ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2018 NUMARASI : 2014/622 2018/119 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Yarıcılık sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal tescil veya TMK 722 gereği temliken tescil her iki talebin reddi halinde tazminat isteği) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....
Davalı ...; davanın Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılması gerektiğini, tazminat isteğinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne, toplam 225.915,....-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu belirlenerek net zirai gelir yöntemi suretiyle taşınmazın gerçek değerinin, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/141 E. - 2012/... K. sayılı kararının kesinleştiği ....04.2013 tarihi itibariyle belirlendiğine göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle,Samsun İli, Tekkeköy İlçesi, Kahyalı Mahallesi, 1686 ada 2 nolu parselin tapu maliki iken Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/123 Esas 2019/531 karar sayılı kararı ile taşınmazın tamamının (4.443,19 m²) kısmın orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, müvekkillerinin tapu siciline güvenerek taşınmazın mülkiyetini kazandığını, tapunun iptal edilmesi sebebi ile devletin TMK 1007. Maddesi uyarınca sorumlu olduğunu belirterek tapulu yerinin mahkeme kararı ile elinden çıkması sonucu uğramış olduğu gerçek zararını karşılamak üzere 10.000 TL'nin taşınmazın müvekkil adına olan topu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Aksi düşünce tarzının, Devletin verdiği tapunun geçersizliğini ileri sürerek, hiçbir karşılık ödemeksizin iptalini istemesi, geçerli kayda dayalı mülkiyet hakkı ile bağdaşmayacağı gibi, Devletin saygınlığını zedeler nitelikte bir tutum olacaktır. Öte yandan, Anayasanın 40. maddesinin 3. fıkrasında “ kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” Hükmü öngörülmüş, keza Anayasanın 129. maddenin 5. fıkrasında “ memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. Medeni Kanununun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan 14.11.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı ve husumet itirazlarının bulunduğunu, tapu iptalinden kaynaklı tazminat şartlarının oluşmadığını, tapunun iptalinin kanuna uygun olarak yapıldığını, tapunun iptalinde kamu yararının olduğunu, taşınmazın yıllarca orman vasfında olduğunu bildikleri halde davacıların bu taşınmazı kullandıklarını, ayrıca faizin tapu iptal tarihinden talep edilmesi de hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. TOPLANAN DELİLLER: Tapu kayıtları, Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2003/543 Esas 2007/588 Karar sayılı dosyası, Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/645 E.-2019/164 K. Sayılı tazminat davası dosyası, veraset ilamı....
Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/143 E. 2016/554 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısının da aralarında bulunduğu hissedarlar aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Altınova İlçesi, Ayazma köyü, 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 01/12/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T3'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/332 ESAS, 2021/344 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan) KARAR : Mut 2....
Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhlerin yazıldığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 956/1056 Esas, 957/421 sayılı Kararı incelendiğinde; davacıların ..., ..., ..., ..., ..., davalının ise ... ...; davanın tapu iptali, dava tarihinin 11.12.1956 olduğu, 21.05.1957 tarihinde 2377 ada 2 parsel sayılı sicilin iptali ile taalluk ettiği yerin 22.12.959 tarih ve 396/892 sayılı mirasçılık belgesinde yazılı payları oranında Zehra mirasçıları olan davacılar adına tapu siciline tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. ......
Bilindiği üzere, tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, Hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür.Doğru sicil oluşturulabilmesi için yenilenen parsel numaraları üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sayfası kapatılan eski kadastral parsel numaraları üzerinden karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, 742 parsel sayılı taşınmazın 03/06/2014 tarihli ifraz işlemi ile 1269,1270,1271 parsel numaralarını aldığı halde kapatılan 742 parsel numarası üzerinden 668 parsel sayılı taşınmazın da ifraz işlemi ile 1299,1300,1301 parsel numaralarını almasına karşın yeni tapu kayıtları ile geldi ve gittilerini gösterir tapu kütüğü sayfaları getirtilip denetimi yapılmadan kapatılan parsel numarası üzerinden karar verilmesi ayrıca 551 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan adına kayıtlı 90/216 payın davalı ...’ye temlik edilmesine rağmen 9 /216 pay üzerinden hüküm kurulması isabetsizdir....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup; bunlardan ilki tescil, ikincisi sicilin güvenilirliği (aleniliği), diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise; geçerli bir hukuki sebebin bulunması, bir başka ifadeyle, illetten mücerret olmamasıdır. Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebin olması zorunludur. Somut olayda, davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedinin 12.04.2007 tarihli ihale olup olmadığı araştırılmamıştır. Satışın dayanağı 12.04.2007 tarihli ihale ise ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği sabittir....