"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay’a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan gerekçelerle dosyanın 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davalının daha önce davacı derneğin çalışanı olması, aralarında hizmet sözleşmesi bulunması, maddi zararın kaynağının sözleşmeye aykırılıktan doğmuş olması ve davacının, davalının hareketini hizmet kusuruna dayalı olarak dava açtığını ileri sürmesi nazara alınarak, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 30/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye (protokol) aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 96 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 112. maddesi) ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu Kararları bu yöndedir. Açıklanan sebeplerle, taraflar arasındaki davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı ve davalı ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesine ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosya kapsamına toplanan delillere, delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacının tazminat istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Akde aykırılık nedeni ile tahliye istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca, kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....
vermiş olduğu hizmet kaliteleri, söz konusu dükkanların etrafında olan büyük marketlerin indirim uygulamaları gibi hususların da davacının gelirlerini etkileyeceği, bundan dolayı davacının zararının bilirkişi tarafından her ne kadar 26.912,06 TL olarak belirlenmiş ise de, söz konusu belirlemenin haksız rekabete göre yapıldığı, yukarıda belirtilen sebepler göz önüne alındığında, davacının zararının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeye aykırılıktan dolayı 10.000,00 TL olacağı yönünde kanaatin oluştuğu, yine davacı tarafından manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de mevcut olayda sözleşmeye aykırılığın bulunduğu, davacının kişilik haklarına yönelik herhangi bir saldırının olmadığından manevi tazminat talebinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiştir....
vermiş olduğu hizmet kaliteleri, söz konusu dükkanların etrafında olan büyük marketlerin indirim uygulamaları gibi hususların da davacının gelirlerini etkileyeceği, bundan dolayı davacının zararının bilirkişi tarafından her ne kadar 26.912,06 TL olarak belirlenmiş ise de, söz konusu belirlemenin haksız rekabete göre yapıldığı, yukarıda belirtilen sebepler göz önüne alındığında, davacının zararının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sözleşmeye aykırılıktan dolayı 10.000,00 TL olacağı yönünde kanaatin oluştuğu, yine davacı tarafından manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de mevcut olayda sözleşmeye aykırılığın bulunduğu, davacının kişilik haklarına yönelik herhangi bir saldırının olmadığından manevi tazminat talebinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacılar vekili, sözleşmeye aykırı davrananın müvekkilleri değil davacı olduğunu, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, 125.000,00 TL sözleşme bedelini talep etme hakkının bulunmadığını, davacı muvazaalı olarak aynı alanda faaliyet gösteren bir işyeri açtığı için kar kaybı da istemeyeceğini belirterek, davanın reddi ile karşı dava yolu ile sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan toplam 45.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık taşınmazın aynından değil, tapu devri verilse idi kullanım süresine ilişkin olarak ayni hak sağlayacak olan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bu nedenle olayda kesin yetki kurallarının uygulanması mümkün değildir. Açıklanan nedenle mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile kesin yetki nedeni ile yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, taraflar arasındaki itirazın iptaline konu uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96. ve devamı maddeleridir. Davalı tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddesi gereğince Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
hukuki niteliği konusunda tartışmalar sona erdirilmiş, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan ölüme ve vücut bütünlüğünün zedelenmesine veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmininde sözleşmeden doğan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür....