WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne varki, tapu sicillerinin tutulması ve oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup hakim doğru sicil oluşturmakla görevlidir. Dosya içeriğinden, bilirkişi rapor ve krokisinden anlaşıldığı üzere iptal ve davacılar adına tesciline karar verilen 2. 374.47 m2’lik alan 217 ada 60 sayılı parselin çapında değil Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/184 E. 1989/110K sayılı tescil ilamı krokisinde, kadastral eski 217 ada 14 parselin geometrik çapı içinde kalmaktadır. Anılan husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2.fıkrasındaki “….217 ada 60 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişilerinin raporunda belirttikleri, ... kalem ile boyalı 2.374.47 m2’lik ….” İbaresinin çıkarılarak yerine “ … 217 ada 14 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişilerinin raporunda belirttikleri, ... kalem ile boyalı 2.374.47 m2’lik ….” ibaresinin yazılmasına, düzeltilmiş bu haliyle kararın 6100 sayılı H.M.K.'...

    Buna etken olan husus tapu sicillerinin düzenli tutulması zorunluluğunun kamu düzeniyle yakından ilgili olmasıdır. Bu ilkelere göre tapu kaydının düzeltilmesi davalarında taraflardan biri dayanmasa da hakim re’sen harekete geçerek bir kısım delilleri toplayabilir....

      Öyleyse, mahkemece, Türk Medeni Kanununun 28. maddesi hükmü uyarınca hukuki şahsiyetin ölümle son bulacağı, öte yandan, tapu sicillerinin tutulması ve sicil oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup, hakimin doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu gözetilerek, M.. B..'nın mirasçıları olan dahili davacılar adına ve miras payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken, ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması da doğru değildir. Diğer taraftan, kabule göre de, davacılar, yargılama sırasında keşfen belirlenen dava değeri üzerinden 11.04.2014 ve 24.10.2014 tarihinde toplam 10.713,50 TL harç ikmali yaptıklarına göre yargılama gideri hesabına anılan harcın dahil edilmemiş olması da isabetsizdir. Dahili davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....

        Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları ile davalı idarenin .../... oranında, dava dışı bina sahibinin ise .../... oranında kusurlu bulunduğu, ancak davalı idarenin müşterek ve müteselsil kusuruna göre davacının uğramış bulunduğu işgücü kaybı tazminat tutarı olan 47.820,... TL'nin tamamından sorumlu bulunduğu, davacının çektiği elem ve ızdırabın ağırlığı ile ekonomik ve sosyal durumuna göre ise ....000 TL manevi tazminatın uygun görüldüğü gerekçesiyle; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, elektrik çarpması nedeniyle yaralanmadan dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 8 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına olan kaydın, yolsuz tescil gerekçesiyle iptali ile davacı adına tesciline karar verildiğini ve kararın 12.05.2010 tarihinde kesinleştiğini belirterek; tapunun davalı adına devir tarihi olan 28.05.2007 tarihinden, mahkemece tescile ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihi olan 12.05.2010 tarihine kadar işlemiş olan ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalı, haksız işgalin sözkonusu olmadığını, taşınmazı kullananların eski eşi ve çocukları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince, “…Ecrimisil davaları haksız işgal nedeniyle ödenmesi gereken tam bir tazminat davası olup, davacının kazanç kaybını karşılamayı amaçlar. Bu nedenle özellikle tanık beyanları somut hesapta nazara alınması gereken delildir....

            TMK’nın 1007. maddesinde kabul edilip sorumluluğun doğabilmesi için ilk şart, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 7. maddesinde sayılan ana ve yardımcı sicillerin Devlet tarafından tutulması için gerekli bir eylem veya işlemin bulunmasıdır. Bildirim yükümlülükleri, sicilin tutulmasına ilişkin araçların korunması, saklanması, kayıtların yazımından önce gerekli araştırmaların yapılması, siciller ile ilgili örneklerin ilgilisine verilmesi, sicildeki bilgilerin eksik ya da yanlış ve eksik çıkartılması gibi hususlar da tapu sicilinin tutulması kavramı içine girmektedir. Devletin sorumluluğundan sözedebilmek için bu kayıtların tutulması sırasında bir hatanın mevcut olması veya gerçeğe aykırı bir sicilin tutulmuş olması gerekir. Tapu sicilinin tutulması nedeniyle Devletin sorumlu tutulmasının ikinci şartı bir zararın oluşmuş olmasıdır....

              faizi ile birlikte davalı SGK'dan tahsiline, 6.070,40-TL tedavi giderinin davalı ... şirketinden tahsiline diğer davalılar yönünden tesis edilen daha önceki hükmün kesinleşmesi nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 16.793,84-TL maluliyetten kaynaklı tazminat bedelinin davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/708 KARAR NO : 2022/1466 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜMÜŞHANE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30.11.2021 NUMARASI : 2020/442 ESAS - 2021/724 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                Öte yandan, Anayasa’nın 40 ncı maddesinin 3.fıkrasında “ “ kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” ” Hükmü öngörülmüş, 129 ncu maddenin 5 nci fıkrasında “ “ memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” ” açıklanmıştır.M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır.Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez.Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....

                  .- 2012/401 K. sayılı kararı neticesinde mülkiyeti müvekkillerine ait taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek hazine adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, tapunun iptali üzerine Maliye Hazinesine karşı tazminat talepli davanın açıldığını, İstanbul 16....

                    UYAP Entegrasyonu