Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak davalı şirketçe feshedildiği, davacının sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmadığı, haksız feshe bağlı olarak davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 11.2 maddesi uyarınca hem cezai şart hem de davalının temerrüdüne dayalı zararını talep edebileceği, davacının sözleşmenin haksız feshine dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için kar kaybını talep ettiği, söz konusu kar kaybı talebinin TBK'nın 125/2 maddesi gereği sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesi olduğunun kabulü gerektiği, alınan 01/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile davacının sözleşmenin feshinden sonrasına ilişkin zararının 1 ay süre için hesaplandığı, mahkememizce yapılan değerlendirmede de 1 aylık sürenin makul kabul edildiği, zira davacının sözleşmenin feshinden sonra 1 aylık sürede yeni bir sözleşme yaparak elindeki gübreleri satabileceği, öte yandan davacının sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin...

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, açılan davanın sözleşmenin feshinden kaynaklı alacak davası olduğunu, davacı tarafça para alacağının talep edildiği, tapu devrinin tamamen sözleşmenin feshinden kaynaklanan usul işlem olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemelerin istanbul anadolu mahkemeleri olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İlk derece mahkemesi yapmış olduğu yargılama sonunda sözleşme konusu taşınmazın Yalova ilinde olduğu, Yargıtay 20. Hukuk dairesinin görüşü ve HMK'nın 12. Maddesi gereğince yetkisizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamındaki tapu kaydı incelendiğinde taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önünde bulundurulduğunda, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında tapunun devredildiği hususunda uyuşmazlık yoktur....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporlarında ticaretin fiilen devam ettiğine ilişkin somut bir tespite yer verilmediği gibi davacı tarafından da davalı şirketin sözleşmenin feshinden sonra ticaretine fiilen devam ettiği kesin olarak ispatlanamadığı, davalı tarafından sunulan kayıtlardan da davalı şirketin fiilen her hangi bir satış yapmadığı, dava dışı Gön-Pet şirketinin ise ilk olarak 2019 yılında bayilik lisansı aldığı gözetildiğinde davalı şirketin davacı şirket ile sözleşmesinin feshinden sonra fiilen ticari faaliyetine devam etmediği kanaati oluştuğu, bozma ilamında akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği" hususuna yer verildiği, öncelikle davalının yatırımlarına devam edip etmediğinin tespiti gerektiğine işaret edildiği, benzer konuda verilen Yargıtay kararında açıkça kalıcı yatırımların sözleşmenin feshinden sonra ticarete devam edilmesi halinde istenebileceğinin karara...

      Davalılar vekili, müvekkillerinin Denizli Likidgaz Bayiliği nedeniyle imzaladıkları bir sözleşme olmadığını, davacının ürünlerinin herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın muvafakatı ile satıldığını, bu nedenle ceza-i şart ya da tazminat istenemeyeceği gibi sözleşmenin varlığı halinde dahi sözleşmenin feshini gerektirecek bir hal bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davada, karşı davalının sözleşmeyi feshinden sonra 5.000.00.-TL.tutarlı teminat mektubunu haksız olarak paraya çevirip, bedelini tahsil ettiğini, elinde bulunan teminat senedini de doldurarak icra takibine girişmesi nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadıkları halde icra dosyasına 12.200.00.-TL.ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, ayrıca davacının haksız ihtiyati tedbir kararı alıp, aleyhe reklam yapması nedeniyle manen zarara uğranıldığını ileri sürerek toplam 17.700.00.-TL.nin dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davacıdan tahsiline, haksız icra takibi nedeniyle % 40 tazminata ve 10.000.00....

        Davalı karşı davacılar vekili, davacı ile olan 1991 ve 2001 tarihli sözleşmelerin sona ermesine rağmen sonrasında "..." isimli müzik albümünün davacı karşı davalı tarafça çoğaltılmaya ve dağıtılmaya devam edilmesi üzerine yasal yollara başvurduklarını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada; davacı karşı davalının ... isimli albümü sözleşmenin feshinden sonra piyasaya sürmesinin FSEK'ye aykırılık teşkil ettiğinin ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile tecavüzün önlenmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile uğranılan maddi zarar karşılığı taraflar arasındaki sözleşmenin 4b maddesi uyarınca fesih tarihinden sonra satışı yapılan her bir kaset ve CD’nin toptan satış fiyatının net %35’nin FSEK’nin 68. maddesi uyarınca 3 kat hesabıyla şimdilik 10.000 TL’nin, davacı karşı davalının haksız olarak temin ettiği kar karşılığı FSEK'nin 70. maddesi uyarınca şimdilik 10.000 TL'nin, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini, haksız surette piyasaya...

          İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/320 Esas KARAR NO : 2022/494 Karar DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/05/2021 KARAR TARİHİ : 25/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 01/05/2015 tarihli hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davalının müvekkili şirket bünyesinde satış müdür yardımcısı olarak çalışmaya başladığını ve sonra satış müdürü olarak çalışmaya başladığını, devamında ise davalı ile müvekkili şirket arasında 11/03/2016 tarihinde Rekabet Yasağı Sözleşmesi akdedildiğini ve davalının sözleşmenin 4. maddesi ile davalının iş akdinin feshinden sonra ... ili sınırları içerisinde 2 yıl süre ile müvekkili şirket ile aynı işi yapan iş yerlerinde çalışmama taahhüdünde bulunduğunu, aksi halde bunun haksız rekabet teşkil edeceğini kabul ettiğini,...

            Dava, 01.....2010 tarihli hizmet sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir. 04.04.2001 gün ve 24363 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan ....03.2001 tarih ve 335 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı uyarınca 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 4630 sayılı kanunla değişik 76. maddesi gereğince bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda dava konusunun miktarına bakılmaksızın görevli ve yetkili mahkeme olarak ... İlinde Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin bu kanundan kaynaklanan hukuk davaları için İhtisas Mahkemesi olarak belirlenmesine ve yargı çevresinin ... İli mülki hudutları olarak tespit edilmesine karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki "Basın, Halkla İlişkiler Hizmetleri ve Danışmanlık Sözleşmesi"nin .... maddesindeki ... tanımlarından hiçbirinin davanın Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesini gerektirecek ve bu Kanun'un ......

              itibaren, mahrum kalınan işletme, kira ve sair gelirlere ilişkin zararları ve yargılama aşamasında tespit edilecek başkaca menfi zararları şimdilik belirsiz olduğundan, şimdilik ....000,00 TL tazminat taleplerinin olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle sözleşmenin feshinden ve yerine getirilmemesinden kaynaklanan başkaca menfi, müspet vs. her türlü zararlarından kaynaklanan hak ve alacaklar için her türlü fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, dava konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin tespitine, davalının dava konusu taşınmazdan elini çekmesine taşınmazın tahliyesine ve müvekkile teslimine karar verilmesine talep ve dava etmiştir....

                Böylece davacının maddi tazminat talebinin 15.772,93 TL üzerinden kabulüne, alacağa fesih tarihi olan 22.11.2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Davacı ayrıca sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şirket itibarının zedelendiğinden bahisle 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Kural olarak, malvarlığı zararları nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi, gerekse TMK'nın 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Somut olayda taraflar arasındaki kurulan sözleşme ilişkisinin davalı tarafından haksız feshinin davacı şirketin kişilik haklarına yönelik bir saldırı niteliğinde bulunmadığı gibi haksız fesih nedeniyle davacının itibar kaybına uğradığı ispat edilemediğinden davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/313 KARAR NO: 2022/435 DAVA: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 19/03/2018 KARAR TARİHİ: 14/06/2022 DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu ---- tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında ---- sözleşmelere istinaden acentelik ilişkisinin bulunduğunu, Davacı şirketin hiçbir kusuru ve sorumluluğu olmadığı halde davalı şirket tarafından----- tarihinde sözleşmenin feshedileceği ve ekranların kapatılacağının bildirildiği, Yıllardır davalı sigorta şirketine müşteri kazandırdığı göz önünde bulundurulduğunda davacı şirketin, davalı şirketin müşteri portföyünü arttırdığı; acentelik sözleşmesinin feshi nedeniyle davacı şirketin çalışanlarının zor duruma düştüğünü ve gelir kaybına uğradığını, Gönderilen ihtarnamede ---- tarihinde sözleşmenin fesih edileceğinin bildirilmesine rağmen --- gönderilerek ekranların ---- tarihinde kapatılacağının bildirildiğini, Davacı şirketin...

                    UYAP Entegrasyonu