WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre dava konusu haciz ve ipoteğin hak sahibinin bulunması mümkün olmadığından davanın tapu sicilini tutmakla görevli ve sorumlu tapu müdürlüğüne yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.09.2013 tarihli, 2013/14-93-1364 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Bu nedenle mahkemece devamında hukuki yararı kalmayan haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken husumet yönünden davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.2.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı T6 vekili; Nizalı 101 ada 574 parselin daha önce Genel Arazi Kadastrosunda gerçek kişiler adına tescil edilmişken daha sonra orman olarak tescil edilmesine karar verilmişse de davacı yanın bu durum karşısında bir zararlarının olmadığını, nizalı parselin davacı tarafından yolsuz tescil ile elde ettiği bir yer olduğunu, bu kabil durumlarda tazminat istenemeyeceğini, bunun yanında bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporlar yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. Maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/491 ESAS, 2021/26 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu sicillerinin tutulması kaynaklı rücuen) KARAR : Osmaniye 1....

    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki " üzerindeki inşaat hakkının 1/2 hissesi ... oğlu ... aittir" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan şerhin lehtarı olan ... oğlu ... ... ....

      -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davacıların miras bırakanı...'nın davalı ...'ye yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle ve istekte gözetilerek davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, 4721 sayılı ... Medeni Kanununun 28.maddesi hükmü uyarınca gerçek kişilerin ölümü ile hukuki ehliyetleri son bulur. Buna bağlı olarak ölü kişi adına tescil kararı verilmesi doğru olmadığı gibi tapu sicillerinin tutulması prensiplerine de aykırılık teşkil eder. O halde, miras bırakan...'...

        Bilindiği üzere, tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup, Hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür. Öte yandan, 4721 sayılı TMK’nun 28. maddesi hükmü uyarınca kişilik ölüm ile son bulur. O halde, ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi; tapu müdürlüğünün 16.07.2014 tarihli yazısından, dava konusu 1722 ve 1775 parsel sayılı taşınmazların kısmen kamulaştırılması ile ifraz edilerek, 1909 ve 1913 parsel sayılı taşınmazlarda davalının paydaş kılındığı anlaşılmakla, tapu kütük sayfası kapatılan 1722 ve 1775 parsel sayılı taşınmazlar hakkında karar verilmiş olması da doğru değildir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/229 2022/85 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 1998 yılı ve sonrası İstanbul İli Pendik İlçesi Güzelyalı Mahallesi 1232 parselde kain taşınmazı üzerindeki bina ile birlikte tapuda hisseli olarak edindiğini, bu taşınmazı edinirken tapu kütüğünde hiçbir tapulamaya itiraz, dava yada tedbir şerhi mevcut olmadığını, müvekkillerinin de tapu kayıtlarına güven ilkesi çerçevesinde 1332 parselin o andaki maliklerine bedellerini ödemek suretiyle hisse edindiğini, ancak aradan yıllar geçtikten sonra dahil edildikleri Pendik Kadastro Mahkamesi'nin 2010/1 Esas 2011/44 Karar sayılı davasına dahil edilmelerini ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 29/01/2015 tarihinde kesinleşmesi ile tapudaki kararın hisseleri iptal edilmek suretiyle taşınmazlarını kaybettiğini, müvekkillerinin taşınmazı...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2018/763 2021/546 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davaya konu Beykoz ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 24 ada 1 parseldeki 6908 m² lik arsanın 6453 m² lik kısmının 14/02/1994 tarihinde müvekkilleri tarafından satın alındığı, sonradan bu yerin ada ve parsel numarasının değişerek 174 ada 1 parsel olduğu, ancak parsel miktarının 5630,86 m² olarak azaldığı, davacıların arazilerinin de 5259,17 m² ye düştüğü, 1193,83 m² nin ise orman kadastrosunun kesinleşmesi sonucu tapularından ayrıldığı gerekçesiyle, öncelikle ormana giden 1193,83 m² lik kısmın davacılar adına tekrar tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde TMK' nun 1007. maddesi gereğince rayiç bedelinin tazminine, terkin edilen 1193,83 m² nin rayiç bedelin hesaplanarak tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı hata sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak...

          Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın husumet yokluğunda reddi gerektiğini, dava konusu tazminata ilişkin iddialar tapu sicillerinin yanlış tutulmasından kaynaklı olup husumetin tapu kadastro müdürlüğü yerine hazineye yönetilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapu ve tapu sicillerinden kaynaklı davalarının tamamında husumet, tapu ve kadastro müdürlüklerine yönetilmesi gerektiğini, dava konusu taleplerinin idare mahkemelerine başvurulması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile, davacının dava konusu taşınmazları tapuda satın aldığı bedel ve tarih dikkate alındığında (3.300,78.-TL bedelden) fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2023 NUMARASI : 2021/594 ESAS, 2023/58 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı T6 vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların, Fethiye İlçesi, Hisarönü mah 376 parsel( 511 ada 18 Parsel numaralı taşınmazın maliki olduklarını, Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü'nce Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 2009/572 Es sayılı dosyası ile 16.10.2009 tarihinde açmış olduğu dava ile davaya konu taşınmazın 393,07 m2 lik kısmının orman tahdit sınırları içinde kaldığından bahis ile iptal edildiğini ve orman vasfı ile davalı Hazine adına tescil edilmiş olduğunu, yapılan yargılama sonrasında verilen kararın 21.02.2104 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin taşınmazının tapulu...

            UYAP Entegrasyonu