Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. TTK 'da tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri "basiretli olma" yükümlülüğüdür. Davalılar; ... TİC A. Ş ile ...'ın eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğu, bu nedenle TTK hükümleri gereği maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, bilirkişi heyetinin maddi tazminat miktarını net olarak belirleyemediğinden; somut olayın özellikleri ve B.K. hükümlerine göre takdiren 6.500 TL maddi tazminatın 19/03/1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı manevi tazminat talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/04/2013 tarih ve 2013/71-2013/187 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ticari ünvanında yer alan "..." ibaresinin davalı tarafından kötüniyetle ve haksız yararlanma kastıyla kullanıldığını, bu ibarenin terkini için çekilen ihtar üzerine ünvanın "..." olarak değiştirildiğini, ancak 1 yıl sonra tekrar "..." ünvanının alındığını, bu durumun müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile durdurulmasını, 3.000,00 TL maddi, 7.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat isteminden feragat etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun; 09/02/2018 tarihli ve 2018/1 Sayılı Kararı ve 21.02.2018 tarihinde 30339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Davalı vekili, müvekkili şirketteki belgelerde hatların sahibi olarak görünen kooperatifin bu davayı açmasının gerektiğini, oysaki dava dilekçesinde başka bir ünvanın geçtiğini, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, müvekkili şirketin hizmet sunmuş olduğu hatların numaraları söylenerek herkes tarafından fatura bedelinin ödenebileceğini, faturaların kendi adına olmadığından bahisle ödenemediğine dair iddianın kötüniyetli olduğunu, davacı tarafın 3 ay gibi bir süre kullandığı hatların faturasının gelmemesi üzerine bu durumu araştırmasının gerektiğini, hiçbir hizmetin bedelsiz olmayacağını, manevi tazminat istenebilmesi için tamamen kusursuz olunması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI Davacının tek şirket olmasına rağmen davacı "...nin” eski ticari ünvanı olan "...şletmeciliği ve Petrolcülük Tic. A.Ş." şeklindeki ünvanın gerekçeli karar başlığında sanki ikinci bir davacı varmış gibi yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 13/12/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İnşaat ve Taahhüt Hafriyat Ltd.Şti.’nin kazı ve sondaj çalışmaları sırasında işi tekniğine ve fen kurallarına uygun yapmaması nedeniyle meydana gelen göçük sonucunda fabrikalarının zarar gördüğü ileri sürülerek tazminat talep edilmektedir. Dava dilekçesinde de açıkça davalıların haksız eylemine dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmuştur. Dava, haksız eylemden kaynaklandığından Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasından kaynaklanan komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemi söz konusu olmadığından ve tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemlerden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay (4)....

              Karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememize gelmiş olmakla, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Ünvanın Kullanılmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/10/2009 tarihinde ...'in sevk ve idaresinde bulunan davalı sigorta şirketine sigortalı ... plakalı aracın kusurlu olarak müvekkiline çarpması sonucu yaralandığını belirterek, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250,00-TL tedavi gideri, 500,00-TL kalıcı maluliyet tazminatı, 250,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 1.000,00-TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/762 Esas KARAR NO : 2022/143 DAVA : Ticari Ünvanın Korunması DAVA TARİHİ : 04/12/2021 KARAR TARİHİ : 23/02/2022 YAZIM TARİHİ : 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 30/04/1974 tarihinde tescil edildiğini, davacının bu unvan ile tanındığını, Türkiye ve Dünyada başta gübre üretimi ve limancılık olmak üzere yatırım ve faaliyette bulunduğunu, şirketin iştiraklerinin de "..." ibaresini kullandığını, 9 aktif şubesinin bulunduğunu, 11 farklı şehirde faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın ticaret unvanında da "..." ibaresinin yer aldığını, davalının tescil ettirdiği unvanın davacının marka gücünü etkileme ve zayıflatma olanağının bulunduğunu, davalı şirketin unvanını 2017 yılında tescil ettirdiğini...

                  Hal böyle olunca davalılar aracın kullanılmasından dolayı değer kaybını tazminat olarak iadesi gereken bedelden düşülmesini isteyemezler.Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek, davacının aracı kullanmaktan dolayı elde ettiği menfaatin ödenen bedelden mahsubuna karar vermiş olması,usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.080.83 YTL kalan harcın davalı ...Ş'den alınmasına, 820.83 YTL kalan harcın davalı ... Ltd. Şti'den alınmasına, 29.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki tazminat davasına dair Ankara 2.Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 21.07.2009 günlü ve 2007/1951 E.-2009/1517 K.sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 13.04.2010 günlü ve 2010/3535 E.-2010/6399 K. sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kiralananın hor kullanılmasından kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. H.U.M.K.nun 440.maddesi uyarınca Yargıtay’ın bu çeşit kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Bu nedenle dilekçenin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 12.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu