Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda, mahkemece, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Tenkis hesabına dahil edilen taşınmazlar dışında miras bırakana ait 42424 ada 1 parsel sayılı başka bir taşınmazı ile Ziraat Bankasındaki hesaplarında mevduatının bulunduğu sabit olduğu halde bu taşınmaz ve mevduatların tenkis hesabına dahil edilmemiş olması isabetsizdir. Ayrıca ...'...

    O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda; tenkis hesabının yapılması için dosyanın bilirkişilere tevdii edildiği, ancak bilirkişi Avukat İbrahim Kurt tarafından düzenlenen 27.03.2015 tarihli rapor ile hükme esas alınan inşaat mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen 29.06.2015 tarihli raporlar arasında çelişkiler bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Bu durumda, davanın, TMK'nun 565.maddesi gereğince, tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkisde, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Sabit tenkis oranında tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında özetle; "1673 ve 1335 sayılı parsellerle ilgili temlikler yönünden tenkis koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, buna göre tenkis hesabında 1464, 2250 ve 2251 parseller dikkate alınıp, buna göre tenkis koşullarının oluşup oluşmadığı incelenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, 1673 ve 1335 sayılı parsellerin de tereke hesabına katılmasının doğru olmadığı belirtilerek Hukuk Genel Kurulunca benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna" işaret edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Yargıtay bozma ilamında özetle "daha önceden verilen hükmün davalılar tarafından temyiz edildiği, bu nedenle hüküm altına alınan miktarlar yönünden temyiz eden davalılar yararına usuli kazanılmış hakkın söz konusu olduğu belirtilerek usuli kazanılmış hak dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi" gereğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda açılan tenkis davasının kısmen kabulüne, davacı ...'...

            O zaman davalıdan tercihi sorulmalı ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. 5.9. Somut olayda ise; mahkemece yukarıda belirtilen tenkis ilkeleri gözönünde bulundurulmadan ve bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gerekleri yerine getirilmeden, terekenin aktifi ve pasifi ile değerleri tespit edilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Tenkis davalarında tereke mevcudunun (temlik içi-temlik dışı) mahkemece resen araştırılması zorunludur. 5.10....

              Buna göre, mahkemece; vasiyetnameye konu taşınmazların değerinde azalma olmaksızın sabit tenkis oranında bölünmesinin mümkün olup olmadığı, sabit tenkis oranında bölünme mümkün ise vasiyete konu taşınmazlardan hangisinin kime ne şekilde düştüğü ve değerinde ne sebeple azalma olmadığı hususlarında uzman (inşaat mühendisi veya mimar) bilirkişinin görüşüne başvurulması, taşınmazların değerinde azalma olmaksızın taksimi mümkün değilse davalı tarafa TMK'nun 564. maddesi gereğince tercih hakkının sorulması, sonrasında karar tarihine en yakın tarih itibariyle vasiyetnameye konu taşınmazların değerleri hakkında uzman bilirkişiden derhal rapor aldırılması ve dosyanın tenkis hesabı yapılmak üzere yeniden tenkis bilirkişisine gönderilmesi gerekirken, böyle bir durum ortaya çıkmamasına rağmen davalı tarafça 2007 yılında bildirilen tercih hakkının geçersiz olduğunun gözetilmemesi ve tenkis konusunda uzman olmamasına rağmen davacıların saklı paylarının ihlal edilmediğini bildiren inşaat bilirkişinin...

                En son olarak da seçimlik hakkının kullanıldığı tarih itibariyle murisin davalıya temlik ettiği malın değeri, önceki bulunan sabit tenkis oranının paydasına bölünerek elde edilen rakam, her bir davacı bakımından mahfuz hisseye tecavüz teşkil eden miktar dikkate alınmak suretiyle (başka bir deyişle, sabit tenkis oranının payı ile) nihayet her bir davacı bakımından tenkis hesabı yapılır....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, 43.541,94 TL tenkis bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece tahsil edilecek toplam tenkis bedelinin, davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, teselsül ancak yasadan veya sözleşmeden doğar. Tenkis davası için yasada, teselsüle yer verilmediği gibi bu yolda sözleşme yapılması da mümkün değildir. O halde mahkemece, tenkis bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, 1086 sayılı H.U.M.K'nun 388/son ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde tek tek açıkça gösterilmelidir. Mahkemece hükmün sonuç kısmında, davalılardan her birine yüklenen borç açıkça gösterilmediğinden, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesi de mümkün bulunmamaktadır....

                    Mahkemece, davacının vasiyetnamenin iptali isteğinde bulunmadığı, vasiyetnamenin kesinleştiği, bu halde davacı mirasçılıktan çıkarıldığından mirasçılık sıfatının kalmadığı ve tenkis isteyemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacının... 1. Noterliği’nin 15.07.2002 tarih ve 12044 yevmiye no’lu vasiyetnamesi ile mirasçılıktan çıkarıldığı, eldeki davada davacı tarafından anılan vasiyetnamenin iptali istenmeyip, münhasıran tenkis isteğinde bulunulduğu, ne var ki 4721 sayılı TMK’nın 511/1. maddesinde; ‘’Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz....

                      UYAP Entegrasyonu