Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; sözleşmenin feshinin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; davalı tarafça sözleşmenin haklı olarak sona erdirildiğine ilişkin her hangi bir delil sunulamadığı, sözleşme 12. maddede davacının dosya sayısı ve diğer konularda görüşme talep etmesinin bu yönde mail yazışmaları yapmasının uygun olduğu, davalı tarafça bakiye kalan sözleşme süresi içerisinde elde edeceği kârdan mahrum kaldığı, bu haliyle de sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı kâr mahrumiyeti talebinde bulunabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Davalı vekili taraflar arasındaki sözleşmenin 4054 sayılı yasa ve 2002/2 sayılı tebliğe aykırı bir çok hükümler içerdiğinden geçersiz olduğunu, sözleşmenin adı geçen tebliğin 1.maddesine uygun hale getirilmediğini, sözleşmenin belirsiz süreli rekabet etmeme yükümlülüğü kapsamında olup tebliğin koruması altında bulunmadığını, müvekkilinin feshinin haksız değil, usulsüz fesih olduğunu, davacının bu nedenle mahrum kalınan kâr talep edebileceğini, zaten davacı şirketin sözleşmenin feshinden 15-20 gün sonra başka kişilere bayilik verdiğini, davacının cezai şart talebinin haksız olduğunu, davacının depozito bedelini talep ettiği tüpleri müvekkiline teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, bu tüplerin bedelinin davacı tarafa ödendiğini, bu nedenle isteyebileceği bir bedel de bulunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      UYUŞMAZLIK KONUSU :Taraflar arasında------ itibaren kurulan-----tarihinde yenilenen yetkili ------ sözleşmesinin davalı tarafından sözleşmenin süresi 1 yıl olmasına rağmen sözleşmenin imzalandığı tarihten 6 ay sonra haksız olarak fesh edildiği iddiasına dayalı olarak davacının davalıdan haksız fesih nedeniyle uğramış olduğunu iddia ettiği zararlarını davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davacının haksız fesih nedeniyle zararının oluşup oluşmadığı, sözleşmenin haksız fesih edilip edilmediği, sözleşmenin 24-A maddesi uyarınca davalının tek taraflı fesih hakkı bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı....

        Tedarikçinin bu madde hükmüne uygun olarak sözleşmeyi fesh etmesi durumunda tüketicinin tazminat talep hakkı olmayacaktır.” şeklindedir.Sözkonusu düzenleme iki tarafa da sözleşmeyi tazminatsız fesih hakkı tanımış olup, dosya kapsamına göre ; Davacı elektrik şirketi ... (... Enerji) tarafından davalı şirkete 13.08.2018 tarihinde gönderilen yazıda, Sözleşmenin 1 Ekim 2018 tarihinde sözleşmenin feshedileceği bildirilmiştir. Böylece ,davacı şirketin de bu sözleşme maddesine uygun olarak sözleşmeyi feshettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Takip konusu edilen faturaların; 26.07.2018 ve 27.08.2018 son ödeme tarihli ,sözleşmenin feshinden önceki döneme ait tüketim faturaları olduğu fatura içerikleri ile anlaşılmış, cezai şart faturası olarak düzenlenen faturalar olmadığından bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir....

          çalıştığını, bilirkişinin ise cevap dilekçesini dikkate almaksızın davacının talebini elektrik hizmeti zannettiğini, halbuki, davacı tarafın dava konusu yaptığı alacak sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkin olduğu, bu hususun yeterince araştırılmadığını, netleştirilmediğini, dava konusu alacağın cezai şart alacağı olduğu saptandıktan sonra, davacı tarafın kendi kusuru sebebiyle sözleşmeyi feshetmesi ve müvekkili şirkete atfedilecek bir kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1125 KARAR NO : 2021/870 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/05/2018 KARAR TARİHİ : 06/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili ile davalı arasında 03.01.2017 tarihli ......

            Esas sayılı dosyasından takibe geçtiğini, haksız fesih sonucu olarak müvekkilinin, davalıdan en başta sözleşmenin süresinin sonuna kadar elde edilebilecek yoksun kalınan kazancı talep etmesinin mümkün olduğunu, davalı sözleşmeyi haksız bir şekilde feshetmeseydi müvekkilinin sözleşmenin ifa edilmesi sonucunda 77.541.000,00 TL kar elde edeceğini, sözleşmenin haksız feshedilmesi üzerine müvekkilinin bu kardan da mahrum kaldığını beyanla, sözleşme şartlarına aykırılık nedeniyle ve sözleşmenin haksız feshinden dolayı müvekkilinin zararları (müspet ve menfi zararları) ve muhtemel kazanç kaydı için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminatın haksız fesih tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün ........

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/249 Esas KARAR NO : 2021/74 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/07/2020 KARAR TARİHİ : 26/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ----faaliyet gösterdiğini, dava şirket ile müvekkili şirket aynı sektörde birbirlerinin doğrudan rakibi durumunda olduğunu, müvekkili şirketin eski --- müdürü ve diğer davalı---- kullanılan üretim teknikleri davalı ---- sürede yeni bir şirketten beklenmeyecek şekilde ürün yelpazesini genişlettiğini ve sektörde yüksek bir piyasa bilinirliğini kazandığını, davalı --- müvekkili firmada --- tarihinde üst bir pozisyonda --- fakat anılan davalının ---- tarihide hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde ---- bir arkadaşı ile başka bir iş dalına geçiş yapacağını savunarak istifa ettiğini, ancak kısa bir süre sonra davalı şirket ile...

                Somut davada; taraflar arasındaki hizmet akdinin feshinden sonra kaynaklanan haksız rekabete ilişkin bir dava olduğundan , iş sözleşmesinden ve sözleşmenin feshinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar iş mahkemelerinin görev alanında olacağından görev ise davanın her aşamasında re'sen gözönüne alınıp dava şartlarından olduğundan görevli mahkemenin açıkça genel mahkeme olan İş Mahkemesi olmasından dolayı mahkememizce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K'nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Görevli Mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğuna, 3- 6100 sayılı HMK'nun 20....

                  Grup Türkiye tarafından duyurulduğunu, sözleşmenin feshi dolayısıyla müvekkilinin zarara uğradığını, markanın tanıtımı dolayısıyla yapılan harcamaların sonuçsuz kaldığını, davalı şirketçe yapılan eylemlerin haksız rekabet niteliğinde olduğunu ve müvekkilinin portföy tazminatına hak kazandığını ileri sürerek müvekkilinin düçhar olduğu zararın şimdilik 150.000,00 TL tutarındaki kısmının, sözleşmenin mehilsiz ve tazminatsız feshi dolayısıyla 30.000,00 TL maddi tazminatın ve 100.000,00 TL portföy tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu