Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının (TMK 197. madde) kaldırılması, karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça kusur belirlemesi, nafaka ve maddi tazminat, bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması davasının reddi, davalı - karşı davacı tarafça asıl dava, kusur belirlemesi, kadının manevi tazminat talebinin reddi, nafaka ve maddi tazminatın miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tedbir nafakasının niteliği de gözetilerek kadın ve ortak çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince davacı kadın ve ortak çocuk lehine dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarlarının isabetli olduğu anlaşılmıştır. Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım, eğitim ve korunmasına dair giderlere katılmakla yükümlüdür....

HUKUK DAİRESİ Dava; noterin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteminin yanı sıra, Hazine aleyhine açılan ve TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Dava; noterin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteminin yanı sıra, Hazine aleyhine açılan ve TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Zarar, fiilen gerçekleşen maddi kayıp şeklinde olabileceği gibi ileride gerçekleşecek zararlarda ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zararlarda da TBK m. 50/2 bağlamında hakimin takdir yetkisi bulunmaktadır (Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2019, 24. Baskı, s. 821). Bu hükmün uygulanabilmesi için, zarar görenin zararının ispatı için kesin delil sunulamasa da, gelecek zaman içerisinde zararın oluşacağına ilişkin olgu ve olayların ileri sürülmesi gerekmektedir. Öğretide kusursuz sorumluluğun bir hali olarak kabul edilen tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan devletin sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle haksız fiil sorumluluğun bir türüdür. Dolayısıyla, TMK m. 1007'den kaynaklanan davalarda da zararın kapsamı TBK m. 50/2 bağlamında ele alınmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ... ve arkadaşları tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucunda, maliki bulundukları 1159 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiasıyla düzeltme işleminin iptali, olmadığı takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle dava açıldığı, düzeltme işleminin iptaline ilişkin talebin Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, diğer talebin ise tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tedbir nafakasının niteliği de gözetilerek kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafaka miktarı isabetlidir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175. madde)....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk Ezgi ve davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince verilen karar isabetli ise de müşterek çocuk Ezgi’nin ilk derece mahkemesi karar tarihinden sonra istinaf incelemesinden önce 07/03/2020 tarihinde ergin olduğundan, ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile, kusur belirlemesi ve karşı davanın kabulünün yanlış olduğu, kadına nafaka, maddi-manevi tazminat verilmemesi gerektiğini, miktarların da fahiş olduğunu, erkeğin manevi tazminat talebinin dikkate alınmadığını belirterek karşı davanın kabulüne ve davalı lehine hükmedilmiş olan tazminat ve nafaka kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile, kararın onanmasına, davacı karşı davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava TMK 166/4.maddesi gereğince boşanma davasıdır. Karşı dava dilekçesinde, karşı davacı vekili açıkça müvekkilinin de TMK 166/4.madde gereğince boşanma talep ettiğini belirtmiş ise de, ilk derece mahkemesince karşı dava TMK 166/1.madde kapsamında boşanma davası olarak nitelenmiştir....

        TMK 175.madde kapsamında kadın lehine ilk derece mahkemesince 650,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet gözetildiğinde nafaka miktarının uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK 174/1- 2.madde kapsamında boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan, tam kusurlu erkeğin eylemlerinden dolayı boşanmakla evlilikten beklediği maddi menfaatleri zarar görecek olan, yine kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmiş olup, kusurun ağırlığı, tarafların evlilik süresi, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumu, hakkaniyet ve TBK 50- 51.maddeler kapsamında kadın lehine verilen maddi manevi tazminat miktarı azdır....

        UYAP Entegrasyonu