Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİNİN FESHİ NEDENİYLE MÜSPET VE MENFİ ZARAR VE MANEVİ TAZMİNAT ALACAĞI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 106 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 158 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar ile manevi tazminat alacağının tahsili istemlerine ilişkindir....

    İlk derece mahkemesince; davacı vekilinin 'müvekkilinin sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararı ve ayrıca sözleşmeden doğan teslim borcunun davalı satıcı tarafından hiç ifa edilmemiş olmasından kaynaklı, sözleşmenin davacı müvekkili tarafından haklı sebeple tek taraflı feshinden doğan menfi zararlarına karşılık olarak Bakırköy 14....

    Diğer yandan, 24.01.2006 günlü bilirkişi raporuna göre, 610.898,00 YTL olumlu zarar hesaplandığı kabul edilerek asıl davada 239.400,00 YTL zararın davalı yüklenicilerden tahsili ile davacılara verilmesine mahkemece karar verilmiş ise de; az yukarıda açıklanan sebeplerle, arsa sahipleri olumlu zarar kapsamında maddi tazminat isteyemeyecekleri gibi; esasen, 25.01.2005 tarihinde arsa sahipleri vekilince, 21.09.2004 tarihli bilirkişi kurulu raporunda menfi zarar olarak açıklanan 239.400,00 YTL tutarında tazmini istenen zarar, “menfi zarar” niteliğindedir....

      MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce 27/06/2016 gün 2014/1303 E, 2016/462 K sayılı ilamı ile; "...Davanın kabulüne; davacı tarafından davalıya ödenen 10.750,00 TL'nın ve 1.000,00 TL menfi zararın 17.06.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine," şeklinde karar verildiği, davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01/04/2019 gün ve 2017/2584 E 2019/2166K sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle; "..Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, faturaların davalı işleminden dolayı iptal edildiğini iddia ederken, davalı ise bir çoğunun davacı tarafından iptal edildiğini, sözleşmenin feshinin ise haksız olduğunu savunmuş ve bilirkişi raporlarına gerekçelerini göstermek sureti ile itirazda bulunmuştur....

        Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi hâlinde söz konusu olur; sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Burada sözleşmenin feshedilmemesinden değil, borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir. 21. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427). Bu husus BK’nın 108. maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

          Çünkü sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı-yüklenici yukarıda değinildiği gibi sözleşmenin ifa edilmesi isteği yani aynen ifayı beklemek yerine sözleşmenin geriye yönelik feshi hakkını da kullanabilir. Bu hâlde alacaklı, borçlunun kusurlu olması hâlinde menfi zararını da isteyebilecek ancak müsbet zarar dolayısıyla kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacaktır....

            Asıl davada, davacının, davalının edimini süresi içinde yerine getirmemesi sebebiyle talep ettiği kira kaybı alacağı 6098 sayılı TBK'nın 125/1. maddesinde tanımlanan gecikme tazminatı niteliğinde olup müspet zarar kapsamındadır. Sözleşmede, fesih halinde dahi müspet zararın istenebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 125/1. maddesine göre gecikme tazminatı istenebilmesi için borcun ifasının da istenmesi, başka bir ifade ile sözleşmenin feshedilmemiş olması gerekir. Aynı maddenin son fıkrasına göre de sözleşmeden dönme halinde taraflar verdiklerini geri isteyebilir ve kusur halinde menfi zararlarını da talep edebilirler. Sözleşme geriye dönük olarak feshedildiğinden iş sahibi ödediği bedel ile ispatlaması halinde menfi zararını talep edebilir. Olumlu zarar kapsamındaki eksik işler bedeli ve kira kaybı tazminatını talep edemez....

              Asıl davada, davacının, davalının edimini süresi içinde yerine getirmemesi sebebiyle talep ettiği kira kaybı alacağı 6098 sayılı TBK'nın 125/1. maddesinde tanımlanan gecikme tazminatı niteliğinde olup müspet zarar kapsamındadır. Sözleşmede, fesih halinde dahi müspet zararın istenebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 125/1. maddesine göre gecikme tazminatı istenebilmesi için borcun ifasının da istenmesi, başka bir ifade ile sözleşmenin feshedilmemiş olması gerekir. Aynı maddenin son fıkrasına göre de sözleşmeden dönme halinde taraflar verdiklerini geri isteyebilir ve kusur halinde menfi zararlarını da talep edebilirler. Sözleşme geriye dönük olarak feshedildiğinden iş sahibi ödediği bedel ile ispatlaması halinde menfi zararını talep edebilir. Olumlu zarar kapsamındaki eksik işler bedeli ve kira kaybı tazminatını talep edemez....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, " ...tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacının, davalıya cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğü, davalının sözleşmenin 6.3.maddesi hükmüne uygun olarak sözleşmeyi feshetmiş olduğu ve davalı tarafından yapılan fesih bildiriminini haklı olduğu, dolayısıyla davacının sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak tazminat talebinde bulunamayacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tesbit-Alacak Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle peşin ödenen paranın iadesi, verilen senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, sözleşmenin feshinden doğan zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu