Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava taraflar arasında düzenlenen yetkili acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için taraflara gerekli uyarılara rağmen davacı tarafın defterlerini sunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin yapılan incelemesinde usulüne uygun olduğu, lehine kanıt olma özelliğine sahip olduğu, yapılan inceleme neticesinde davalının davacı taraftan alacaklı olduğu, davacı tarafın borçlu olduğunun belirlendiği, yapılan sözleşmeye göre tarafların hak ve edimleri 4. ve 5. maddelerinde düzenlendiği, 8. maddesinde de " gerekli gördüğü hallerde tek taraflı olarak, işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir." hükmü yer aldığı, davalı fesih bildirimi başlıklı belge ile, "...yükümlülüklere aykırı davranışın tespiti halinde meydana gelen zarar ve ziyana ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin feshedileceği ve...

    Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 8.1.maddesindeki "Sözleşmenin süresi 01/03/2016-01/03/2017 tarihleri olup, taraflardan herhangi birinin sözleşmenin sona erme tarihinden 1 ay önceden feshedildiğine ilişkin yazılı bildirimi olmadıkça 1 yıllık sürelerle kendiliğinden yenilenecektir" hükmüne göre, dava dosyasında, sözleşme bitimi olan 01/03/2017 tarihinden 30 gün önce sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tarafların herhangi birine ait yazılı bir bildirime rastlanmadığından, sözleşmenin 01/03/2017 tarihinden 01/03/2018 tarihine kadar kendiliğinden yenilendiğini, sözleşmenin 9.1.maddesindeki "İşbu sözleşmenin feshine ilişkin bir bildirim noter vasıtası ile yapılmakta geçerli bir tebligatın hükümlerini doğuracaktır" hükmüne uygun olarak, dava dosyasında, davalı tarafından noter vasıtası ile yapılmış bir fesih bildirimine rastlanmadığından, sözleşmenin 8.3.maddesine göre "taraflardan herhangi biri sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshetmek istediği takdirde tazminat olarak karşı tarafa...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira sözleşmesinin haksız feshinden ötürü maddi ve manevi tazminat tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, davacı kiracının sözleşmeye aykırı davrandığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının gerekli önlemleri almayarak ve sözleşme şartlarını yerine getirmeyerek zararın doğmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki 01.08.2002 başlangıç tarihli sözleşme 1 yıl sürelidir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/405 Esas KARAR NO : 2021/846 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/08/2020 KARAR TARİHİ : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasındaki ticari münasebetin davalının şahıs şirketi olduğu 2016 yılından bu yana devam etmekte olduğunu, davalı ... Şirkete çevrildikten sonra müvekkili ile olan eski sözleşmenin tasfiye edildiğini ve 11.11.2019 tarihli dava konusu Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin 8. maddesinde, davalıdan ilk yıl toplam 750.000-Euro, ikinci yıl 800.000-Euro, üçüncü yıl 850.000-Euro tutarında ürün satın alınacağına dair satın alma taahhüdü vermiş olduğunu, ancak, davalı tarafça imzadan 22 gün sonra ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/244 Esas KARAR NO : 2021/972 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/04/2021 KARAR TARİHİ : 09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin -------- ---müvekkili ile davalı arasında 06/10/2018 tarihinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde satış temsilcisi olarak belirlendiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca sözleşmenin sona ermesinden 2 yıl süre ile benzer ve ilgili bir işyerinde çalışması halinde işçinin işverene ----- öngörüldüğünü, taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriği maddeye rağmen davalı işçinin davacı şirketten ayrıldıktan hemen sonra rakip firmada işe başladığına ve satış yaptığına dair bilgiler edindiklerini, durumun öğrenilmesi ---- keşide edildiğini, davalının ödemeye yanaşmadığı gibi eylemlerine de devam ettiğini bildirdiğinden bahisle davalının iş sözleşmesinde...

            . - K A R A R - Davacı vekili, sözleşmenin feshinden sonra davalıda kalan paranın ödenmeyen 7.967,00 TL kapital faizi ile davalının temerrüdü sonucu kömür teslim borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi zarar ve kar kaybına mahsuben 2.033,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temürrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, faiz ve tazminat yönünden fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              Mahkemece; davacının kar kaybı zararını talep ettiği, bunun için kira sözleşmesinin kusurlu olarak feshedilmesi gerektiği, davacı tarafından açılan kiracılık ilişkisinin tespiti davasında mahkemece, kira sözleşmesinin gerekli tebligat yapılmadan ve mehil verilmeden haksız olarak feshedildiğine hükmedilmişse de davacının kira bedellerini ödemediği için bizzat kendi kusurlu davranışıyla feshe neden olduğunu, sözleşmenin kusurlu olarak haksız feshinden söz edilmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, davalı tarafın fesih gerekçesi olarak davacı şirketin uzun vadeli çekler vermesini, haksız kazanç talebinde bulunmasını, davacının doğuş salça ürünlerinden iki kamyon sattığını belirttiğini, iskontolardan yararlandığını, ancak stok kontrolü yapıldığında bir kamyon salçanın satılmadığının görüldüğünü belirterek, bu şekilde haksız kazanç dolayısıyla sözleşmenin tek tarafları olarak feshedildiğini ve sözleşme maddesi gereğince davacının herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağını savunduğu, davalı tarafından sözleşmenin belirtilen gerekçelerle feshedildiğine yönelik herhangi bir belge sunulmadığı, sadece tanık beyanına dayanıldığı, bu nedenle davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ispat edemediği ve bu haliyle davalının sözleşmeyi fesihte haksız olduğunun kabul edildiği, davalının davacının uğradığı zararı karşılaması gerektiği, son alınan ve benimsenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere bu zararın kapsamının ise sözleşmenin feshinden önceki 28 gün önce başka bir...

                  ./2017 tarih ve 2017/845-2017/800 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalının özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında ....07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" akdedildiğini, anılan sözleşmenin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, anılan sözleşmeden önce davalı tarafından üçüncü kişi ile yapılan sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi nedeniyle açılan Beyoğlu .......

                    Bu durumda davalı bayinin davacı yanca sözleşmenin haksız feshinden dolayı sözleşmeye göre doğan tazminat ve diğer hakları yönünden teminata başvurma hakkı mevcuttur. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu