Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.04.2011 gün ve 222/94 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı (karşı davalı) ... vekili, vekil edeninin 717 ada 3 nolu parselin ½ payına ve üzerindeki binayı ...mirasçılarından satın alma suretiyle iyi niyetle malik ve zilyet olduğunu, binanın kısmen aynı ada 4 sayılı parsele taşkın olduğunun öğrenildiğini, söz konusu binanın vekil edeninin satıcılarının miras bırakanı tarafından inşa edildiğini ve adı geçen ile davalı arasında anlaşma yapıldığını ve bedel ödendiğini açıklayarak; vekil edeninin zilyet olduğu binanın taşkın kısmının davalı üzerindeki tapu kaydının öncelikle bedelsiz, olmadığı takdirde bina değerinin arsa değerinden fazla olması nedeniyle muhik tazminat karşılığı iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
e ait 250 ada 3 sayılı parsele taşkın olduğunun belirlendiği ve inşaat bilirkişisinin 11.06.2014 tarihli raporunda dava konususu binanın 21 yıl önce yapıldığının belirtilmesi, davalının da anılan yapıyı 1993-1994 yıllarında yaptığını beyan etmesi karşısında bu yapının 1996 tarihli imar uygulaması önce yapıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bilindiği üzere 3194 sayılı Yasanın 18/9. maddesi uyarınca imarla taşkın hale gelen yapıların bedelleri ilgili parsel sahibince yapı sahibi davalılara ödenmesi koşuluyla davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu halde, taşkın kısmın yıkılması halinde kalan kısmın da yıkılıp yıkılmayacağı saptanarak ve yıkılacak yapı bedeli belirlenip bu bedeli depo etmesi konusunda davacıya süre verilerek sonuca gidilmesi esastır....
Hâl böyle olunca; mahallinde 3 kişilik konusunda uzman harita mühendisi, fen bilirkişi ve inşaat mühendisi niteliğindeki bilirkişi heyeti ile birlikte yeniden uygulama yapılması, dava konusu binanın ne kadar kısmının taşkın olduğunun net bir şekilde belirlenmesi, binanın kaç yıllık bir bina olduğunun, ne zaman yapıldığının belirlenmesi, taşkın kısmın yıkımının binanın kalanına zarar verip vermediğinin ve yıkımın fahiş zarar doğurup doğurmayacağının araştırılması, taşkın binanın bulunduğu alanın davacı parselinden ifrazının mümkün olup olmadığının Belediye Encümen Kararına dayalı olarak araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir....
İlk derece mahkemesince; binanın tecavüzlü kısmının yıkılması halinde, binanın tamamının zarar göreceği ve bina değerinin arzın değerinden yüksek olduğu kanaati ile davacının tazminat talebinin kabulüne, davacı ve davalı taşınmazlarının tevhidine, sonra ifrazına, ifraz sırasında da tecavüze konu olan kısmın davalı adına tesciline, ayrıca 45.152,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür. Hükme karşı davacı vekili, öncelikli talepleri olan tecavüzün önlenmesi ve ka'l hükmü kurulması gerektiği; davalı taraf ise (katılma yolu ile), hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğu gerekçeleri ile ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurmuşlardır. Dava, mülkiyet hakkına dayanan el atmanın önlenmesi ve yıkım, olmadığı taktirde tazminat taleplerine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve hüküm * haksız hacizden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2008 (pzt.)...
Somut olayda; davalıya ait taşınmazın 23.11 m2'lik kısmının davacının taşınmazına taşkın olduğu, taşkın kısmın davalı adına tescil talebinin Amasya İl Özel İdaresi Müdürlüğü'nün müzekkere cevaplarında taşkın kısmın ifrazının veya davalıya ait taşınmazla tevhidinin mümkün olmadığı yönündeki görüşleri dikkate alınarak kabulünün mümkün bulunmadığı ancak dosya içerisindeki belge ve tanık anlatımlarına göre davalının taşkın inşaatın yapımında iyiniyetli olduğu anlaşıldığından taşkın kısım üzerinde uygun bedel karşılığında davalı adına irtifak hakkı tesisi talebinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahkememizce yaptırılan 02.02.2018 tarihli keşif sonucunda düzenlenen 08.02.2018 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ile 21.02.2018 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda tecavüz edilen kısımların alanı ve değerleri ile ecrimisil bedelleri belirlenmiştir. Ayrıca 22.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda da ağaçların bedeli ile uygun tazminat miktarı tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taşkın inşaat nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, taşkın inşaat nedeniyle tecavüz edilen yerin tapusunun iptali ile davalı adına tescili ve irtifak hakkının tesisi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 1 .Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Manevi tazminatla ilgili temyiz itirazlarına gelince; Mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise, TBK’nın 53 vd. maddelerine göre manevi tazminata hükmedilebilir. Ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise, kusursuz sorumluluklara uygulanan TBK’nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir. Kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Malvarlığına yönelik eylemler de şüphesiz kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir ise de kişisel hakkı ihlal eden eylem niteliğinde kabul edilemeyeceğinden malvarlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız hacizden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan, iş bölümü uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....