Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır. Menfi zarar, sözleşmenin yapıldığı tarihte başkasıyla davaya konu arsa üzerinde ne miktarda daire ve arsa payı karşılığı sözleşme yapılabileceğinin belirlenmesi, bu miktar ile yeni ruhsata göre yapılabilecek inşaatlardan davacıya verilecek arsa payı ve bağımsız bölüm arasındaki fark tutarıdır. Bu şekilde belirlenmesi gereken zarar bilirkişilerce hesaplanabileceğinden ayrıca ispatının gerektiğine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak, davalı-birleşen dosyada davacı-karşı davalı arsa sahibinin sözleşmeyi fesihte haklı bulunması sebebiyle uğradığı menfi zararı az yukarıda açıklandığı biçimde hesaplatmak ve hüküm altına almaktan ibarettir....

    kaynaklanan zarar ve ziyanın yükleniciden tazmin edilmesinin uygun bulunduğunu, davalı tarafa 10/07/2017 tarihli yazı ile teminatın irad kaydedildiği, sözleşmenin feshinden 8.963,61 TL tutarında damga vergisi doğduğu, damga vergisi borcunun davalı şirketin borç hesabına alındığı hususunun bildirildiğini, teslim edilmeyen 64.486 adet torba için 648.340....

      DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında düzenlenen 31/10/2013 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan, menfi ve müspet zararlarının tahsili isteğine ilişkindir....

      Cumhuriyeti Vatandaşı Koruma Bakanlığının kararlarına aykırı davranması nedeniyle vizesiz seyahat programının iptal edildiği, sözleşmenin feshinde kusurlu tarafın davalı olduğu, davacının sözleşmenin haklı nedenle feshinden dolayı müsbet zararını talep edebileceği, müsbet zararının 241.664,19 TL olduğu, davacının kişisel haklarına zarar verildiğinin ispatlanamadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 241.664,19 TL tazminatın 18/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        Yargıtay uygulamasına göre sözleşmenin haksız feshi halinde sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame edebilmesi için gereken makul sürenin tespit edilmesi ve bu süreye karşılık gelen zarar miktarına hükmedilmesi gerekmektedir (Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin T. 8.1.2019, E. 2017/755, K. 2019/116 sayılı kararı)....

          Ancak sözedilen yazı sözleşmenin feshinden sonra düzenlenmiştir. Davalı tarafından kamulaştırma işlemleri tamamlanmayıp davacının taleplerine de olumlu olumsuz herhangi bir cevap verilmediğinden davacının kamulaştırma işlemlerinin bitmesini belirsiz süre beklemesi kendisinden beklenemeyeceğinden davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu değerlendirilmelidir.Yüklenici sözleşmenin haklı sebebe dayanılarak feshi nedeniyle sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek yaptığı masraflar ile mahrum bırakıldığı kâr kaybı zararını istemektedir. Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 106 ve 108. maddeleri uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır....

            Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; eser sözleşmesi niteliğindeki yemek yapma ve dağıtma işini içerir sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan yatırım, mal ve teçhizat bedelleri ile tazminat istemine ilişkin olup, aynı ... bölümünün ortak hükümler kısmının .... maddesi uyarınca .... Hukuk Dairesi görevli olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              tazmininin istenebileceği, sırf sözleşmenin haksız feshinin diğer tarafın manevi şahsiyetine ve ticari itibarına zarar vermedikçe manevi tazminat talebini gerektirmediği, olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı T.B.K'nın 49. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

                Söz konusu masraf tahsili sözleşme nedeniyle uğranan, sözleşme yapılmasaydı uğranmayacak olan olumsuz anlamdaki (menfi) zararı ifade etmektedir. Menfi zarar tazmini isteği ise, sözleşmeye konu taşınmazda davacı yüklenicilerin hiç inşai faaliyette bulunmadıkları da gözetildiğinde, aynı zamanda sözleşmenin feshinin de istendiği anlamına gelmektedir. Bu durumda, eldeki davanın açılması ile birlikte tarafların sözleşmenin feshi konusundaki iradelerinin birleştiği söylenebilir. Yargılama sırasında yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri ile fesih ve azil belgeleri çerçevesinde; davalı arsa sahiplerinin sözleşmenin feshinde haklı olmadıkları, bilakis yüklenicilerin haklı oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda yüklenici taraf sözleşmeden kaynaklanan menfi zararının tazminini istemekte haklıdır....

                İstinaf Nedenleri Davacı vekili, sözleşmenin feshi sebebiyle kar kaybının oluştuğunu, taşınmazın kiraya verilemediğini, bilirkişi raporlarının yeterli olmadığını, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle davacının dükkanları kullanamadığını, mahkemece fesihten kaynaklanan kaçırılan fırsat hususunun dikkate alınmadığı gibi gerekçelerle istinaf edilmiştir. Davalı vekili, tespit raporunda ayıbın açık ayıp olduğunun belirlendiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının ayıpların giderilmesini istemesi gerektiğini, işin yapıldığı şekliyle kiraya verilmeye çalışıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının kötü niyetli olduğunu, tüm işlerin sözleşmeye uygun yapıldığını, eksik incelemeyle karar verildiği gibi gerekçelerle karar istinaf edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedeli alacağı ve gecikmeden kaynaklanan mahrum kalınan kazanç kaybından kaynaklanan alacak davasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu