Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin alacak talebi hakkında açmış olduğu alacak davasına yönelik verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan, bu hüküm yönünden yapılan istinaf sebebi yerinde görülmediği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin, 01.06.2003 tarihinde davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fesihten sonraki döneme ilişkin uğranılan zararların tazminine ilişkin tazminat talebi bakımından sözleşmenin feshi tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi uyarınca ve 6098 sayılı Kanun'un 146 ncı maddesi uyarınca genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, sürenin sözleşmenin fesih tarihi olan 01.06.2003 tarihinde başladığı, zamanaşımına konu alacak talebi sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin olduğundan dava açmadan önce sözleşmenin feshi ile öğrendiği gözetildiğinde dava tarihi...

    Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, iki dava da aynı vakıalardan doğduğunu, iki dava da davacı şirket tarafından davacının sözleşmelerinin haklı nedenle feshinden sonra bu fesih sebepleri ile ilgili ikame edildiğini, davacıların dava dilekçesinde maddi tazminat talepleri olarak belirttiği 22.624.282-TL ve 2.630.831,09-TL tutarlar üzerinden dava harcının tamamlattırılmasını, dava dosyasının ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, haksız ve dayanaksız davanın reddini avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. Dava; sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/... Esas sayılı dosyasının Mahkememizce istenilmiş uyap sistemi üzerinden gönderilmiştir....

      bir ihtar ve haklı gerekçesine dayanmaksızın sözleşmede yer alan şartların aksine ... tarihinde cep telefonuna gönderilen SMS mesajı ile sonlandırıldığını mesajda “Yarın gelmeyin, Hasta gelmesin” ifadeleri kullanılarak sözleşmenin haksız ve mesnetsiz olarak tek taraflı olarak davalı yan tarafından feshedildiğini, davalı yan tarafından sözleşmenin haklı sebeple feshedilse dahi bunun fesih tarihinden itibaren 3 ay önce karşı tarafa bildirilmesinin gerektiğini, bunun yanı sıra sözleşmenin taraflar arasında sona erdilrilmiş bile olsa davalı yanın hastalara bakma yükümlülüğünün devam etmekte olup iş bu sözleşmenin feshinden kaynaklı tüm zararlardan ve seyahat masraflarından sorumluluğunun devam ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı olarak kendisine düşen tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı yan tarafından sözleşme gereği davacıya ödenmesi gereken toplam tutarın ödenmediğini, konuya ilişkin olarak ...Noterliği marifetiyle ...tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin düzenlendiğini...

        Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, acentelik sözleşmesinin haksız feshinden doğan maddi ve manevi tazminat davası olup mahkemece, davacının sözleşmenin feshinden dolayı yoksun kaldığı kazanca ilişkin maddi tazminat talebi, davacının fesih sonrasında teminatını geri almış olması, eğitim seminerlerine gidilmiş olmasının maddi zarar oluşturmayacağı ve aynı beldede daha önce faaliyette olan PTT şubesinin sözleşmenin ihalesinden evvel zarar etmekte olduğu, bu nedenle şubenin kapatılması ile beldedeki faaliyetlere acente olarak devam ettirilmesi yoluna gidildiği, dolayısıyla davacının sözleşme feshedilmemiş olsaydı dahi kar etmesinin mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.Ancak; davacının bu...

          Eldeki davada, davacının taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile hüküm altına alınan fesih usulüne uymadığı ve sözleşmenin uzamış süre içinde erken feshedildiği sabittir. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin erken feshi halinde "mahrum kalınan kar, cezai şart vs" tazminat talep edilebileceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, davacı sözleşmenin erken feshinden kaynaklanan "mahrum kalınan kar"a ilişkin zararını BK'nun genel hükümlerine göre talep edebilecektir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2018/6983 E.- 2019/7656 K. Nolu 09/10/2019 tarihli ila- mında belirtildiği üzere; Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 112. (818 sayılı BK md. 96) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir....

            Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sanal ortam bayii hizmet bedeli gelir paylaşım sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, sözleşmenin 1.1.8 ve 3.5. maddeleri ile sanal ortam bayii ihale şartnamesindeki hizmet tanımı başlıklı maddesinde kararlaştırılan edimin hizmet alımına ilişkin olmamasına, yapılan sözleşmenin atipik-isimsiz nitelikte bulunmasına ve başka bir dairenin görevi kapsamında olmamasına göre, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              - KARAR - Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, taraflar arasında düzenlenen 04.08.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait bağımsız bölümlerin 15.02.1997 tarihinde tamamlanarak tesliminin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmemesi nedeniyle, müvekkilinin 11.05.1998 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, yapılan tespitte inşaatın %48 oranında tamamlandığının anlaşıldığını ileri sürerek, geriye etkili fesih nedeniyle yüklenicilerin yüklenicilerin inşaata devam etmemeleri için elatmalarının önlenerek muarazanın giderilmesine, yapılan inşaatın yasal hale getirildiğinin tespiti halinde teslimine ve sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararlarının tazminine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada yüklenici ... vekili, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararı karşılığı şimdilik 5.000,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/52 Esas KARAR NO: 2021/766 DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 06/09/2019 KARAR TARİHİ: 19/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ---- tarihinde davalı ---- olarak faaliyete başladığını, sözleşmenin feshi tarihi olan --- tarihine kadar müvekkilinin üretim yaparak davalı şirkete ---- kazandırdığını, davalı şirketin,--- nolu azilnamesi ile sözleşmeyi, ---- azledildiğini ihbar ederek sözleşmeyi ani bir biçimde sonlandırdığını, feshin iyi niyet kurallarına uymadığı gibi gerekli görülen lüzum üzerine gibi şablon bir gerekçeyle tek yanlı ve ani yapıldığını, bu sebeple feshin haksız bir fesih olduğunu ve müvekkilinin ticari açıdan zor durumda kaldığını, müşterileri karşısında da zor durumda kaldığını ve iş kaybına uğradığını, acenteliğin haksız ve hukuksuz olarak feshinin...

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, feshin iptali ve teminatların iadesi için açtıkları dava sonucu verilen kararın Yargıtay ilamında, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin kesinlik kazandığını, haksız fesih sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, tüm ticari ve şahsi itibarını kaybettiğini iddia ederek ödenen kira bedeli, gelir kaybı, tadilat, teminat ve satın aldığı donanım gibi maddi zararlarına karşılık 15.000 TL ile 10.000.00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Mahkemece, icra takibinde ödenmesi talep edilen alacağın sözleşmenin feshinden önceki tarihe tekabül eden ve ödenmesi gereken alacak olup, sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin bir alacak olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. maddesinde, iş bedelinin götürü usulde 299.990,00 € olarak kararlaştırıldığı ve bu miktardaki ödemelerin bir takvime bağlandığı görülmektedir. Götürü bedelli sözleşmelerde, sözleşmenin feshi halinde tarafların alacak ve borçlarının belirlenebilmesi, ancak tasfiye kesin hesabının çıkarılması suretiyle mümkün olur. Mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadan, sadece fatura konusu alacağın sözleşmenin feshinden önce ödenmesi gereken bir taksit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bu şekliyle verilen karar yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı bir karar niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu