Davacı vekilinin tazminat yönünden tefrik kararı verilmesine yönelik istinaf talebi bakımından yapılan incelemede, HMK 132 maddesi gereğince karşı davanın aynı taraflar arasında açılmış olması gerektiği ve ayrıca karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürelen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması, yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması gerektiği, eldeki davanın Orman İdaresi tarafından açılan tapu iptal davası olduğu, davalının açtığı davanın ise TMK 1007'den kaynaklanan tazminat davası olduğu, TMK 1007'ye göre açılacak davada davalının Hazine olması gerektiği, Orman İdaresinin taraf sıfatının bulunmadığı ve TMK 1007'ye göre dava açılabilmesi için zararın doğmuş olması gerektiği, bunun ise ancak tapu iptal kararı verilip kesinleşmesiyle oluşabileceği, bu nedenle mahkemece verilen tefrik kararının Yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
Açıklanan nedenlerle, TMK.'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ........mevkii 1116 parsel sayılı taşınmazın 3000 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla 15.11.1978 yılında hükmen........ adına tescil edildiği,13.02.1985 tarih ve 685 yevmiye nolu satış işlemi ile .......... devredildiği, taşınmazın tapu kaydına “2942 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince kamulaştırma şerhi”nin ...........
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2389 KARAR NO : 2021/1956 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2018/220 ESAS - 2019/200 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisleri adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı Yalova ili Çiftlikköy ilçesi Gacık köyü 157 ada 36 parsel ve 158 ada 7 parsel sayılı taşınmazlardaki miras hisselerinin tamamının Yalova 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/96 esas 2008/92 karar sayılı ilamıyla tapusunun iptal edilerek orman vasfıyla hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın 18/07/2008 tarihinde kesinleştiğini, TMK 1007.maddesine göre devletin tapu...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/61 KARAR NO : 2021/57 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20.10.2020 NUMARASI : 2019/414 ESAS - 2020/128 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007 Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen "Tazminat (TMK 1007 maddesine dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı Maliye Hazinesi temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Hak sahibi gerçek kişinin 6292 sayılı Kanunla tanınan bu hakları kullanmak ya da TMK. 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemek konusunda seçimlik hakkı bulunmakta olup; bu hakkın kullanılmasında iyiniyet şartı aranmaz, keza; TMK 1007. maddeye dayanan Devletin sorumluluğu da kusursuz sorumluluktur. O halde, taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince idareden iadesinin talep edilip edilmediği araştırılarak, iade başvurusu varsa sonucunun beklenmesi, 7/.... maddeye göre iade edilmeyecek yerlerden ise bedelinin ödeneceğinin gözönünde bulundurulması, bu da olmadığı takdirde TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteminin esası hakkında karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece davacının iyiniyetli olmadığından sözedilerek davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir" şeklindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/384 ESAS 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007....