Davacının muvazaalı kabul edilen işlerde çalıştığının tespiti durumunda sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği gözetildiğinde, davalı işveren nezdinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı araştırılarak varsa davacının tazminat ve alacaklarının emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması hâlinde ise davacının tazminat ve alacaklarının almakta olduğu ücret üzerinden hüküm altına alınmalıdır. Taraflar arasında, davacının Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hangi tarihten itibaren hak kazanacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı tarafından 10/07/2014 ile 11/10/2015 tarihleri arasında Tes-İş sendikasına üye olduğuna ilişkin belge sunulmuş olup, üyeliğinin davalı iş yerine bildirim yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır....
İspat edemediği hiçbir vakıanın hukuken dinlenilme kabiliyeti yoktur. • Sendika üyesi olup olmamak işçinin kendi iradesine bağlı ve anayasa ile teminat altına alınmış bir haktır. Müvekkilimiz Şirket bir çalışanının sendika üyesi olması ya da olmaması hakkında nötr biz çizgide olup hiçbir çalışanına sendika üyesi olması ya da olmaması noktasında yönlendirmede bulunmamaktadır. Davacı yanın arz ettiğinin aksine, konunun hiçbir alakası olmaması ile birlikte Davacı Vekili'nin beyanlarından halihazırda müvekkilimiz Şirket’te Liman-İş Sendikası'na üye olmuş sair sendika üyesi işçilerin olduğu anlaşılmaktadır. Şayet Davacı’nın iddia ettiği gibi bir niyet olmuş olsaydı tüm sendika üyelerine iddia edilen muamelenin yapılmış olması gerekirdi. • Feshin iş mevzuatı uyarınca haklı neden olup olmadığı Sayın Yüksek Mahkeme’nin takdir edeceği bir husustur....
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir....
İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Mahkemece yargılama sonucunda sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de, söz konusu karar eksik araştırmaya dayanmaktadır....
İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Mahkemece yargılama sonucunda sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de, söz konusu karar eksik araştırmaya dayanmaktadır....
İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Mahkemece yargılama sonucunda sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de, söz konusu karar eksik araştırmaya dayanmaktadır....
İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde 4773 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. 4773 sayılı Yasa ile sözü edilen maddeye eklenen yedinci fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür....
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstemez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir....
üyesinin işten çıkartıldığı,2 sendika üyesinin istifa ettiği, halen işyerinde 3 sendika üyesinin çalışmasını sürdürdüğü anlaşılmakta olup toplam işçi sayısı ve sendikalı işçi sayıları göz önüne alındığında .......
Sendikasına üye olduğunu, o tarihten itibaren de sendika üyesi işçilere üyelikten istifa etmeleri yönünde davalı işverenlikçe telkinlerde bulunulduğunu, ayrıca işten çıkartılacakları ve yeni iş bulmalarının engelleneceği yönünde tehdit edildiklerini, çalışma şartları ve ücret konularında farklı muameleye tabi tutulduklarını, kendilerine baskı yapıldığını, zaman zaman da hakarete uğradıklarını iddia ederek sendikal tazminat talebinde bulunmuştur....