Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, motorlu araç alım-satım faaliyetinde bulunduğundan bahisle daha önce sandalye ve koltuk döşeme tamiri nedeniyle tabi olduğu basit usulde ticari kazanç mükellefiyetinin re’sen gerçek usulde ticari kazanç mükellefiyeti olarak değiştirilmesine ilişkin 05/10/2015 tarihli ve 9596 sayılı işlemin iptali istenilmiştir....

    Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davalının aydınlatma armatürleri yaptığını, armatürlerin içerisine monte edilen komponentleri davacıdan satın aldığını, alınan komponentlerin arızalı olması sebebiyle müşterilerinden iade aldıklarını, durumu 09/10/2013 tarihinde davacı tarafa da bildirdiklerini, davacı tarafın ürünlerdeki ayıbı kabul ettiğini ve misli ile değiştirmeyi teklif ettiğini, davalının misli ile değiştirme teklifini reddederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, konponentlerin tamamının ayıplı çıkması nedeniyle armatürlerin tamiri yoluna gidildiğini, bu nedenle davalının zararı oluştuğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve ayıplı ürün bedeli olan 32.834,50-TL nin iadesi ve cari hesapta takas ve mahsubunu talep ettiklerini, ayıplı çıkan mallar nedeniyle oluşan zararları için de 15.000,00-TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın karşı dava olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir....

        TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; ayıplı ticari araç nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aynen iade ve tazminat davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır. 28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin "...

              Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce davaya konu aracın trafik kaydında aracın kullanım amacının hususi olmakla birlikte kullanım şeklinin yük nakli olduğu ve araca ilişkin olarak maksimum ticari kasko sigorta poliçesinin düzenlendiği görülmekle davaya konu aracın ticari araç olup olmadığı ile varılacak sonuca göre tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu önsorun olarak tartışılmış, davaya konu aracın ticari araç olmadığı ve bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olduğu oybirliği ile kabul edilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Bilindiği üzere 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesine göre, tüketicinin satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde tüketici satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir....

                TTK'nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına da bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisna hallerin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olduğu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yasa maddesine göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte sayılabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi ya da söz konusu maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Açılan dava mutlak ticari dava niteliğini taşımamaktadır. Dava TTK'nun 4/1 bendinde yazılı davalardan olmadığı gibi aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisnalar kapsamında da bulunmamaktadır. Somut olaydaki uyuşmazlık, ayıplı maldan kaynaklı zarar tahsili talebine ilişkindir....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu aracın davalı tarafından onarımı yapıldıktan sonra meydana gelen arızanın davalının kusurundan kaynaklanmamasına rağmen davalının iyi niyetli olarak arızanın onarımı ile ilgilendiğini, bilirkişi raporunda bu hususun değerlendirilmediğini, davaya konu aracın 13 yıllık araç olduğunu ve arızanın davalının ayıplı kusurundan kaynaklanmadığını, araçta meydana gelen kusurun davacıdan kaynaklandığını, ayrıca davaya konu araç davalı tarafından onarım yapıldıktan sonra ikinci kez başka bir tamirci tarafından onarım yapıldığını, bu durum bilirkişi raporlarında göz ardı edildiğini, davacı tarafça istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan ederek istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür....

                  DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; ayıplı ticari aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde araç için ödenen bedelin yasal faiziyle iadesi ve sözleşmenin iptali, bu da mümkün olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarılması talebi ve ayrıca araç için ödenen tamir masrafları olan 3.036,75 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsili talebine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu