dayanarak işlem yaptığı, kamu gücünü kullanmadığı gerekçesiyle açılan dava haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davası olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince ise TMK 722 vd maddeleri uyarınca taşkın yapı, taşkın ağaç dikme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat davası olarak nitelendirilmiş ise de; 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4. maddesi uyarınca davalı idarenin kamulaştırma hak ve yetkisine sahip olması ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesine 5177 sayılı Yasa ile eklenen fıkra uyarınca "Başkası adına tapulu, sahipsiz veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgari levazım bedeli, ağaçların ise 11. Madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir." hükmü karşısında eldeki dava kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davasıdır....

            Bu durumda koca tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır. b)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu