Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Koruma Kurulu kararı gereğince yapılacak olan işin seyrinin değiştiği, bu durumda ortaya çıkan ve elde olmayan nedenlerle sözleşmenin ifasının taraflardan beklenemeyeceği, davacı yüklenicinin talebi ile tarafların karşılıklı mutabakatı ile tasfiyeye karar verildiği , davalı idarenin sözleşmeyi fesh etmediği bu haliyle davalı idarenin haksız feshinden söz edilemeyeceğinden davacının kâr kaybı isteminin dayanağının bulunmadığı ve davacının menfi ve müspet zarar tazmini talebinde bulunamayacağı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/806 Esas KARAR NO : 2021/1156 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/07/2018 KARAR TARİHİ : 02/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin 05/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı ------ süreliğine müvekkili şirkete kiralandığını ve kira sözleşmesinin --- edildiğini, anılan kira sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazın her türlü kullanım hakkının 7 yıl süre ile müvekkili şirkete ait olduğunu, yine dava dışı ----- ---- müvekkili şirket ile dava dışı ----- müvekkilinin kullanım hakkına sahip olduğu taşınmazlar -------ile müvekkili ile ---- feshinden hemen ardından müvekkili şirkete ----anlaşmaları kapsamında davalının --- olarak faaliyete başladığını, müvekkilinin --- hakkına sahip olduğu taşınmazlar üzerindeki ----- dosyalarından --- talepli davaları ikame edildiğini,...

      Sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesinden dolayı davacının sözleşmenin 17- a , 23 ve 24.maddeleri kapsamında tazminat talep etme hakkının olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafından davalıya teslim edilen tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan cezai şart talebinde bulunulmuş, davalı da davacının kendilerine tüp teslim etmediğini iddia etmiştir....

      zararların davacının kendi kusurundan ileri geldiğini, davacının sözleşmenin feshinden sonra talep edilemeyecek bir kısım zarar kalemlerini de davalılardan talep ettiğini, davalının manevi tazminat talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....

        Denkleştirme isteminin sınırları; sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar göz önüne alınıp çizilir. (Koç, Mehmet, Acentenin Denkleştirme İstemi, s. 90). TTK 122 m. uyarınca, acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı miktarı, son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamaz....

          Somut olayda, davacının talep ettiği denkleştirme yani portföy tazminatı belirlenirken, tazminatı belirleme noktasında, sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, kazandırılan müşteri sayısı, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar bir bütün olarak dikkate alınarak Yargıtay 11. HD'nin 30/06/2020 Tarih ve 2019/2876 - 2020/3326 E-K sayılı kararı) tazminat hesaplaması yapılması gerekir....

            Davalı vekili, süre uzatım protokolünün imza yetkisi olmayan müvekkil şirket çalışanı tarafından imzalandığını, davacının gelirinde azalma olmadığını, sözleşmenin feshinden dolayı açığa çıkan personelini başka bir yerde istihdam edebileceğini, hem kâr kaybı talep edilip hem de bu personelin başka bir yerde istihdam edilerek gelir elde edilmesinin çifte kazanç olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin haklı bir nedenle feshedildiğine dair bir savunmanın bulunmadığı, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının kâr mahrumiyetine ilişkin zararın tazminini talep edebileceği, sözleşme devam etseydi, sözleşmenin feshi sonrasında kalan 10 aylık süre için davacının elde edeceği gelirden, çalıştıracağı personele ilişkin katlanacağı maliyet düşüldükten sonra 7.328,60 TL kâr kaybı zararının oluşacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

              . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki yeminli mali müşavirlik sözleşmesinden kaynaklanan alacakları için keşide edilen faturanın ödenmediğini, girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili firma ile davacı şirket arasında 19.01.2009 tarihli Denetim ve Tasdik Sözleşmesi ile 27.08.2008 tarihli Y.M.M. Tasdik Sözleşmesi imzalandığını, her iki sözleşmenin de müvekkili firma tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini, davacı firmanın, sözleşmelere ve mevzuata aykırı fahiş taleplerde bulunduğunu, aradaki sözleşmeye aykırı olarak düzenlenen dava konusu faturanın noter kanalı ile iade edildiğini, taraflar arasında maktu asgari ücret uygulamasının kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Davalının davaya konu davacıya ait 2012/13743 (Bonitop), 2011/59844 (Taybaş) ve 2012/13744 (Toybon) tescil numaralı markalar ile 2011/04947 tescil numaralı tasarımını haksız kullanımı nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalının sözkonusu markaları taraflar arasındaki 17.01.2017 tarihli sözleşmeye dayalı olarak kullandığını savunduğu, anılan sözleşmenin davacının kabulünde olduğu ancak fesih ihtarı ile sözleşmenin sonlandırıldığını ileri sürdüğü, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, fesih ihbarı ile sözleşmenin sona ermiş olması nedeniyle davalı kullanımının marka ve tasarım haklarına tecavüz niteliğinde olduğuna karar verilmiştir....

                Davalının davaya konu davacıya ait ... (...), ... (...) ve ... (...) tescil numaralı markalar ile 2011/04947 tescil numaralı tasarımını haksız kullanımı nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalının sözkonusu markaları taraflar arasındaki 17.01.2017 tarihli sözleşmeye dayalı olarak kullandığını savunduğu, anılan sözleşmenin davacının kabulünde olduğu ancak fesih ihtarı ile sözleşmenin sonlandırıldığını ileri sürdüğü, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, fesih ihbarı ile sözleşmenin sona ermiş olması nedeniyle davalı kullanımının marka ve tasarım haklarına tecavüz niteliğinde olduğuna karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu