Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Hakem Sıfatı ile) Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk (Hakem sıfatı ile) ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elektrik trafosundan çıktığı iddia edilen orman yanığınından kaynaklanan 475.78.- YTL. tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesi 04/01/2006 günlüdür. Sulh Hukuk Mahkemesince tarafların 3533 Sayılı Yasaya tabi kurulmuş olmaları sebebiyle davanın Hakemde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince de TEDAŞ'ın tacir olduğu ve Hakeme tabi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    K. sayılı kararı ile taşınmazın 4327,50 m2'sinin tapusunun iptal edilerek orman içinde bırakıldığını ileri sürerek, 12981.- TL tazminat talebiyle dava açmıştır. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8481,90.- TL tazminatın davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 27/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman yangınından kaynaklanan maddi tazminat davası üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı ...’ne izafeten Muğla Orman İşletme Müdürlüğü vekili, asıl davada davalı ..., asıl davada davalı ... vekili ile birleşen davada davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle, mahkemece 21/09/2021 tarihli ek karar ile asıl davada davalı ...’ın temyizi yönünden kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş; 21/09/2021 tarihli ek karar asıl davada davalı ... tarafından temyiz edilmiş; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        İlk derece mahkemesince tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Orman bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın orman tahdit haritasındaki konumu belirlenemediği, bu nedenle orman mevzuatı açısından değerlendirme yapılamadığı, ayrıca ilgili taşınmazı kapsayan kayıt ve belgelerin celp edilmesi gerektiği belirtilmiş olup söz konusu rapor göz ardı edilerek taşınmazın orman tahdidine dahil edildiği kabul edilerek tazminat talebinin kabul edilmesi doğru değildir. Mahkemece öncelikle davaya konu Boğatepe 5 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yöreye ilişkin yapılan tüm orman kadastro harita ve tutanakları orman idaresinden celbedilerek dava konusu taşınmazın orman tahdidi içinde bulunup bulunmadığı yöntemine uygun olarak belirlenmelidir....

        Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Davacının davalıdan istediği tazminat miktarı, orman yangınına müdahale eden uçak ve helikoptere ilişkin giderleri de kapsamaktadır. Dava konusu olayda, uçak ve helikopterin yangının söndürülmesi sırasında kullanıldığı sabittir. İdarenin sadece dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise; dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Şu durumda mahkemece; davacı idare tarafından helikopter kiralanmasına ilişkin bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, böyle bir sözleşme varsa; helikopter kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, helikopter hiç kullanılmasa bile kira ücretinin ödenip ödenmeyeceği, bu sözleşmenin kapsadığı süre boyunca kaç orman yangını çıktığı, fiilen kullanımın kira ücretine etkisi araştırılmalıdır. Bu şekilde davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarı tespit edilmelidir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/34 Esas, 2017/30 Karar sayılı dosyası yönünden; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maliki bulunduğu; Muğla İli, Bodrum İlçesi, Çiftlik Mahallesi, 138 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığından bahisle, kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, orman vasfı ile maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Asıl dava yönünden; davalı orman idaresi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Çiftlik Köyü'nde 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesine göre yapılan orman tahdit çalışmalarına 1965 yılında başlandığını, 21 numaralı orman tahdit komisyonu tarafından 02.12.1965 tarihinde çalışmaların ilan edildiğini ve 1966 yılında kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın 1966 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını, 6831 sayılı kanunun 2....

          İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işçilere ödenen primin toplu iş sözleşmesi gereği yıpranma tazminatı ve yangınla mücadele primi olarak ödendiği, yine yangına müdahale eden araçların tarife bedellerinin istenildiği, orman yangınlarına daha çabuk müdahale edilmesi ve fazla alana yangının yayılmasını engellemek için hava araçlarından faydalanıldığı, aksi halde yanan alan fazla olacağından zarar verenin daha fazla tazminat ödemesi gerektiği, davalının hava araçlarına ödenen zarardan da sorumlu olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yangını çıkarmadığı gibi söndürme çalışmalarına katıldığı, davacının istinaf taleplerinin yersiz olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, taksirle orman yangınından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir....

          K A R A R Davacı ... 02.10.2007 tarihli dilekçesiyle, ... köyü 20 sayılı parselin yüzölçümü payda kabul edilerek 215 payının ... mülkiyetini annesi ...’tan 23.12.1996 tarihinde satın aldığı, satın aldığı tarihte tapu kaydında orman ile ilgisi olduğuna dair kayıt yer almadığı, bu parselin orman kadastrosu sınırları içindeki orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla Orman Yönetimi tarafından açılan davanın kabulüyle çekişmeli parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.02.2008 gün ve 2005/410-53 sayılı kararının, Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra 20.01.2009 tarihinde kesinleştiği, tapuya güven ilkesi gereğince edindikleri taşınmazın, daha sonra hükmen orman olması nedeniyle zarara uğradıkları, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere şimdilik 16.125,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendisine verilmesini istemiştir....

            Bilindiği gibi, aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olup, bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur (15.07.2004 gün ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 47. maddesini karşılayan 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Eski Yönetmelik md. 44.). Aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez. Bu nedenle aplikasyon işlemi ile kesinleşmiş orman sınırı değiştirilir ise bunun iptali için hak düşürücü süre uygulanmaz....

            Davacının talep ettiği tazminat miktarı, orman yangınına müdahale eden uçak ve helikoptere ilişkin giderleri de kapsamaktadır. Dava konusu olayda, uçak ve helikopterin yangının söndürülmesi sırasında kullanıldığı sabittir. İdarenin saecce dava konusu yangın nedeniyle helikopter ve uçak kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Şu durumda, mahkemece; davacı idare tarafından helikopter ve uçak kiralanmasına ilişkin bir sözleşme yapılıp yapılmadığı, böyle bir sözleşme varsa; helikopter ve uçak kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, helikopter ve uçak hiç kullanılmasa bile kira bedelinin ödenip ödenmeyeceği, bu sözleşmenin kapsadığı süre boyunca kaç orman yangını çıktığı, fiilen kıllanım kira ücretine etkisi araştırılmalıdır. Bu şekilde davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter ve uçak kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarı tespit edilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu