Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmesi, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde Medeni Kanun’un 506. maddesindeki tercih hakkının gündeme geleceği, böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan, davalının tercihini kullanmasının söz konusu olamayacağı, daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmayacağı belirtilmiş, o zaman davalıdan tercihi sorularak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince süratle dava konusu olup, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpılmasından bulunacak naktin ödenmesine karar verilmesi gereğine” değinilmiş, bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazları incelenmemiştir....

    Saklı pay sahibi mirasçı, tenkis davası açabileceği gibi, tenkis isteme hakkı, henüz yerine getirilmemiş tasarrufların, yerine getirilmesini istemesi halinde defi yolu ile de kullanılabilecektir (TMK. md. 571/son). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun, 560. ve devamı maddelerinde tenkis davalarını düzenlemiştir. Hangi tasarrufların tenkis edilebileceği, saklı paya el atma olup, olmadığının belirlenmesi yöntemi, tecavüz halinde hangi tasarrufların, hangi sıra ile tenkise tabi tutulacağı bu bölümde açıklanmıştır. Tenkis davaları, yenilik doğuran (inşai) nitelikte davalar olup, mirasın açıldığı güne kadar geriye doğru etkilidir. Bu dava ile, miras bırakanın yaptığı tasarrufların iptali değil, değiştirilmesi, tasarrufların, tasarruf edilebilir kısma çekilmesi amaçlanmıştır. Bu niteliğiyle tenkis davası bir eda davası olarak kabul edilemez....

      Tenkis davası yönünden ise; "Tenkis davasının kabul edilebilmesi için saklı paylı mirasçıların saklı paylarının ihlal edilmiş olması tek başına yeterli olmayıp, bunun yanı sıra müşterek murisin bir kısım mirasçılarının saklı paylarını ihlal kastı ile hareket etmiş olması yani davacı mirasçılarından mal kaçırma amacı ile hareket etmiş olması gerekmektedir. Tarafların müşterek murisinin dava konusu taşınmazlara ilişkin davalıya yapmış olduğu hibe işleminde, işlemin nedeninin mal kaçırma amacıyla olduğuna dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, tanıkların da taşınmazların devrine ilişkin bilgi sahibi olmadıkları, murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla taşınmazları hibe ettiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmakla tenkis davası yönünden de davanın reddine" karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkin olup, mahkemece tenkis talebi bakımından hüküm kurulduktan sonra davacı tarafından karar tenkis bakımından temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24/04/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

        DAVA TARİHİ : 08.03.2017 HÜKÜM : Ret Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali tescil, tazminat; tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “.... öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istenebileceği gibi, tazminat istenebileceğinde de kuşku yoktur. Davacılar, somut olayda tazminat isteğini tercih etmişlerdir....

            DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TENKİS,TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada: Davacı, miras bırakan babası .....kayden maliki olduğu 804 parsel sayılı taşınmazı davalı eşi ....satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payı oranında tapu iptali ve tescil ;olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş; birleşen davada ise; davalı ...'nin çekişme konusu 804 sayılı parseli asıl davanın açıldığı tarihte davalı ...'ye muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,asıl davanın husumet yönünden reddine; birleşen davada ise; davacının payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmiştir. Karar,davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....

              Öncelikle, dava konusu taşınmazlar yönünden iptal-tescil isteğinin değerlendirilmesini, mümkün olmazsa tenkis isteği yönünden inceleme yapılmasını istemiştir.Hemen belirtilmelidir ki, 3. kişilere devredilen taşınmazlar yönünden iptal-tescil isteğinin dinlenmeyeceği ortadadır. O nedenle, tazminat da istenmediği gözetilek 3. kişilere devredilen taşınmazlar yönünden tenkis incelemesi yapılması gerekmektedir....

                in 18/11/1998 tarihinde vefat ettiği, ölüm tarihi itibarıyla 743 sayılı eski Medeni Kanunu'nun yürürlükte olduğu, saklı payı ihlal edilen mirasçının tenkis talep edebileceği, 743 sayılı Kanunu'a göre kardeşin saklı payı olduğu, kardeş çocuklarının saklı payı olmadığı, bu sebeple davacı ... dışındaki davacıların tenkis talep edemeyeceği, yine Kanun'un ilgili maddesine göre tenkis davası açılması için 1 ve 5 yıllık zamanaşımı süresinin düzenlendiği, muris ...'in 18/11/1998 tarihinde vefat ettiği, iş bu davanın 06/04/2011 tarihinde açıldığı, davacı ... yönünden zamanaşımının dolduğu, birleştirilen davada ise; davacının muris ...'in kardeşi olduğu, muris ...'...

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne,davacılar yararına ödettirilmesine karar verilen tenkis alacağının davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, tahsil edilecek toplam tenkis bedelinin, davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Teselsül ancak yasadan veya sözleşmeden doğar. Tenkis davası için yasada, teselsüle yer verilmediği gibi bu yolda sözleşme yapılması da mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu