Buna karşılık; davacı tarafından dava açılırken, 15.000,00 TL peşin ödenen iş bedelinin iadesi ve 1.000,00 TL menfi zararın tahsili istemlerine ilişkin olarak peşin nisbi harç yatırılmış, 18.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı menfi tespit istemi ise harçlandırılmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca menfi tespit istemine konu edilen çeklerin bedeli belirli olup, yargı harçlarının da belirli olan bu bedel üzerinden yatırılması gerekir. Yine Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddelerine göre, yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacaktır. Bu durumda, mahkemece davacı tarafa, menfi tespit istemine ilişkin olarak 18.000,00 TL bedel üzerinden peşin nisbi harcı ikmâl etmesi için uygun bir süre verilip, 30. maddede gösterilen esaslar çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, re'sen gözetilmesi gereken bu husus üzerinde durulmadan işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır....
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....
belirtilen makinelerin kabule elverişli olmadığı belirtildiğinden, ihtarda yer almayan makineler yönünden ayıp iddiası kanıtlanamadığından açılan her iki menfi tespit davasında davaların toplam 23.900,00 TL bedel üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, davacı iş sahibi tarafından keşide edilen .... Noterliği'nin 22.08.2011 tarih ve 29192 yevmiyeli ihtarında belirtilen malzemelerin davalıya iadesi koşuluyla ve asıl davada 30.08.2011 keşide tarihli ve 15.000,00 TL bedelli çek yönünden menfi tespit kararı verildiği de gözetilerek birleşen davanın 25.09.2011 keşide tarihli 9.250,00 TL bedelli çekin 8.900,00 TL'lik kısmı yönünden kısmen kabulüne, 30.09.2011 keşide tarihli 11.700,00 TL'lik çekle ilgili talebin ise tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki davada toplam 35.900, 00 TL üzerinden menfi tespite karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Burada istenebilecek zarar sözleşme fesihle sonuçlandığından müspet zarar değil, menfi zarar olmalıdır. Eserin reddi halinde istenebilecek menfi zarar da kaçırılan fırsat olarak adlandırılan yükleniciye ödenecek bedel ile daha sonra aynı koşullarda ve makul süre içerisinde başka bir yükleniciye işin yaptırılmış olması halinde ödenecek bedel arasındaki fark, ya da ayıplı imalâtın kaldırılarak işin yapılmasına başlanmasından önceki haline getirme bedeli (eski hale getirme) olacaktır. Davacının kaçırılan fırsat diye nitelendirilen menfi zarar istemi bulunmamaktadır. Talebi ayıplı işin sökülerek temizlenmesi suretiyle eski hale iadesi için gerekli masraf olan menfi zarardır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının ... elektrik kullanılması üzerine ... tüketim ve revizyon faturası düzenlendiğini, bedelinin tahsil edildiğini, ancak davalının açtığı menfi tespit davasının kabulü üzerine tahsil edilen bedel ile birlikte yargılama gideri olarak 50.013 TL davalıya ödeme yapıldığını, menfi tespit davasına ilişkin hükmün Yargıtay’ca bozulması sonucunda davalının 8.741 TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini kararın kesinleştiğini, ancak davalının fazladan iade aldığı tutarı iade etmediğini alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, iadesi gereken miktarın bilirkişi incelenmesi sonucu belli olacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalıya fazladan iade olunan miktarın 18.870 TL olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının vekil olarak kendisine sattığı aracın pert olduğunu öğrendiğini belirterek, sözleşmenin iptali ile satış sözleşmesinin imzalanması aşamasında davalıya ödediği 5.400,00YTL bedelin iadesi ve davalının, aracın satışı için verilen çekin ödenmemesi nedeniyle hakkında başlattığı icra takibine konu edilen bedel oranında borçlu olmadığının tespitine, anılan satış sözleşmesinin akdedilmesi nedeniyle munzam zararların, araç üzerindeki vergisel yükümlülüklerin, otopark ve diğer bakım giderlerinin davalı yana tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davalı taraflar ile imzalanan sözleşmelerin feshine, senetlerin iptaline ve sözleşmeler kapsamında ödenen bedelin iadesine karar verilmesinin talep edildiği mahkemece talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verildiğini, karar incelendiğinde mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğu tespit edilerek sözleşmenin iptal edildiği, aynı şekilde senetlerin iptaline ve iadesine hükmedildiği ve aynı şekilde hükümde senetlerin iptalinin doğal sonucu olarak müvekkilin bu senetler bakımından borçlu olmadığının tespitine hükmedildiğini, bu kararda teknik olarak bir menfi tespit hükmü bulunmadığını, dava dilekçelerinde menfi tespit talebi olmadığı gibi icra takibine dayanak mahkeme ilamında da menfi tespite ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, dolayısıyla işbu ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediğini, takibe konu ilamda davaların yığılması (hakların telahuku - objektif dava birleşmesi) bulunduğunu, yalnızca bedel iadesine ilişkin kısmının takip...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali tescil, bedel iadesi, tazminat asıl davasının ve menfi tespit birleşen davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl dava yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 5.321,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden...
Mahkemece yapılan imalâtta 650 Euro karşılığı 2.209,00 TL nefaset kesilmesi gerektiği, ayrıca 1.000,00 TL davacının uğradığı zarar toplamı 2.209,00 TL’lik kısım yönünden davacının icra takibine konu senetten borçlu olmadığının tespitine, istirdat talebinin reddine karar verilmiş ise de davalı tarafından icra takibinde 1.550 Euro asıl alacak üzerinden takibe geçilmiş, mahkemece TL üzerinden yapılan hesaplama ile menfi tespit talebine karar verilmiştir. Bu haliyle hükmün infazında tereddüt doğacağından kabul edilmiş olan 1.000,00 TL’lik zararın takip tarihindeki Euro karşılığı belirlenip, buna 650 Euro nefaset gideri eklenerek bulunacak toplam Euro cinsinden bedel karşılığında menfi tespit talebine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur....