Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir." denmiştir. Buna göre, TTK'nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları sigorta poliçesinden doğmayıp, ödeme suretiyle sigorta şirketince sigortalının halefi sıfatıyla açılır. Bu davalarda görevli mahkeme davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre belirlenir. Yargıtay ..... Hukuk Dairesi'nin 29.11.2016 gün ve 13158 E., 9204 K.; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 11.02.2016 gün ve 1084 E., 1497 K ile aynı dairenin 20.09.2016 gün ve 6280 E., 7990 K sayılı kararları da aynı yöndedir....
nin acentesi olduğunu, sigorta şirketinin bizzat kendisi olmadığından, müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, müvekkil yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur. ... Sigorta A.Ş vekili, sigorta poliçesinden kaynaklı olarak tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmayan şirketlerinin acentesi aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini,... Sigorta şirketi açısından açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, şirketlerinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, davalı ... Sigorta A.Ş açısından davanın, feragat nedeniyle reddine, davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Somut olayda; mahkemece, sigorta poliçesinden dolayı tazminat ödeme yükümlülüğünün ... A.Ş’ye ait olduğu, doğru hasıma yönelik dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Uyuşmazlığın, devlet destekli büyükbaş hayvan sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğuna göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nindir. Her ne kadar, Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu’nun 27.03.2019 tarih, 2019/325 Esas,2019/241 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İş bölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili; hasar bedelinden kaynaklı 75.000,00 TL maddi tazminat talebini 90.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili; yetki itirazında bulunarak davaya konu araç hasarının Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan zararlar kapsamında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazayı almış olduğu alkolün etkisiyle güvenli sürüş becerilerini kaybettiği için yaptığını, kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen hasar bedelinin ispatı gerektiğini, davacının kazanç kaybı ve otopark ücretine ilişkin taleplerinin de kasko sigorta poliçesinin teminat kapsamında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacıların zorunlu mali mesuliyet sigortasına taraf olmadığı, davanın haksız fiîle dayalı olarak açıldığı belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; taraflar arasındaki ilişkinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklı olduğu, bu hususun Türt Ticaret Kanununda düzenlendiği, ticari dava niteliğinde olan bu davalara bakmaya asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....
Davalı vekili, müvekkili şirkete sigortalı aracın sigorta ettiren ve işletenin %100 kusurlu olduğu bir şekilde kazaya maruz kaldığını, işleten ve sigorta ettiren kusurlu olduğundan talebin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, kusurlu tarafın destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunamayacağını, kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, somut olayda sigorta poliçesinden kaynaklı sorumluluk şartlarının oluşmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile, 93.072,33 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Eldeki davada; davacı kaza sonucu yaralanması nedeniyle doğan zararın tazminini, davalı sigorta şirketinden, ... plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalanmış olmasından kaynaklı değil, davalı ... şirketi ile aralarında bulunan ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklı olarak talep etmektedir. Başka bir deyişle, davanın hukuki sebebi, ... plakalı aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi değil, davacı ile davalı arasında akdedilmiş ... numaralı ferdi kaza sigorta poliçesidir. Ayrıca ifade etmek gerekir ki, taraflar arasında akdedilmiş sigorta "can sigortası" mahiyetinde olup, belirli mesleki faaliyeti sigortalamaya yönelik değildir. Davacının gerçek kişi tacir olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamıyor olmakla birlikte tacir olması durumunda dahi taraflar arasındaki işlem tüketici işlemi olmaktan çıkmayacaktır (Bkz: Ankara BAM 13. HD.nin 12.12.2019 tarih ve 1840/1887 sayılı kararı)....
Dosya içeriğine göre, davacıların talebi iki farklı hayat sigorta poliçesinden kaynaklı olmakla 245553064 sertifika nolu hayat sigorta sözleşmesinde vefat teminatı 10.713,46 TL, 23377828 sertifika nolu hayat sigorta sözleşmesinde vefat teminatı ise 42.281,47 TL olup her iki poliçe bakımından reddedilen tutarlar ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır. KARAR Açıklanan sebeple; Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacılara iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın sigortacılık faaliyetinden kaynaklandığı ve ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık 6102 sayılı TTK'nın 1472. (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (trafik kazasına) sebebiyet veren davalının sigorta şirketine rücuan tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır....