Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İsviçre hukukunda da yükümlülükleri ifa etmeyen işverenin gözetim borcuna aykırılıktan doğan sorumluluğunun akitten doğan sorumluluk olduğu hem doktrin hem de içtihatlarda kabul edilmiştir (Kaplan, E. Tuncay: İşverenin Hukuki Sorumluluğu, Ankara 1992, s. 63). Sonuç itibariyle denilebilir ki iş kazası işverenin hizmet sözleşmesinden doğan işçiyi gözetme borcuna aykırı davranması söz konusu olduğundan iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında sözleşmeye aykırılığa dayalı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. İşverenin iş kazasında kaynaklanan sorumluluğunun sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabi olduğunu belirttikten sonra zamanaşımı kavramı ve başlangıcı üzerinde durulmalıdır. Zaman, doğal ve sosyal yaşamda olduğu kadar, hukukta da önemli etkilere sahip olan bir kavramdır. Gerçekten, hukukta normların yürürlüğü, hakların kazanılması ve kaybedilmesi, yaptırımların uygulanması belirli sürelere bağlanmıştır....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/643 Esas KARAR NO : 2021/96 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/10/2019 KARAR TARİHİ : 27/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 01/10/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/918 Esas KARAR NO: 2022/7 DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 29/12/2021 KARAR TARİHİ: 05/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin her türlü konut, işyeri ve ticarethane inşaatlarını yapmak, satın almak, satmak ve kiraya vermekte olduğunu, müvekkilinin faaliyet konusunu gerçekleştirmek amacıyla davalılardan ---- imzalandığını, daha sonra davalılar ile ---- başlığı ile ayrı bir sözleşme akdedildiğini, mezkur durum üzerine ---- tarafından sözleşme konusu konut niteliğindeki bağımsız bölümlerden oluşan-----sıfatıyla müvekkili şirkete satış işleminden devir edilerek teslim edildiğini, ancak ----- tarihli sözleşme uyarınca dava konusu olan bağımsız bölümün ---- şeklinde kararlaştırıldığını ancak --------niteliğindeki bağımsız bölümün sözleşmeye aykırı bir şekilde----- olduğunu, bu nedenle...

      Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı ile davalı arasında 06/07/2004 tarihli LPG tüp bayiliği anlaşması imzalandığı, davalının Mayıs 2010 döneminden sonra herhangi bir alım yapmadığı gibi, başka marka LPG tüplerinin alımını yapmak suretiyle sözleşmeye aykırı hareket ettiği, davacının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu, sözleşmenin 24. maddesi uyarınca iade edilmeyen tüp bedelinden kaynaklanan tazminatın 9.694,90-TL olduğu, davacının ise iade edilmeyen tüp bedelinden dolayı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak 5.000-TL talep ettiği, sözleşmenin 23. maddesi uyarınca hesap edilen kar mahrumiyetinin 4.481,38-TL olduğu, sözleşmenin 24. maddesi uyarınca bayinin akde muhalefeti dolayısıyla akdin feshine sebebiyet vermesinden kaynaklanan cezai şart miktarının ise 3.903,98-TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Keza, 6098 sayılı TBK’da da borca aykırılıktan doğan sorumluluk nedeniyle manevi tazminat ödeneceğine ilişkin bir açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak 6098 sayılı TBK’nın 114/2. maddesi, “Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır.” hükmünü haizdir. Anılan kanun hükmünün delaletiyle somut olaya uygulanması gereken, aynı kanunun “Kişilik Haklarının Zedelenmesi” başlıklı 58. maddesinde ise; “Kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu itibarla, somut uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için, davaya konu, hava yolu ile yolcu taşıma sözleşmesine vaki aykırılığın, “Kişilik Haklarının Zedelenmesi” başlığını taşıyan TBK’nın 58. maddesi hükmüne göre manevi tazminatı gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi gerekmektedir....

          Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye ve kötü kullanımdan kaynaklanan hasar ve zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece akde aykırılığa esas teşkil eden olgulardan duvarda açılan kapının eski hale getirilmiş olması nedeniyle bu sebebe dayalı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kullanım şeklinin değiştirilmesi sebebine yönelik tahliye talebinin reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            GEREKÇE : Dava, taraflar arasında sözlü olarak akdedildiği iddia olunan franchising sözleşmesinden kaynaklanan marka kullanım bedelinin tahsili olmadığı takdirde markaya tecavüz nedeniyle maddi tazminat istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

              Hukuk Dairesi'nin 25.12.2018 tarih ve 2016/12487 esas, 2018/11060 karar sayılı ilamı ile; ’’...açık kanun hükmü ile iş mahkemesinde görüleceği belirtilmemiş olan sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan alacak davasının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu...’’ gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak genel mahkeme (Asliye Hukuk Mahkemesi) sıfatıyla yapılan yargılama neticesinde, 17.07.2019 tarih ve 2019/129 esas, 2019/184 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2021 NUMARASI : 2021/7 ESAS, 2021/75 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/03/2021 tarih ve 2021/7 Esas, 2021/75 Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: DAVA: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davacının 22/12/2019 tarihinde yaralanması sonucu T2 götürüldüğünü, hastanedeki nöbetçi doktorun kendisiyle ilgilenmediğini, 22/12/2019 tarihinden beri rahatsızlığının devam ettiğini belirterek 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Taraflar arasında 400 ton gliserin alım-satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, sözleşmeye göre ürünün Haziran ayının ilk yarısında davacının Ankara fabrikasında teslim edileceği ve ödemenin 180 gün vadeli müşteri çekleri ile yapılacağı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı 150 ton ürünün teslim edilmemesi nedeniyle dava dışı müşterisiyle ilişkilerinden dolayı ortaya çıkan maddi zarar ile mahrum kaldığı kara ilişkin tazminat talebinde bulunmaktadır. İhtilaf sözleşmede kararlaştırılan 150 ton gliserinin teslimi konusunda davalının temerrüte düşüp düşmediği, davacının kendi edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirip getirmediği, sözleşmeye uygun ifa etmişse davacının zarar miktarının ne olduğu hususundadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede çeklerin önceden teslimine dair bir madde bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu