Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat( TMK.'nun 1007) istemine ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat isteme (TMK ..1007) ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu belirlenerek net gelir metoduna göre tazminat hesabı yapılması doğru ise de tek ziraat bilirkişinin, dava tarihi itibarıyla hesapladığı değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. TMK 1007. maddesine göre açılan tazminat davalarında, mülkiyetteki azalma hangi işlem sonucu oluşmuş ise o işlemin, yani zarar verici işlemin kesinleştiği tarih itibarıyla taşınmaz değeri hesaplanmalıdır....

        nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının sahibi olduğu taşınmazların bir kısmının tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

            Eldeki davada tersimat hatasından dolayı Kadastro Kanunun 41. maddesine göre düzeltme işlemi 16/05/2018 tarihinde yapıldığından gerçek zarar tarihi 16/05/2018'dir. Bu türden dosyalarda tazminat miktarının belirlenebilmesi için öncelikli olarak taşınmazın vasfı belirlenmelidir. 2942 S.K'nın 11. maddesine göre; taşınmaz arazi niteliğinde ise net gelir yöntemine, arsa niteliğinde ise emsal satışlara göre tazminat bedeli belirlenmelidir. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre taşınmaz tarım arazisi niteliğinde olup, taraflar arasında bu hususta ihtilaf yoktur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda net gelir yöntemine göre hesaplama yapılması gerekirken aksi yönde yapılan hesaplama hatalıdır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi heyeti usulüne uygun şekilde oluşturulmamıştır. Zira TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında bilirkişi heyeti Kamulaştırma Kanunu'na göre oluşturulmaktadır....

            Kişilere satıldığını beyan ederek, taleplerinin kadastro çalışmaları sırasında yapılan yanlışlık ve arkasından verilen usulsüz mahkeme kararı ile müvekkillerinin mülkiyet hakkının ihlali sebebiyle TMK 1007 maddesine göre tazminat talebinden ibaret olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi gerektiğini, Müvekkillerinin k davalılardan Maliye Hazinesi ile davalı T14 Saltıktan Konya ili Selçuklu ilçesi Hocacihan Mah. 20095 Ada 7 parselde kayıtlı taşınmazın gerçek değeri olan miktarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000 TL. sinin müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı, Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Davacıların daha önce murisleri Tevfik Usludan intikal eden hisseleri için TMK'nun 1007. Maddesine dayalı iptal davası açtıkları, bu davada verilen hükmün yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacıların eldeki somut davadaki dava konusunun ise davacı T1 yönünden taşınmazda hisse sahibi olan murisi Selahattin Usludan intikal edecek miras payına ilişkin olduğu, davacı T2 yönünden ise murisi Fatma Usludan intikal edecek miras paylarına ilişkin olduğu, dolayısıyla mahkemece davaya devam edilerek belirtilen murislerden intikal eden paylar yönünden karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu